Çekici mi tradutor Espanhol
1,020 parallel translation
Kütük çekici mi dedin?
¿ Has dicho arrastrador?
Çekici mi? Çekici!
¿ Monada?
Beni çekici mi...
Me encuentras...
Sen kendini çekici mi zannediyorsun?
¿ A poco te afiguras que eres bonito?
Devamlı insanlar hakkında konuşmak sivilce yapar. Sence bu çekici mi?
Siempre habla de la gente que se exprime los granos. ¿ Eso es encantador?
- Dikkat çekici mi? - Hayır.
¿ Visiblemente?
- Onu çekici mi buldun? - Evet.
- ¿ Lo encuentra atractivo?
Sizce çekici mi değil mi?
Le parece atractiva o no?
Sizce Madam çekici mi yoksa değil mi?
Le parece atractiva o no?
Bu gerçek düşüncen mi Billy, yoksa sadece çekici Bayan Chelm'e uzun bir deniz yolculuğunda eşlik etmenin mi peşindesin?
¿ Es ésa la razón, Billy, o lo que quieres es un largo viaje por mar en compañía de la atractiva Sra. Chelm?
Çekici değil mi?
Te atrapa, ¿ Eh?
Siz güvensiz, şımarık ve erkeklerin çekici bulduğu bir kadınsınız. Ama sizi mi, paranızı mı çekici bulduklarına emin değilsiniz.
Es una mujer insegura y mimada que sabe que atrae a los hombres, pero no sabe si lo que les atrae es usted o su dinero.
Ne çekici, değil mi?
¡ Qué encantadora!
Çünkü ben Moskova'nın en sevecen ve çekici kadınıyla evlendim ve buna dayanamıyorum.
Porque mi esposa es una de las mujeres más adorables y atractivas de Moscú. Y no puedo soportarlo.
Fakat çekici, erdem sahibi kız kardeşi görebiliyormuş.
Confío en que mi hermanita, me lo cuente todo.
Bunu ilgi çekici bulmuyorsun değil mi?
No te son interesantes, ¿ o sí?
Bilinmezlik yaşamı çekici kılan şeylerden biridir, değil mi?
pero la incertidumbre es parte de la fascinación de la vida, ¿ no?
Britt yakışıklı çocuk, çekici. Kızım onu seviyor.
Britt es apuesto y seductor y mi hija lo ama.
Son günlerde daha bir çekici hal aldı. Senin de dikkatini çekti mi?
Por otro lado, Akiko ya tiene más de 40.
Derdim ki, "Beni çekici tebessümüm için sevmelisin."
Diría : "Debes quererme por mi encantadora sonrisa".
Elbette, onlar küçük ve ilgi çekici şeyler, değil mi?
Claro que son unas cosas bonitas, ¿ verdad?
Ama Emma çekici bir kadın, sence de değil mi?
Oh, pero Emma es una mujer atractiva, ¿ no lo crees?
Evcil hayvanımın çekici bir eşi hak ediyor.
Así que no veía una razón por la que mi dueño No podía tener una atractiva compañera.
Çok zengin bir adam caddede yürürken beni görüyor benim için inanılmaz çekici bir herif.
Un hombre muy rico me ve caminando por la calle, se siente atraído por mi.
Oynadığım kadın yılların çizgilerini taşısa da.. hala çekici bir kadındı.
Mi personaje era una mujer marcada por el paso del tiempo, pero todavía deseable, como dicen ustedes.
Tüm nezaketimle belirtmek isterim ki Baron kendisi bir hayalete göre oldukça çekici bir genç kadın!
con todo mi respeto, para ser un fantasma es una mujer muy atractiva.
Hiç de çekici bir yöntem değil.
En absoluto atractivo para mi manera de pensar.
Çok, çok çekici davransa, kız gitmez mi sizce? - Bilmem...
¿ No crees que si él fuera de lo más encantador, ella aceptaría?
Güzel çekici, nüktedan, zarif, mükemmel ev sahibesi ve bunun için benden nefret edeceksin bir bakıma kurtarıcımsın.
Hermosa encantadora, ocurrente, elegante, la anfitriona ideal y, vas a odiarme por esto en cierto modo, mi salvadora.
Sence de bunlar daha çekici değil mi?
Esos no están nada mal, ¿ no te parece?
İlgi çekici, değil mi?
Encantador, ¿ verdad?
O çekici küçük mankenlere dönmek için sabırsızlanıyorsun, değil mi?
¿ No puedes esperar para acercarte a esas bonitas modelos, eh?
Çünkü, James Amca'nın tüm 007'leri içinde, sen en güzel ve çekici olanısın.
Porque, de todos los 007s de mi tío James, eres la más hermosa y deseable.
Bana James amcayı benden daha çekici bulduğunu mu söylemek istiyorsun?
¿ Me estás diciendo que encuentras más atractivo al tío James que a mi?
Bu benzerlikler dikkat çekici ölçüde mi?
¿ Esa similitud es sorprendente?
Çekici biri mi?
- ¿ Atractivo?
Sen çok çekici olduğun için mi yabancı bir işçiyi evine alıyorsun?
¿ Te crees tan guapa y luego metes un extranjero en casa?
Yatağıma gideceğim ve bir şişe viski içeceğim. Normal koşullarda senin, çekici olduğun söylenebilir. Seni, küçük yatağımı paylaşmaya davet edebilirdim ve belki de gelebilirdin.
Me voy a la cama, me beberé una botella de whisky y, en circunstancias normales, dado que la considero atractiva la habría invitado a compartir mi cama, y hasta puede que hubiera gozado.
Benim yerimi alacak başka bir sevgi buldun. Benden çok daha çekici.
Has encontrado otro amor que ocupa mi lugar. lo deseas más que a mí.
Size artık çekici gelmediğimi biliyorum, zarif bayan.
Sé que no te agrado, mi Gracian.
İlgini çeker mi bilmiyorum ama seni kimin çekici bulduğunu söyleyeyim mi? Ben!
Si le interesa, ¿ sabe quién la encuentra atractiva?
Aziz Antoine, bir çekici bulmamı sağla. Teknemi ve arabamı tamir edeyim. Başka bir şoför bulacağım.
San Antonio de Padua, haz que encuentre un mecánico, que me ayude a reparar mi barca y mi coche, y que encuentre otro chófer.
- Siyah hatunlar bana daha çekici geliyor..
- No, a mi las negras no me van.
Yeterince çekici olmadığım için mi?
¿ No soy lo suficientemente atractiva?
Çekici biri mi?
¿ Es atractiva? Les parecerá atractiva.
Annem beni eve kitlemeyi denedi... Ve ben yan kapıdaki çekici kadına rastlamadım.
Mi madre intentó encerrarme en una burbuja de vidrio y en realidad nunca encontré tan atractiva a la vecina de al lado.
İkinci aşama da, zengin olmak birçok düşmana çekici geliyor.
Naturalmente, los hombres de mi posición tienen enemigos.
Vücudum o kadar yaşlı ki, ona çok çekici geliyor.
Creo que mi cuerpo Ie fascina porque es viejo.
Onu çekici buluyor musun?
Me gustaría conocer su opinión sobre mi amado.
O pis yalancıyı, biraz para verip eledim ve kızı yanıma aldım, hem çekici hem de espriliydi. Markiz D'Urfé ile ilgili planım için biçilmiş kaftandı.
Elimine a ese sucio embustero por unas pocas monedas y me quede con la chica, que además de atractiva y despierta habría sido la persona ideal para mi intriga con la Marquesa.
Ama masada biraz tartıştık herhalde çekici balet fikrinize aşırı karşı olmamıza şaşırmazsınız. Neden?
Pero después de los tópicos que discutimos en la mesa No le sorprenderá mi absoluta desaprobación de la idea detrás de su cautivador ballet.