Önemli olan da bu tradutor Espanhol
771 parallel translation
Önemli olan da bu.
Eso es todo lo que importa.
Evet ama dolarları bir pisi pisiye yatırdın bebeğim ve önemli olan da bu.
Sí, pero mete los dólares en mi bolsillo, querida, y eso es lo que cuenta.
Upjohn, Dr. Hackenbush'tan son derece memnun, önemli olan da bu.
La Sra. Upjohn está muy contenta con éI y eso es Io importante.
Önemli olan da bu.
Esa es la parte más importante.
Önemli olan da bu, değil mi?
Eso es lo importante, ¿ no? .
Önemli olan da bu.
Bien, eso es lo que importa.
Kızınız hayatta. Önemli olan da bu.
Tiene a su hija Eso es lo que importa.
Önemli olan da bu.
Eso es lo que cuenta de verdad.
Önemli olan da bu.
Lo demás es una tontería.
Önemli olan da bu. Ah, bir birlikte olabilsek.
Pero sabes que te amo y que pienso en ti cada minuto... y eso es lo único que importa.
Sen inanıyorsun ya önemli olan da bu.
Te lo crees tú, eso es lo único que importa.
- Onunla mutlu olacak bence ki önemli olan da bu.
Yo creo que será feliz con él y eso es lo importante.
Önemli olan da bu.
Y eso es lo importante.
Ve önemli olan da bu.
Eso es lo que importa.
Senden önde olmamış olabilirim ama şimdi buradayım. Önemli olan da bu.
Yo no soy tan listo como tú pero soy un buen policía.
Ve önemli olan da bu isteklilik, değil mi?
Y en los grandes proyectos, lo que cuenta es la voluntad.
Ama elinde, önemli olan da bu.
Sin embargo, es el que gana.
Önemli olan da bu. Sen de öyle düşünmüyor musun?
Lo que importa es la intención.
Önemli olan da bu zaten.
Bueno, eso es lo más importante.
- Önemli olan da bu.
- Eso es lo importante.
Onu öldürdüm mü öldürmedim mi anlamadım. Önemli olan da bu.
No me importa si he sido yo o no.
Yürüyebilirim. Önemli olan da bu.
Puedo andar, es lo que importa.
Birlikteyiz, önemli olan da bu.
Estamos juntos y eso es lo único que importa.
Önemli olan da bu.
Eso es importante.
Önemli olan da bu.
Eso es lo único que importa.
Ve asıl önemli olan da bu.
Es lo único que importa.
Önemli olan da bu.
Bueno, eso es todo lo que importa.
Tatile gidiyoruz, önemli olan da bu. Değil mi?
Nos vamos de vacaciones, y eso es lo que cuenta.
- Ama birbirimizi seviyoruz, önemli olan da bu.
- Pero nos amamos, Catherine. - Y eso es lo que importa.
Beraberiz ya. Önemli olan da bu zaten.
Nos costará cierto sacrificio, pero estamos juntos.
Önemli olan da bu.
Es lo esencial.
Ama, yarın, bu ay ya da harekat gününde kullanılamayacaklar. Önemli olan da bu.
Pero no vamos a comenzar mañana este mes o en el Día-D... y eso es importante.
Önemli olan da bu. Elbette öyle.
Sí, claro que sí.
Önemli olan da bu, tatlım.
Ese es el problema, querida.
Önemli olan da bu zaten.
Y eso es lo más importante.
Bu bir tehdit ve önemli olan da bu.
Esa es la amenaza. Eso es lo importante.
- Önemli olan da bu.
- Eso.
Babamın gözbebeği olan benim. Önemli olan da bu.
- Soy el favorito y es lo que cuenta.
Neden savaştığımı biliyor ve önemli olan da bu.
Ella sabe por qué peleo, sólo será mientras dure el conflicto.
Önemli olan da bu. Diz çökerim, dua ederim. O da bana cevap verir.
Me arrodillo, rezo y él me responde.
Asıl önemli olan da bu, inan bana. Hele şansölyenin gözünde.
Es algo que tiene peso, créeme, sobre todo en la cancillería.
Ama şimdi silahların ne olacağı konusundan daha da önemli olan... bu kadar kısa zamanda onlara kimin ihtiyacı olacağı.
Pero ahora las armas no son populares... entre quienes las necesitaban tanto hace tan poco tiempo.
Köprüyü havaya uçurmak sorun değil, önemli olan saldırının zamanlanması,.. ... bu da başka bir konu, siz Amerikalılar'ın dediği gibi.
Volarlo no es nada, pero hacerlo justo en el momento del ataque, eso es un caballo de otro color, como decís los americanos. - ¿ Ataque?
İçin narin senin, önemli olan da bu.
Blando por dentro, donde cuenta.
Önemli olan da bu.
Tal vez nunca sepa por qué sucedió todo pero ahora sabe cómo y dónde empezó y eso sí importa.
Bence başına gelen bütün bu şeylerle... senin için önemli olan tanıştığın tüm insanlarla... ya bir parça ölüyorsun ya da bir parça doğuyorsun.
Pienso que por cada cosa que te sucede,... con cada persona que conoces y es importante para ti,... mueres un poco o naces un poco.
Ve bu da duruşmada çok önemli bir yere sahip olan resim olmalı.
Es el cuadro que analizaron a fondo en el juicio.
Önemli olan da bu.
Eso es lo que importa.
Önemli olan, oyuna getirilmeden ya da öldürülmeden... bu karmaşanın içinde ilerleyebilmek.
Solo trato de vivir esta vida estúpida. No te engañes. Evita el aburrimiento.
José bu gece Washington'da, bu yüzden seni çağırdım. Benim için önemli olan herkesle vedalaştım.
José pasará la noche en Washington, así que pensé que podríamos salir y, bueno, ya me he despedido de todos los que me importan.
Bu da ilkel bir güdü olan seksten daha önemli bir şeydir.
Esa es una pasión mucho más primaria que el sexo.
önemli olan bu 110
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da buluşacağız 21
da bulundum 17
önemli olan 207
önemli olan şey 19
önemli olan bu değil 23
da bulundu 18
da bulundun mu 22
da buldum 26
da buluşalım 27
da buluşacağız 21
da bulundum 17
da bulundunuz mu 17
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli bir şey 34
da büyüdüm 20
da buluşuruz 23
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli bir şey 34