English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ş ] / Şunlara bir bak

Şunlara bir bak tradutor Espanhol

384 parallel translation
Şunlara bir bakın.
Bien, oiga esto.
Şunlara bir bakın.
- Bueno, solo míralos.
Şunlara bir bak...
Y éste, ¿ qué tal?
Gözlerini aç ve şunlara bir bak! Öğretmen maaşı ile mi almış bunları?
Abre los ojos. ¿ Crees que compró esto con su salario de maestra?
Şunlara bir bakın.
Miren los hongos.
Şunlara bir bakın.
Mire esto.
Şunlara bir bak. Onun ilk fotoğrafları.
Mira esto sus primeras fotografías.
Lanet herifler. Şunlara bir bakın.
¡ Malditos actores!
Şunlara bir bakın.
Mirad eso.
Şunlara bir bak.
Echa un vistazo.
Şunlara bir bak.
Mire esto.
Şunlara bir bak.
Mírelos.
Şunlara bir bak. Ellerini sana değil bana uzatıyorlar. Bunu fark etmemiş miydin?
Mira a los ayudantes no es hacia tí hacia quien extienden sus manos, sino hacia mí.
Şunlara bir bak hele, bütün şu arabalar, helikopterden öyle gözüküyor, yolların kenarlarına saçılmışlar ve,
Desde los helicópteros se ven todos los autos estacionados a lo largo del camino.
Şunlara bir bakın.
Ánimo, Cole.
Şunlara bir bak.
Mira esto.
Dedi ki, "şunlara bir bak."
Me dijo : "Mira esto".
- İyi de, böyle söylemene sebep ne? Pekâlâ, şunlara bir bak hepsi üzerlerinde elbise olmadan eğilip...
Mírelas, haciendo contorsionismo completamente desnudas.
Şunlara bir bak!
Míralos.
Şunlara bir bakın fotoğraflara da bakın.
Mirad como están... y las fotos.
Şunlara bir bak!
¡ Míralos!
Şunlara bir bak.
¿ Has visto? Mira.
Gel de şunlara bir bak. Beni soyduğuna hiç şüphem yok.
No hay mejor ladrón que tú.
Şunlara bir bak.
Miren todo esto.
- Şunlara bir bak.
- Mira esto
Vay canına, şunlara bir bak.
Mira ese tablero.
Hele şunlara bir bak.
Mírales.
Şunlara bir bak. Tablo gibiler, değil mi?
Míralos. ¿ No hacen una gran pareja?
Jackson, şunlara bir bak adamım.
Jackson, mira
Şunlara bir bak.
Mira estas cosas.
Şunlara bir bak.
Y, sin embargo, mire esto.
Şunlara bir bakın.
Solo mire estos.
- Şunlara bir bak bakalım!
Échele un vistazo a esto
Şef, bak, karar vermeden önce şunlara bir bakmak zorundasın.
Jefe, antes de tomar una decisión tiene que ver esto.
Şunlara bir bak.
Mira las luces.
Şunlara bir bak Eduardo.
Míralas.
Pekala Bayan Talbert, şunlara bir bakın.
Gracias, Miss Talbert, para su aprobación.
- Şunlara bak, bir şey olmuş galiba.
- Parece que pasó algo.
- Bir de şunlara bakın isterseniz. - Tabii, tabii bakmak isterim.
Quisiera que me asesorase.
Şunlara bir daha bakın.
Mírelas de nuevo.
Şunlara bir bak.
Míralos.
Şunlara bir daha bakın.
Mire otra vez.
- Bir bakın şunlara!
¡ Mírenlos!
Şunlara bir bak.
¿ Qué le han hecho a usted?
Bak şunlara, Marat bir zamanlar her şeyin sahibi olan şu insanlara.
Míralos, Marat a estos hombres que antes poseían todo.
Şunlara bir bak.
¡ Mire esto!
Altı saatlik yürüyüş şunlara bakın yağmur altındalar ve elinde bir ortaçağ kılıcıyla güzel bir kadın geliyor yanlarına
Seis horas caminando, véanlas bajo la lluvia. Y aquí llega una mujer muy bella, con la espada medieval.
Şunlara bir bak. - Yakıştı mı?
¿ Cómo se me ve esto?
Bir de şunlara bak.
¡ Y esto! ¡ Mira esto!
Şunlara bakın bir.
Mira lo que tengo aquí.
Hadi ama evlat, şunlara bak, bataklıktaki bir çift ördek gibi titriyorlar.
Míralos ahí fuera, graznando como un par de patos reales en un pantano. Me refería a mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]