Önemli olan şey tradutor Espanhol
2,073 parallel translation
Tek önemli olan şey sensin.
Solo importas tú.
Önemli olan şey yüzük değil.
El anillo no es lo que importa.
Kimsenin konuştuğu yok, ve iğrenç, ve garip, neyse senin Luke'n var. Bu da tek önemli olan şey.
Nadie habla sobre eso y es asqueroso y extraño ; y tienes a Luke, y eso es todo lo que importa.
Önemli olan şey babanın mirasının ölmesini istemediğimi söylediğimde bana inanman.
Lo importante es que me creas cuando te digo que no quiero que el legado de tu padre muera.
Ne var biliyor musun? Bu aşamada önemli olan şey bu bilgilerin doğru olup olmadığı.
Lo importante en este momento es si esta información es cierta.
Çünkü asıl önemli olan şey hangi sebeple gelmiş olursan ol, bir arkadaşlık başladı.
Porque lo importante es que lo que te haya traído aquí, ahora es el comienzo de una amistad.
Burada en önemli olan şey dayanışmadır.
Aquí lo más importante es la solidaridad.
Beni buraya çağıracak kadar önemli olan şey neydi?
Entonces, ¿ qué era tan importante para hacerme venir hasta aquí?
Asıl önemli olan şey ki herkes bilmez bunu sert olmaktır.
Lo verdaderamente importante, y no todo el mundo lo sabe, es ser duro.
Ama önemli olan şey kendimize karşı dürüst olabilmemizdir.
Pero lo constante, es ser fieles a nosotros mismos.
Bu kadar belaya girecek kadar önemli olan şey nedir?
¿ Qué es tan importante para hacer todo esto?
Neyi araştırdığımızdan emin değilim. Uluslararası bir suikastçıyı mı yoksa başka birini mi ama bence önemli olan şey bir Başkan'ımızın olması yani senin için sakıncası yoksa kalkış yapmadan önce yemin etmek isterim.
No estoy seguro si estamos viendo una clase de... conspiración comunista internacional o qué es esto, pero pienso que es importante que tengamos un Presidente, así que me estaba preguntando si estaría bien para ti si tomara el juramento de la oficina antes de que despeguemos.
Mumbai'de para ne kadar önemli ise... - Delhi'de is e en önemli olan şey güçtür.
Si Mumbai es el dinero Delhi es el poder.
Önemli olan şey koz.
Tiene que ver con la influencia.
En önemli olan şey şimdi ne yaptığınızdır. Durumun üstesinden nasıl geldiğinizdir.
Es lo que haces ahora, como manejas esta situación.
George, beni buraya sıçratacak kadar önemli olan şey de ne?
George, ¿ qué es tan importante como para hacerme venir a saltos hasta aquí?
Tek önemli olan şey Jiro'nun onayı.
La aprobación de Jiro es todo lo que importa. Jiro es como el director de una orquesta.
Evet, faturaları ödüyor ama benim için en önemli olan şey yaşadığım şehre geri dönebilmek.
Sí, paga las facturas, pero, de verdad, lo que es más importante para mí es lo que soy capaz de devolver a la ciudad en la que vivo.
Asıl önemli olan şey :
Lo que es importate es que :
Önemli olan tek şey de bu.
Nada más importa.
Benim için önemli olan tek şey kız.
Lo único que importa es la chica.
Önemli sonuçları olan çok önemli bir şey yapılacak
Con una cosa monumental, elemental Muy importante que hacer
Önemli olan tek şey bu, Valerie.
Es lo único que importa, Valerie.
Hiç önemli değil. Bu her zaman olan bir şey. Ama genelde helikopterde olurdu.
Esto pasa con frecuencia, pero con el helicóptero.
Önemli olan tek şey bu.
Es lo único que importa, lo único que cuenta.
Sadece ev satmakla kalmıyorum kendimi ve kendimle ilgili en önemli şey olan ailemi de satıyorum.
Verán, no sólo estoy vendiendo casas, estoy vendiéndome a mí mismo y lo mejor de mí es mi familia.
* Tek bir şey vardır önemli olan Manhattan'da *
* * Sólo hay una cosa importante en Manhattan *
Bu, sizin ölümünüzden beri buralarda olacak olan en önemli şey.
Esto es lo más grande que ha ocurrido aquí desde... Bueno, desde su muerte.
Önemli olan tek şey onu, Amerika topraklarında suikasta uğramaktan kurtarmak.
La única cosa que importa es que le mantengamos a salvo de ser asesinado en suelo norteamericano.
Onun için bizi mahvetmekten daha önemli olan tek şey .. kızı ile olan ilişkisi
Lo único que es más importante para él que arruinarnos es mantener la relación con su hija.
Önemli olan şu ki en azından bir şey denedin.
Y la cuestión es que al menos intentaste algo.
Önemli olan Snot'un Solomon Amca'sı, bugün arkadaşlık hakkında bir şey öğrenmiş olmam.
Bueno, Solomon tío de Snot, lo importante es que hoy aprendí algo sobre la amistad.
Önemli olan tek şey sahne ışığında geçen zamanımız.
Lo que importa es nuestro tiempo... debajo de los reflectores.
Hayatta önemli olan iki şey vardır...
Dos cosas importantes en la vida...
Benim için önemli olan her şey kaybolup gitti.
Todo lo que era importante para mi se fue.
Organik Tarlalarda Gönüllü bak, önemli olan tek şey seni geri almaları.
Trabajando en granjas orgánicas... escucha, lo único que importa es que te llevarán de vuelta.
Her şey yoluna girdi ve önemli olan da bu.
Bueno, mira, todo funcionó y eso es lo que cuenta.
Önemli olan tek şey- -
Todo lo que importa es...
Önemli olan tek şey, sizin güvende olmanız. İşte bu yüzden seninle gelmiyorum.
Todo lo que importa es que el resto de ustedes estén a salvo, y es por eso que yo no voy con ustedes.
Önemli olan tek şey bu!
¡ Y eso es todo lo que importa ahora!
Önemli olan tek şey şah-mat yapmak.
es todo acerca del jake mate
Benim için önemli olan tek şey sensin.
Eres lo único que me importa en la vida.
Önemli olan tek şey senin sağlığın.
Lo importante es que te sanes.
Önemli olan tek şey ölmüş olması.
Lo único que importa es que murió.
Önemli olan tek şey bu işi yapmamız.
Lo único que importa es que hagamos el negocio.
Önemli olan tek şey.
Es lo único que realmente importa.
Önemli olan tek şey senin ne düşündüğün.
Lo único que importa es lo que piensa Nick.
Ancak, önemli olan yegâne şey o değil.
Pero no es lo único que importa.
Şimdi, önemli olan tek şey bilemiyorum, orada çok fazla kalmamaktı.
Ahora, la única cosa que importaba... No sé, no podría haber estado demasiado tiempo.
Lezzet tek önemli olan şey.
El sabor es todo lo que importa.
Önemli olan tek şey, o işe yaramaz ilişkiyi sürdürmektir.
Y todo lo que importa es sostener tu relación disfuncional.
önemli olan bu 110
önemli olan 207
önemli olan da bu 101
önemli olan bu değil 23
şeytani 22
seymour 151
şeyi 45
şeyler 33
şeytan 474
seyahat 26
önemli olan 207
önemli olan da bu 101
önemli olan bu değil 23
şeytani 22
seymour 151
şeyi 45
şeyler 33
şeytan 474
seyahat 26
şey evet 24
şey için 42
şeytan mı 26
şey gibi 140
şeyy 181
şeye benziyor 18
şey ben 70
şey mi 23
şey efendim 19
seyir subayı 22
şey için 42
şeytan mı 26
şey gibi 140
şeyy 181
şeye benziyor 18
şey ben 70
şey mi 23
şey efendim 19
seyir subayı 22