Tekrar mı tradutor Espanhol
20,117 parallel translation
Tekrar mı gitmek istiyorsun?
¿ Quieres volver a salir?
- Tekrar mı?
- Oh. ¿ De nuevo?
Tekrar mı?
¿ De nuevo?
Yemeğin bitince tekrar takacağım.
En cuanto hayas comido te los volveré a poner.
Yaramalı mıydı? Yani tekrar yapmak istediğini mi söylüyorsun?
¿ Debió haber funcionado lo dices como que... lo quieres volver a hacer?
# Ama tekrar kalktım #
Pero ♪! levantarse de nuevo ♪
# Yıkıldım ama tekrar kalktım #
♪ I derriban, pero me levanto de nuevo ♪
- Hey. Hapishaneyi bırakmak zorunda kaldım, ama bana sınıf tekrarı verdiler. - Hey.
Reprobé la prisión, pero me dieron otra oportunidad.
Beyazın formülü gücünü ve sağlığını tekrar kazanmana yardım edecek.
La fórmula para lo blanco te ayudará a recuperar tus fuerzas y resistencia.
- Acele etmeyeceğim. O hatayı bir kere yaptım ve tekrar yapmayacağım.
Cometí ese error una vez y no lo volveré a hacer.
Tekrar çalmayacağım Profesör. Söz veriyorum.
No volveré a robarlo de nuevo, Profesor, tiene mi palabra.
Sizi tekrar ayakta ve sapasağlam gördüğüme şaşırdım sadece.
Solo estaba sorprendido de verlo de pie.
O 10 bin doları borsada ikiye katladım sonra tekrar ikiye katladım ve sonra tekrar ve tekrar.
Hice el doble de esos 10,000 en el mecado, Entonces hice el doble otra vez, y asi una y otra vez. Así que como puedes ver, toda mi salud, mis losgros...
Ve Rollo üstünlük kurduğuna göre korkarım ki içgüdüleriyle hareket etmeye tekrar başlayabilir.
Y ahora que Rollo tiene la ventaja, temo que pueda volver a sus instintos.
Lookinglass yeni işletim sistemiyle kişisel market kullanımında olduğu gibi kurumsal olarak da kendisini tekrar ileri sürme amacını güdüyor.
Lookinglass apunta a superarse tanto en el mercado corporativo, como en el de uso personal mediante el lanzamiento de su nuevo sistema operativo.
Tekrar çocuk olmayı isteyen bir yetişkinle karşılaştınız mı hiç?
¿ Nunca conocieron a un adulto
Bu şehir hayatım boyunca yeterince Gestapo taktiği gördü. Bu, yetki harici tekrar görmek istemeyeceğim bir şey.
Esta ciudad ha visto demasiadas tácticas de la Gestapo durante mi mandato.
Zoom tekrar saldırdığında, bir şeyler yapabilmek için bütün hızıma ihtiyacım var.
Cuando Zoom ataque otra vez, necesitaré de toda mi velocidad y algo más.
Bakın, burayı tekrar ayağa kaldırmak için var gücümle çalışacağım. O nedenle personel şefime ve seçmen temsilcime ihtiyacım var.
Mirad, trabajaré al máximo para volver a encender las luces, así que necesitaré que se quede mi jefe de personal.
Bu tekrar yaşanacak mı, yoksa bugünkü duygularımız çok daha baskın mı?
¿ Volverá a pasar eso ahora que las emociones se han disparado?
Ghost'u indirip işleri tekrar elime alacağım.
Voy a matar a ese negro Ghost. Recuperaré mi negocio.
Demokratik Partinin reformu ve Oval Ofisin onurunun tekrar sağlanması çabalarımı destekleyen- -
... con mis esfuerzos por reformar el partido demócrata y devolver la integridad al Despacho Oval.
Seni tekrar göreceğim Kumru'm.
Y te voy a ver de nuevo, mi paloma matutina.
Bu konuyu tekrar açtığım için üzgünüm.
Discúlpeme por volver a hablarle de eso.
Fırsatım olur olmaz tekrar arayacağım.
Lo volveré a intentar tan pronto como pueda.
Tekrar saldırırsa diye, hazır olmam lazım.
Tengo que estar preparado en caso de que ataque otra vez.
Yoksa benim tekrar yandığımı mı görmek istiyorsunuz?
¿ O solo quieren volverme a ver enfadada?
Sanırım bunu tekrar sormalıyım.
Supongo que tengo que preguntar esto otra vez.
Aksi takdirde sana sorumsuz olacağım, Ve saygın bir doktor tekrar çalışamaz En az altı aylık yoğun tedavi olmadan.
Sería irresponsable aconsejarle otra cosa, y ningún médico de reputación la operará nuevamente sin al menos seis meses de terapia intensiva.
Tekrar buldum, gözetlemede kalması için ikna etmeye çalıştım.
Lo busqué, intenté convencerlo de que se quedara en observación.
Hey, sence... ilk ve son olan randevumuzda bunu giymiş olsaydım tekrar buluşur muyduk?
Oye. ¿ Crees que si me hubiera puesto esto en nuestra primera y única cita hubiéramos tenido una segunda cita?
- Ölümsüz hayatıma tekrar başlayabileceğim ama bu sefer güçlü adamların kulaklarına fısıldamak zorunda kalmayacağım.
- Comenzaré nuevamente con mi vida inmortal, solo que esta vez no me conformaré con susurrarle al oído a los hombres poderosos.
Tekrar yani. Sanırım bir sorunumuz daha var.
Otra vez, quiero decir.
Görünüşe göre, Başbakan olayı çözmek için Nasır'ı aramış. Ama Mısırlı lideri tekrar gücendirmiş.
Por lo visto, el primer ministro llamó a Nasser en un intento de calmar la situación, pero parece que el líder egipcio se ofendió una vez más.
Tekrar yakaladım seni.
Te atrapé de nuevo.
Küçük kızımın tekrar bir aileye sahip olması ne güzel.
Es muy bonito para mi hija el tener una familia otra vez.
Kızımı kaçırıp işkence eden adamın eline aynı fırsatı tekrar vermeye yardım ederim demedim.
No dije que me ayudará a dar al hombre que secuestró a mi hija y la torturó la oportunidad de hacerlo de nuevo.
- Tekrar söküp alayım diye.
Así que podría rasgar lejos de ellos.
Seni tekrar yüzüstü bırakmayacağım.
No te fallaré otra vez.
Tekrar yapmayacağım bunu.
No voy a volver a hacer eso.
Beni tekrar çağırdığını söyledikleri zaman kusardım, rahatsızlanırdım.
Y cuando me decían que había vuelto a preguntar por mí... vomitaba, ¿ entiende? Me hacia vomitar.
Seyircilerimize, karşılaşmanın ikişer dakikalık üç raunddan oluşacağını tekrar hatırlatalım.
Queremos recordar a nuestros espectadores, que son tres rondas de dos minutos cada una.
Tekrar annemin yanına dönmek zorundaydım.
Tuve que regresar con mi madre.
Yarın tekrar deneyeceğiz bu yüzden hepiniz evime gelin ve onun yalan söylediğini ispat etmenin yollarını arayalım.
Volveremos mañana, así que vengan todos a mi casa, encontraremos la forma de demostrar que ha mentido.
Umarım tekrar bir araya gelebiliriz, sadece ikimiz.
Espero que podamos vernos otra vez, solo nosotras dos
Ben tekrar şeyleri görmeye başladım.
He empezado a ver cosas desde entonces
Çünkü bildiğin gibi artık kendimi resmi olarak denklemden çıkarttığıma göre zamanaşımı mevzusu tekrar gündeme gelecek.
Porque ahora que di a un paso al costado ya comienzan las restricciones.
Tekrar yapalım bunu.
Deberíamos repetirlo.
Aynı konuşmayı sürekli tekrar etmemiz mi lazım?
¿ Quieres tener la misma discusión otra vez?
Biz onu senin evinden aldığımız parça ile tekrar birleştirdik ve... ve onu buraya gömdük.
Lo recuperamos y lo que tomamos de tu casa y... y lo enterramos aquí.
Tek bildiğim onu bizim serbest bıraktığımız ve ne pahasına olursa olsun tekrar yerine koyacağımız.
Todo lo que sé es que la liberamos, y que vamos a volver a encerrarla, cueste lo que cueste.