English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Annemle babam

Annemle babam tradutor Espanhol

2,289 parallel translation
Birkaç ay içinde annemle babamın arkadaşları arasında Philip'in babamın oğlu olmadığı söylentisi yayılmaya başladı.
Hace unos meses un rumor circulaba entre los amigos de mis padres de que Felipe no era hijo de mi padre.
Annemle babam burada yaşadığım için çeliştirik olmaya başlamışlardı.
Mis padres están un poco "amivalestes" sobre que viva aquí.
Annemle babam bana 30 dakika kitap okuduktan sonra sokağa çıkıp oyun oynayabileceğimi söylüyor.
Mis padres me dijeron que debía leer 30 minutos y después podré salir a jugar.
Annemle babamı ikna etmekte iyi şanslar.
Tengo que ir. No convencerás a mamá y papá de eso.
Vay be. Bundan sonra sadece annemle babam olmanızı istiyorum.
Lo único que quiero es que sean mis padres a partir de ahora.
Bay Anderson'un ilişkimiz yüzünden gergin olduğunu biliyordum. Yaş farkımız annemle babam arasındaki yaş farkından sadece iki yıl daha fazlaydı.
Yo sabía que el Sr. Anderson estaba nervioso respecto a nuestra relación aunque nuestra diferencia de edad era sólo de dos años más que la que había entre mis padres.
Size hiç annemle babamı anlattım mı?
Sí. ¿ Nunca os he hablado de mi madre y mi padre?
Annem öldüğünde, bana bir şey bırakmıştı ve annemle babam neredeyse 60 yıldır beraberdiler.
Um, cuando mi mamá murió, ella me dejó algo, y mi mamá y papá estuvieron juntos durante casi 60 años.
Biz çiftiz Spencer. Özel bir yere ihtiyacımız var annemle babam kabul etti.
Necesitamos nuestro espacio, y mamá y papá están de acuerdo.
Sanırım Regan vurulduğu gün annemle babamı yatakta gördüğüm zaman başladı.
Creo que comenzó cuando vi a mis papás haciéndolo el día que le dispararon a Reagan.
Bonnie'nin büyük annesinin cenazesi annemle babamı aklıma getirdi.
El, eh, el funeral de la abuela de Bonnie, me hizo recordar mucho sobre mamá y papá.
Gerçekten çok kötü. Annemle babam eve dönünce çıldıracak.
Si tienes que llamar a mamá y a papá tal vez no eres lo bastante madura para cuidar de mí en lo absoluto.
Annemle babamın aralarını açtım...
¡ Gracias por arruinar nuestra temporada, Romeo!
Crosby annemle babamı alıp bir yere gitti. Drew her zamanki gibi kaçakları oynuyor. Amber da okuldaydı ama bayağı geç kaldı.
Crosby ha ido a algún sitio con papá y mamá, y Drew me está evitando como siempre, y Amber llega muy tarde del colegio.
Bırakalım da annemle babam yapsın bunu.
Deberíamos dejar que mamá y papá lo hiciesen.
Annemle babam fidyeyi ödedikten sonra ahırın yanındaki çiftlik evinde saklanmaya başladık.
Ella no entiende que sucedió despues. Después que mamá y papá pagaran el rescate, estuvimos escondidos en el establo de una granja.
Annemle babam da orda.
Mamá y papá también están allí.
"Annemle babam" dedim!
¡ Dije mamá y papá!
Annemle babam beni terk etseydi, ben de üzgün olurdum.
Tambien estaria molesto si mi mama y mi papa me fallaran.
Dün gece evde çay yaptım... Bir yudum aldıktan sonra, annemle babam bir gerçeği söylediler,
Anoche en casa hice el té... y después de beberlo papá y mamá dijeron la verdad,
Doktor, annemle babam epey erken yaşta evlenmişler ve ben doğduğumda
Doctora, mis padres se casaron jóvenes. Se odiaban cuando nací.
Annemle babam her an gelebilir.
Y mamá y papá van a aparecer en cualquier momento.
Ben de belki bugün annemle babamı görmek istemiyorumdur.
Bien, quizá hoy no quiera ver a mamá y papá.
Annemle babam?
Mamá y papá, ¿ Quizas? Si.
Bev ve Frank Craine isimlerini de sorar, annemle babamı tanıyor mu görürüz.
O Bev y Frank Craine, ver si ella conocía a mamá y papá.
Evet. Ama annemle babamın bize ihtiyacı yok mu sence?
Sí.
Annemle babam o yaşta evlendi. Öyle mi? NasıI gitti peki?
M is padres se casaron a esa edad!
Çünkü annemle babamın harika bir hayatı ve çocuklar için bol yeri olan kocaman bir evleri vardı ve ben de bunu istiyorum senin de bunu istediğini söylemiştim.
- Porque mis Padres tienen una estupenda vida con un gran departamento con lugar para niños y eso es lo que quiero! y eso es lo que me dijiste que también querias
Annemle babamın toplamından bile daha iyi bir ebeveyn oldun bana ve ben hergün Amber için üzülüyorum.
Eras mejor padre que mamá y papá juntos. Y cada día me siento mal por Amber, que está conmigo, en vez de estar contigo.
Annemle babam...
Mamá y papá...
O sırada çıkmıyorduk biliyorum,... ama geçen seni annemle babamı toprağa verdik ve hiç biriniz gelmediniz.
Sé que todavía no salíamos, pero sepulté a mis dos padres el año pasado, y nadie de ustedes fue.
Annemle babam beni oradan götürürken de bunu söylemiştin.
Te acuerdas cuando mama y papa, me alejaron de ese lugar.
- Annemle babamı ben öldürdüm.
Maté a mis padres.
Sorunu çözeceğiz ve annemle babam da tekrar barışacak.
Tendremos una solucion Mamá y Papá volverán juntos Fin.
Annemle babam boşanıyorlar... ... ve ben de... - Komik miydi?
Mis padres se están divorciando, y yo- ¿ Es gracioso?
Annemle babam ayrılıyorlardı.
Mis padres se estaban separando...
Annemle babamın çok hoş bir evlilikleri vardı.
Bueno, mamá y papa y su asqueroso y dulce matrimonio.
Annemle babamın durumu nedir?
¿ Solo tú y papá? Barriles sin fondo.
Annemle babam ayrılıyor.
Mis padres están separándose, por lo que... No.
Çünkü Jasmin-Jabbar olayı için annemle babamın evine gitmeliyiz.
Porque tenemos que ir a casa de mis padres para el tema de Jasmine / Jabbar.
Bu, annemle babamın geç kalkabildiği tek gündü.
era el único día que mi madre y mi padre se quedaban dormidos.
Annemle babam bu gece yalnız.
Mi madre y mi padre tienen una cita esta noche.
Birdenbire oraya çıkıyor ve babam hakkında bilmediği şeyler var. Üstelik annemle tanışmış olan tek kişi olan Jack'in partiye geleceğini duyduğunda gelmekten vazgeçiyor.
Apareció de la nada no sabe cosas sobre mi padre y cuando escuchó que Jack la única persona quién en realidad conoció a mi madre iba a estar en la fiesta, decidió no ir.
Annemle babamın bilmesine bile gerek yok.
Mamá y papá no se enterarán
Babam, mahkemede çok savaş verdiğini söyledi ama babamı üvey annemle konuşurken duydum annem yalnız kalmak, özgür olmak istediğini söylemiş.
Mi padre dijo que fue la gran batalla por la custodia, pero le oí hablando con la madre de Colin una noche, diciendo como ella había dicho que marcharse era su gran oportunidad para ser libre.
Çünkü annemle babamın umursamadığı zamanlardan hatıra kalan kayıp çocuk programında parmak izim var.
Sólo bromeo con usted, Sra. Heck. Sé quién es. - ¿ Lo sabes?
Babam geçen yıl öldü, annemle ben tamir ettirmek için paramızın olmadığı eski aile evimizde yaşıyoruz.
Mi padre murió el año pasado, y así que mi madre y yo vivimos en una antigua casa familiar para la cual no tenemos dinero para repararla.
Annemle tanıştın ve babamı tanıyorsun Ah Brad
# Que tienes que conocer a mamá y ya sabes, a papá.
- Annemle babam çok öfkelendi.
Madre y padre enfurecieron.
Annemle babamı görünce anladık.
Hasta que vimos a mis padres.
Lisa az önce, annemle konuştuğunuzu ve senin gerçek babam olmadığına dair bir şeyler söylediğini duyduğunu söyledi.
Lisa dice que acaba de escucharte hablando con mamá y tú dijiste algo acerca de que no eras realmente mi padre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]