Yemek vakti tradutor Espanhol
619 parallel translation
Gösteriden sonra, yemek vakti.
A la hora de la comida, después del espectáculo.
Evet, 5 yıldan 30 yıla kadar hapis bir yemek vakti değil.
Sí, de 5 a 30 años es más que suficiente.
Baylar, yemek vakti. Buyurun sofraya.
Caballeros, hora de comer
Bu tür şeyler niye yemek vakti çıkar, bilmem.
Esto suele estropearse a la hora de comer.
Yemek vakti.
Bueno, ya está la cena.
Nadine, bu gece yemek vakti müsait olacağım.
Nadine, después de todo podré cenar esta noche.
Yemek vakti.
La cena.
Yemek vakti.
Vamos a comer.
Yemek vakti demek.
- Buenos días. - ¿ Aún están comiendo?
Yemek vakti geldi!
Hay que comer!
Yemek vakti efendimiz, dokuz.
La de cenar, milord. Las nueve son.
Yemek vakti herkes kalemlerini saklasın.
Quienes tengan un lápiz pueden entregarlo en la comida.
Yemek vakti geldi mi?
¿ Es hora de almorzar?
O geldiyse yemek vakti olduğunu anlayabilirsin.
Sabía que aparecería justo antes de comer.
Yemek vakti.
Es hora de comer.
Yemek vakti.
Venga, hora de comer.
Otto'nun yemek vakti olmalı.
Debe ser el momento de alimentar a Otto.
Yemek vakti, büyükanne!
¡ Hora de comer, abuela!
Yemek vakti. - Gir içeri.
El almuerzo.
Yemek vakti.
Podéis venir.
Yemek vakti geldi.
Es casi la hora de cenar.
Çocuklar, yemek vakti. Evinize gidin.
Niñas, es hora de cenar.
Yemek vakti.
Ahí hay una mesa.
Yemek vakti!
Muchachos! Almorzar! Almorzar!
Yemek vakti!
Almorzar! Almorzar!
Yemek vakti gelmeden bitmesi gerek.
Terminará antes de la cena.
Yemek vakti geldi geçiyor.
Es hora de comer.
Yemek vakti.
Es hora de cenar.
- Yemek vakti mi?
- ¿ Hora de cenar?
Evet, yemek vakti geldi.
Sí, es hora de cenar.
Duydunuz, yemek vakti!
¡ Ya han oído, es hora de comer!
Yemek vakti öldürmüş.
La mató entonces.
Neredeyse yemek vakti geldi.
- Sí, ahora lávate es hora de comer.
Baylar bayanlar, yemek vakti.
Damas y caballeros : Hora de cenar.
Yemek vakti değil mi?
¿ Comemos algo?
Bu yolculukta yemek vakti belli olmaz.
Aquí se come cuando nos venga bien.
Yemek vakti geldi.
Hora de cenar.
- Yemek vakti.
- Hora de comer.
Yemek vakti hayatım.
Venga, hora de comer, cariño.
Yemek vakti.
El almuerzo.
Yemek vakti, tatlım.
Hora de comer, cariño.
Aslına bakarsan şimdi tam da yemek vakti.
De hecho, ya es hora de comer.
Neredeyse yemek vakti.
Es casi hora de cenar.
Ayrıca yemek vakti.
Ya casi es la hora de su cena.
Yemek vakti.
Hora de comer ahora.
Düşünüyorum da yemek yemenin vakti geldi.
Estoy pensando... que es hora de que cenes.
Yemek vakti!
- ¡ Mamá, la cena!
Şimdi, yemek bulma vakti.
Ahora debía buscar comida.
Yemek hazırlama vakti gelmek üzere.
Es casi la hora de cenar.
Öğlen vakti yemek yemeliydin.
A mediodía, usted debe comer.
Yemek bitti, uyku vakti artık.
Has comido bien, hay que dormir ahora...
vakti geldi 29
vaktim yok 91
vaktiniz var mı 18
vaktin var mı 57
vaktimiz yok 65
vaktimiz var 18
vakti gelmişti 30
vaktini boşa harcıyorsun 29
yemek 460
yemek yedin mi 94
vaktim yok 91
vaktiniz var mı 18
vaktin var mı 57
vaktimiz yok 65
vaktimiz var 18
vakti gelmişti 30
vaktini boşa harcıyorsun 29
yemek 460
yemek yedin mi 94
yemek yiyorum 23
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24
yemek yiyoruz 21
yemek istiyorum 18
yemek mi 71
yemek yiyelim 57
yemekte ne var 69
yemekler 27
yemek yiyeceğiz 21
yemek yok 35
yemek yiyelim mi 24
yemek yiyoruz 21
yemek istiyorum 18
yemek mi 71