English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ç ] / Çok şanslısın

Çok şanslısın tradutor Espanhol

1,783 parallel translation
Bunu başka bir ajandan önce gördüğüm için çok şanslısın.
Tienes suerte de que lo consiguiera antes de que lo viera otro agente.
Babanın 24 saatlik vardiyaları olduğu için çok şanslısın.
Qué suerte que tu papá tiene turnos de 24 horas.
Bayanlar, bugün çok şanslısınız. Yeni ürünlerim var.
Señoritas, hoy tuvieron mucha suerte.
İtiraf etmeliyim ki, çok şanslısınız.
Tiene suerte, debo reconocérselo.
Birbirinizle olduğunuz için çok şanslısınız.
No saben qué afortunados son de tenerse.
Çok şanslısınız.
Tienen mucha suerte.
Sen çok şanslısın!
Tienes mucha suerte!
Lucky, sen çok şanslısın!
Lucky, has tenido mucha suerte!
Bazı çatlak nesneleri göreceğin için çok şanslısın.
Hay muchas chances de que puedas Ver algunas cosas locas.
Bunlardan birini almadığınız için çok şanslısınız Bay Blank.
Tiene suerte de no haber recibido eso.
- Çok şanslısın, gerçekten ölebilirdin.
- Tienes mucha suerte, pudiste morir.
Eve gitmediğin için çok şanslısın.
Qué suerte que no te fuiste a casa.
Bu akşam çok şanslısınız.
Bueno, esta debe ser su noche de suerte.
Vay be, çok şanslısın!
Eres muy afortunada.
Yeni X-77'yi kullanacağın için çok şanslısın.
Sabes, eres un hombre dichoso, vas a volar el nuevo X-77.
Seni rapor etmediğim için çok şanslısın.
Tienes suerte de que no te acuse.
Çok şanslısın dostum. Doğuştan yeteneklisin.
No sabes que suerte tienes
Sen çok şanslısın!
¡ Qué suerte tienes!
Ve bunu Roger ödeyeceği için sen çok şanslısın.
Tenemos mucha suerte de que Roger pague por esto.
Biliyor musun? Çok şanslısın.
Eres afortunado, ¿ lo sabes?
Çok şanslısın.
Eres afortunada.
Sen çok şanslısın.
Fue tan afortunado.
Onların ayakkabılarını giymediğin için çok şanslısın.
Tú tienes suerte de no estar en sus zapatos.
Benim ayakkabılarımı giymediğini için çok şanslısın.
Tú eres afortunado de no estar en mis zapatos.
Çok şanslısın.
Estás de suerte.
- Cidden çok şanslısınız.
- Qué suerte tienen, perras.
Çok şanslısınız, Bay Strange.
- Es Ud. un hombre muy afortunado
Çok şanslısın.
Mucha suerte...
Çok şanslısınız efendim. Çok güzel bir at.
Un hombre muy afortunado, señor, es una gran yegua.
Siz kızlar çok şanslısınız.
¡ Ustedes dos tienen suerte!
Ölmediğin için çok şanslısın. Evet, biliyorum.
- Tienes suerte de que no te mataran.
Çok şanslısın, zamanlaman harika.
Afortunadamente para ti, el momento es perfecto.
- Epinefrin işe yaradı anlaşılan. - Çok şanslısınız Doktor Weaver.
Dr.Weaver
Kanepe kapıldığı için çok şanslısın.
Tienes mucha suerte de que el sofá esté ocupado.
Çok şanslısın. Babanı buldum.
Hablando de coincidencia.
- Kulağa tuhaf geliyor, ama sanırım, bazı yönlerden, çok şanslısın.
- Sé que esto suena extraño, pero en cierto sentido, eres muy afortunado.
Çok şanslısınız.
, ¡ que suerte!
Aslında çok şanslısın.
No, la verdad es que usted es bastante suertudo.
Çok şanslısın, Effy.
Tienes mucha suerte Effy.
Onun için önceliklisiniz. Çok şanslısınız.
Ese es su principal.
Çok şanslısın.
Eres tan afortunado.
Evet, öyleyim, ve de bu yüzden çok şanslısın.
- Sí, lo soy, y es bueno para ti.
Demek ki çok şanslısın.
- Qué suerte tienes.
Tanrım, ikiniz birbirinize sahip olduğunuz için çok şanslısınız.
Qué suerte tienen de estar juntos.
Çok şanslısın.
Eres afortunado.
Aman Tanrım, çok şanslısın.
-... una persona de 8 años es apuñalada. - Dios mío, eso es tener mucha suerte.
Şanslısın ki sana bu kadar çok değer veren bir annen var Ve kesinlikle o arabaların yanına bile yaklaşmayacağız
Tienes suerte de tener una madre que se preocupa tanto por ti y no vamos a ir a ningún sitio cerca de coches.
Çok şanslısın bu noktada.
Tienes suerte.
Çok şanslısın.
Usted es un hombre afortunado.
Hem de çok iyi, amma şanslısın!
Super estupendo, suertudo.
Cok şanslısın!
Le trasladarán a París después de esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]