English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sorun da bu ya

Sorun da bu ya tradutor Espanhol

271 parallel translation
Sorun da bu ya.
Cual es el problema.
Sorun da bu ya.
Bueno, ésa es la cuestión.
Sorun da bu ya.
Ese es el problema.
Sorun da bu ya. Mucizelere inanıyorsunuz.
El problema es que cree en los milagros.
- Sorun da bu ya.
- Ese es el problema.
Evet, bir şekilde seslenmeliyiz ama. Sorun da bu ya.
- Sí, pero algún nombre deberá tener.
- Sorun da bu ya.
- ¿ Cómo?
Sorun da bu ya.
Ése es el problema.
Sorun da bu ya.
Ése es el punto.
Şey, sorun da bu ya. Meteliksizim.
Ese es el problema, estoy arruinado.
Sorun da bu ya, efendim.
Ése es el problema, señor.
Hayır, değildi. Hiçbir gerçek sebebi, hiçbir psikolojik motivasyonu olmaksızın yaptı bunu. Sorun da bu ya.
No, nunca lo fue.
- 30 dakika içinde onları buraya getirtirim. - Sorun da bu ya. Bilmiyorum.
Es que no lo sé.
- Sorun da bu ya, Sarah.
Este es el problema del mundo, querida.
Bende ondan bir hayli var ve sorun da bu ya.
tuve suficiente ayuda y ese es parte del problema.
Sorun da bu ya.
No es cierto.
Öyle. Sorun da bu ya.
Ése es el problema.
Sorun da bu ya. ne hissettiğim hakkında en ufak bir fikriniz yok.
- Eso es lo malo. No tiene ni idea de cómo me siento.
İşte sorun da bu ya, çıkartamadım.
Ese es precisamente el problema. Quiero decir- - No lo hice.
Sorun da bu ya.
Quizá por eso.
Şey... Sorun da bu ya.
- Bueno verás, ese es el problema.
Gördüğünüz gibi, kafamızı karıştıran sorun da bu ya zaten.
Estamos confundidos.
Yeter ki onlardan birini Fatherland'de ya da hükmümüzün geçtiği ülkelerde ele geçireceğimiz bir yer gösterin, ki bu da başka bir sorun.
Pero si nos dices donde podemos atraparlos en la patria o en cualquier pais en el que tenemos influencia, eso es otro asunto.
Motorlarınız durursa, uçağınız çalışmazsa, ya da herhangi bir sorun çıkarsa bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Si su avión se para, y no arranca inmediatamente, o hay un problema, no tendremos tiempo de remediarlo.
- Sorun da bu ya.
- Ése es el problema.
İşte sorun da bu Steve. Artık Loomis'te değilim.
Esa es la cuestión, Steve, ya no trabajo en Loomis.
Bu da şu anlama gelir, bir durum ya da sorunun... Sorun! ... nicel yönüne dikkat etmeli ve temel bir nicel analiz yapmalıyız.
Debemos prestar atención al aspecto cuantitativo de una situación y hacer un análisis cuantitativo fundamental.
Bu yanlış anlamalar olmadan da dünyada zaten yeterince sorun var, Chuck.
Ya hay muchos problemas en el mundo como para estos malos entendidos, Carlitos.
Bu bir sorun yaratmazdı, ama nedense... her konserden ya da partiden önce...
Esto estaba bien, con una excepción :
Bu yazıya geçirildi, sorun da bu.
Está escrito, y es un problema.
Sarı bayrak bir kaza olduğunu ya da birinin bir sorun yaşadığını ve bu nedenle yavaşlamanız gerektiğini bildirir.
Si ven la bandera amarilla... eso significa que hubo un accidente... en la pista o que alguien tuvo un problema que obligará... a que disminuyan la velocidad.
Mieze. Sorun da tam olarak bu ya.
Dios, Mieze, ése es el problema.
Yeşil rengi mi sevmiyorsun? Sorun bu mu? - Sana mavi ya da kırmızı getirebilirim.
- No te gusta el verde. ¿ Es eso?
Eminim, gelecek yüzyılda uzayın kirlenmesi üzerine konferanslar olacak, hatta Amerika da başladı bile. Bu dünyamız için de çok ciddi bir sorun.
Y estoy bastante seguro que en el próximo siglo, que de hecho ya ha comenzado, hay una conferencia sobre la contaminación en el espacio planeada en los Estados Unidos en un futuro muy cercano.
Sanatsal mizaç bu. Sorun da orada ya zaten.
El temperamento artístico, ese es el problema.
Sorun da bu, ya.
Sí, sí. Ése es el problema.
Sorun 400 ya da 420 olman değil ki hâlâ 35 görünüyorsun bu da beni hasta ediyor.
El problema es que aunque tengas 400 ó 420, siempre lucirás de 35. Eso me enferma.
Bu oyundaki sorun sözünün doğru ya da yanlış olduğuna inanmak zorundayım.
El problema de este juego es que debo confiar en que me estás diciendo la verdad.
Bu konuda sorun varsa, sonuç ya sağlıklı yemekle dolu ya da boş mideler olacaktır.
Es mi única regla, solamente comida saludable Es mi única regla.
Bu bir mucize. Hâlen yaşıyorsun. Evet, sorun da burada ya zaten, Joe.
Es un milagro que sigas vivo.
- Sorun da bu, sen artık kanun değilsin.
Pero ya no eres la ley.
Eğer zehirlerin, okunuşları ya da... tesirleri ile ilgili sorun yaşarsanız bu ilginç ve büyülü serüvende size ışık tutabilir.
Si se encuentran cayendo bajo el hechizo de los venenos y sus influencias que les sea de utilidad en ese extraño y fascinante viaje.
Zaten sorun da bu ya.
Bueno, es sólo eso : es lindo.
- Sorun da bu ya.
Ése es el punto.
Konu da bu ya. Bir sorun var.
Justamente, ese es el problema.
Hiçbir rüzgar ya da sorun küçücük bir ölüm bile bu evi sarsamaz.
Y ningún viento o ningún problema ni siquiera un poco de muerte puede tumbar esta casa.
- Neden bir sorun olsun ki? - Çünkü merdivende oturuyorsun. Sigara içmediğin ya da kırıştırmadığın sürece, bu bir endişe sebebi.
Porque estás sentada en las escaleras de la escuela y, a menos que estés fumando o haciendo el amor, me preocupa.
Fakat onlar için ufak bir sorun olan bu durum Leaellynasaura klanı için yaşam ya da ölüm anlamına gelebilir.
Pero lo que para ellos es un problema menor puede significar la muerte para el clan de Leaellynasaura.
Sorun da bu.
Ya lo ves.
Ya da eğer istemezseniz bu sorun değil. Anlarım.
O si no lo necesita, igual está bien.
Sorun da bu ya.
Es el problema.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]