English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ç ] / Çektin mi

Çektin mi tradutor Espanhol

958 parallel translation
Baba, uçağım için telgraf çektin mi?
Padre, ¿ me has pedido el avión?
Curro, sen hiç açlık çektin mi?
Curro, ¿ alguna vez sintió hambre?
Dışarıdaki taşı çektin mi?
¿ Ha quitado la piedra de fuera?
- Deb ve Mac'a tel çektin mi?
- ¿ Telegrafió a Deb y Mac?
Tarzan, Jane ile karşılaşmadan önce hiç yalnızlık çektin mi?
Tarzán, ¿ no te sentías solo antes de conocer a Jane?
- Resmini çektin mi Scotty? - Hayır.
- ¿ Tomô la foto, Scotty?
- Çektin mi?
- Quietos.
- Yakınlarda baş ağrısı çektin mi?
- ¿ Has tenido jaquecas últimamente?
- Onu bulmada herhangi bir zorluk çektin mi? - İlk bakışta fark ettim.
- No, la reconocí enseguida.
Çok acı çektin mi?
¿ Sufrió mucho?
Resmini çektin mi?
¿ Le tomaste una foto?
- Askerleri sorguya çektin mi?
¿ lnterrogaste a los soldados?
Çektin mi?
¿ Ya estä?
- Onu sorguya çektin mi?
- ¿ Ya le han interrogado?
İçine çektin mi?
- ¿ Inhaló el gas, Scotty?
Kamyoneti çektin mi?
- ¿ Tiene fotos del motocarro?
Senin tabancayı çekmene bakar bir çektin mi, heriflerin korkudan dudakları yarılır.
Siempre tienen dinero encima. Cuando saques la pistola se van a cagar de miedo.
- Çektin mi?
- ¿ Lo tienes todo?
- Her şeyin fotoğrafını çektin mi? - Evet.
- ¿ Lo fotografió todo?
Çektin mi?
¿ La tienes?
Fotoğrafçı. Fotoğrafçı! Acaba yeteri kadar çektin mi?
Fotógrafo, ¿ cree que ya tiene suficientes?
- Şunu da çektin mi?
- ¿ Tomaste esa?
Daha önce hiç çektin mi?
Sí.
- Çektin mi?
¿ Qué? ¿ Lo has cogido?
- Çektin mi?
¿ Lo has rodado ya? - Sí.
Resim çektin mi?
¿ Tienes la foto?
Her neyse, Alexei, merkeze telgraf çektin mi?
A propósito Alexei, ¿ enviaste el radiograma a la central?
Bankadan parayı çektin mi?
¿ Sacaste el dinero del banco?
Dövmeyi çek. Dövmeyi çektin mi?
¿ Has fotografiado el tatuaje?
Çektin mi?
¿ Lo tomaste?
- Evet. Çektin mi?
- Sí. ¿ Lograste la toma?
Bu anı hep hatırlamamız için yeterince fotoğraf çektin mi?
¿ Ha sacado suficientes fotos para recordar este momento para siempre? Oh, sí.
Tuhaf, çünkü benim aklımda şey diye kalmış sana bir kere gerçekten ihtiyacım oldu hani karım öldürüldüğünde kokain çektin ve çalıştığımız restoranı kül ettin.
Eso es gracioso, porque por como lo recuerdo, la única vez que realmente te necesitaba, sabes, cuando mi esposa fue asesinada, te drogaste y quemaste el restaurante donde trabajábamos.
Kuyruğundan yakalayıp kendine çektin, değil mi?
Agarrado a su halo y manteniéndolo derecho, ¿ eh?
Bu yüzden bana silah çektin değil mi?
- Por eso me apuntó usted.
Sen mi acı çektin!
¿ Que tú has sufrido? ¿ Con qué?
Onun için sen mi acı çektin?
¿ No era tu corazón el que sufría por él?
- Çektin mi?
- ¿ La tienes?
Benim resmimi mi çektin Buck?
¿ Ya la has sacado?
O yüzden mi Clancy ile filmimi çektin?
¿ Por eso me grabaste con Clancy?
- Şef nerede? - Ölü adamın resimlerini çektin mi?
- ¿ Dónde está el jefe?
Şimdi ilgimi çektin.
Ahora has despertado mi interés.
Onu çektiğinde, gerçekten çektin, değil mi?
¡ Vaya que tiraste de ella!
Beni sorguya çektin, beynimi kurcaladın ve bir şey bulamadın.
Tú me revisaste, me interrogaste, hurgaste en mi cerebro y no encontraste nada.
Beni sen mi çektin?
¿ Tû me sacaste?
Bunları sen mi çektin?
¿ Así que hiciste tú esas fotografías?
Sadece gördüklerini mi çektin?
Filma sencillamente lo que ya está ahí.
- Siktiğimin adamı şeyimi çektin...
- Tiraste mi- -
İç mi çektin?
¿ Suspiras?
Bunu çektin mi?
Equipado con radar presurizado ¿ Tienes ésa?
Oharu'nun resmini de mi çektin?
¿ También sacaste una de Oharu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]