English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Annem hasta

Annem hasta tradutor Espanhol

812 parallel translation
Niri-di'den. Annem hasta.
No, de Nirudi.
Annem hasta, yatıyor.
Mamá está enferma.
Annem ve kız kardeşimle tanışmadan olmaz.
No hasta que haya conocido a mi hermana y mi madre.
Annem öyle yapardı, ama hasta değilse bir erkeğe yakışır şey değil.
Mi madre sí, pero en un hombre resulta afeminado, a menos que esté enfermo.
Bunu annem bilir. Ben beş parmağım olduğunu biliyorum.
Mama sabe eso, yo se contar hasta diez.
İşe gittiği zamanlar, annem ona bir iki vurur... ve neşeli ve sevecen biri olana kadar... içmeden gelmemesini söylerdi.
Cuando no tenía trabajo, mi madre le daba un chelín... y le decía que se largara y que no volviera a casa... hasta que estuviese de buen humor.
Eylüle kadar kalacaktık ama annem bugün eve döneceğimizi söyledi.
Pensábamos quedarnos hasta septiembre, pero mamá nos dijo que volveríamos a casa ese día.
Çocukken benim de vardı, annem bir kedi getirinceye kadar.
Yo también tenía de niño hasta que mi madre llevó un gato.
Ama annem Meryem Ananın yanına gidince Mösyo Rochester gelip... beni bacasından duman çıkan kocaman bir gemiyle denizden geçirdi. Ama çok hasta oldum.
Monsieur Rochester vino y me llevó a través del mar en un gran barco con chimenea y yo me enfermé.
Sen de kendi ayaklarının üzerinde durana kadar annem sana fazlasıyla yardımcı oldu, değil mi?
Mamá te ayudó mucho hasta que empezaste a ganar dinero, ¿ no?
"Hasta," Neeley. Annem öyle dememizi söyledi!
- Mamá nos dijo que dijéramos enfermo.
Annem gece yarısına kadar ayakta kalıp şarkı söyleyebiliriz dedi.
Tengo que practicar para la fiesta de esta noche. Mamá dice que podemos quedarnos hasta las 12 y cantar villancicos.
Sonra, birden farkettim ki annem kitabın cildini değiştirmiş ve renkli, açık saçık kapakla kaplamış.
Hasta que descubri que mi madre habia puesto esa cubierta en un libro de filosofia.
Annem ona bebekten bahsedene kadar bana karşı hep iyi davranıyordu.
Siempre fue bueno conmigo, hasta que mamá le dijo de su bebé.
Hayır, annem hâlâ hasta.
No, mi madre sigue enferma.
Ben eve dönmeden uyumayan hasta bir annem var!
Mi madre no se va a dormir hasta que llegue a casa.
Annem hasta ve...
Ella está enferma y...
" Annem çok ağır hasta
" Madre gravemente enferma
Evet, annem de biliyor.
- Lo sabe hasta mi madre.
- Annem, hasta amcamın yanında.
- No. Está con mi tío.
Küçük Mary Jane Çok hasta ve annem beni sana gönderdi.
Mary Jane está muy enferma y mamá me ha enviado a buscarte.
Okulun ilk gününde annem beni o kadar yedirmişti ki... teneffüse dek hepsini yutamamıştım.
El primer día de escuela mamá me daba tanto de comer... que no podía tragarlo hasta el recreo.
Ve şimdi annem kendisini çok hasta hissediyor... Keşke burada kalmak yerine İngiltere'ye devam etseydik.
Pero ahora, mi madre se siente tan mal que hubiese sido mejor que regresáramos a Inglaterra.
Annem kendini yaraladığı gece beni hasta eden neydi?
¿ Qué me enfermó esa noche?
Evden çıkarılıp sonra da annem öldüğünden beri dairesinde yaşıyorum.
Solía quedarme en casa de mamá hasta que fue desahuciada y murió.
Annem umutsuzca hasta değil.
Mi pobre madre no está desesperadamente enferma.
Ve Amerika'ya gitmek zorundaydım çünkü annem çok hasta. Sadece çok hasta değil. Miami Plajı'nda mayolu...
Estaba a punto de volver a América, porque mi madre está muy enferma claro que no está muy enferma, ella está en Miami Beach...
Annem saat 3'te evden çıkar ve 8'den önce gelmez.
Mi madre se va a las 3 : 00 y no vuelve hasta las 8 : 00.
Annem ve babam, Batı'da bir çiftlikleri olsun isterdi ve ellerinden en fazla bu kadarı geldi.
Bien, mamá y papá querían una granja en el oeste y sólo llegaron hasta aquí.
Annem ona tapardı ölürken bile seviyordu.
Mi madre lo veneraba lo amó hasta en su lecho de muerte.
Babamın iş iflas ettiğinde... annem ağır hasta bıraktı... ve sadece bir tane alabildim beladan onları almak için.
Los negocios de mi padre cayeron en picado. Se quedó en la ruina. Mi madre cayó enferma.
Annem bunu yarına dek buzdolabında saklayabilir.
Lo puedo meter en el frigorífico de mamá hasta mañana por la noche.
Annem onunla birlikte olma evlenmeye çalış, dedi.
Mi madre dice que debo resistir hasta que nos casemos.
Annem, sen bahçeyi bitirene kadar yemek yiyemeyeceğimizi söylüyor.
Mamá dice que no podemos comer hasta terminar el trabajo del jardín.
Hasta annem olmasa çoktan ölmüş olurdum.
Si mi debilitada madre no hubiera estado cerca, ya estaría muerta.
Annem bile karşı çıktı!
No, hasta mi madre estaba en contra.
Annem çok hasta, hemen gitmemiz lazım.
Mamá está muy enferma, por favor venga rápido.
Öyle olsa annem adamı Jim'in odasına almazdı.
Mamá no lo hubiera llevado hasta el cuarto de Jim.
Annem birlikte yatmaktan hoşlanacağınızı söyledi.
Mamá dijo que les gustaría estar en cama hasta tarde.
Annem çok hasta.
Mi mamá está muy enferma.
Annem durduruncaya kadar babam bir zamanlar bir Elk'ti.
Mi padre fue Alce hasta que mi madre lo disuadió.
Oh, hayır. Sadece annem çalışacağımı sanıyordu, erken yatar diye düşündüm...
Mi madre creía que iba a trabajar hasta tarde.
Annem öldü, babam ise hasta.
Mi madre murió. Mi padre está enfermo.
Annem çok hasta.
Mi madre está muy enferma.
"Annem ve oğlum öldüğümü düşünene ve dostlarım ateşin etrafında oturup bana kadeh kaldırana dek bekle."
Espere hasta que mi madre Y pensar que mi hijo murió. Y cuando los amigos se sientan Copas en mi memoria.
Ama annem ve Lore çok çalışıyor.
Pero cuando pienso en mamá y en Lore, están hasta arriba de trabajo.
Annem tuhaf bir biçimde, olan bitenden habersiz gibi davrandı ta ki Apicata'nın onu ziyaret ettiği güne dek.
Mi madre, curiosamente, no se enteraba de lo que estaba pasando hasta que un día Apicata fue a visitarla.
- Annem çok hasta.
- Mi madre está muy enferma.
Juffure köyüne git ve Omoro'ya annem Binta'ya ve büyükannem Nyo Boto'ya de ki...
Ve hasta el poblado Juffure y dile a Omoro... ... y a mi madre Binta... ... y a mi abuela Nyo Boto...
Juffure köyüne git ve Omoro'ya annem Binta'ya ve büyükannem Nyo Boto'ya de ki...
Ve hasta el poblado Juffure y dile a Omoro y a mi madre Binta y a mi abuela Nyo Boto...
Sadece annem dönene kadar.
Sólo hasta que mamá vuelva, claro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]