18 00 tradutor Francês
729 parallel translation
"18 : 00 - 20 : 00 saatleri arasıyla özellikle ilgileniyoruz."
"En particulier sur la période entre 18 et 20 h."
"Her türlü bilgiye ihtiyaç vardır" "18 : 00 - 20 : 00 saatleri arasıyla özellikle ilgileniyoruz."
Toute information sur la période entre 18 et 20 h.
- Bu iş iyice çığrından çıktı. - Evet, belki de. 212 00 : 18 : 42,037 - - 00 : 18 : 45,973 Diğer çetelerin işimizi almasına izin vermeyiz.
Je déconseille : ça sent le grillé.
Bu gece saat 6.00 da diyelim mi?
Disons ce soir, 18 heures?
Pekâlâ bu gece saat 6.00 da diyelim.
Entendu, ce soir, 18 heures.
6 : 00 treninde yoklardı.
Ils n'etaient pas la a 18 heures.
Seni 6 : 00'da almamı ister misin?
Tu viens me chercher vers 18 h?
Çünkü Parry bürodan eve saat 6,00 civarında geldi.
Parce que Parry est revenu du cabinet vers 18 h.
Minerva diyor ki, Parry o akşam 6,00'dan sonra evden çıkmamış.
Minerva a dit que Parry est resté chez lui après 18 h.
Genç adam, fark ettiniz mi saat çoktan 7 : 00?
Savez-vous qu'il est plus de 19 h? Moi, j'ai 18 h 30.
Herşeyden önce, böyle sıradışı bir dramda diğerlerine 108 00 : 08 : 18,450 - - 00 : 08 : 22,500 başrol verilmemesinin çok hayal kırıklığı yarattığını belirtmeliyim. Sigara isteyen?
C'est très décevant de ne pas être dans une histoire surnaturelle!
Beni saat 18 : 00'de arayacak.
Elle me rappellera à 18h avec des instructions.
Adının öyle olduğunu söylüyorsa. - Her akşam saat 6 : 00'da gelir, değil mi?
Il vient ici tous les soirs à 18 heures, non?
Bugün saat 6 : 00'da ne var, tahmin et?
Devine ce que je fais à 18 heures?
Fakat Kris'in işi 6 : 00'da bitiyor. Peki ya bu ara?
Kris termine à 18 h. Que faire entre-temps?
"saat 18.00'den sonra sokakta veya semtlerinin dışında görülenler... " askeri polis tarafından tutuklanacaktır. "
Toute personne dans la rue après 18 heures... sera passible d'arrestation.
18 : 00 eksi onda botumuz kalkıyor.
Que la chaloupe soit ä quai ä 17 h 50.
Öyle mi? 18 : 00 eksi on.
Elle y sera. 17 h 50... d'accord.
- Pek anlamı yok.
- 223 00 : 18 : 41,954 - - 00 : 18 : 43,922 Sauf que je me suis trompé sur Lucy
Gel, bir fincan kahve içelim.
Une tasse de café! Irene n'est pas vraiment une femme d'intérieur, hein? 31 00 : 03 : 18,800 - - 00 : 03 : 19,900 On dirait.
Biliyorum babana telefon edeceksin, ücretlerin düştüğü 6 : 00 sonrasını bekler misin? Evet.
Je sais que tu veux appeler ton père, mais attends après 18 h00, c'est moins cher.
Şehirlerarası mı? Santral, söyler misiniz saat 6 : 00 öncesi ve sonrası New York'a ücret farkı nedir?
Opérateur, pourriez-vous me dire la différence de prix pour New York avant 18 : 00 et après 18 : 00.
Saat şu anda 18 : 00.
18 heures.
Saat 18 : 00 gibi dört tanesini yapabilirim efendim.
Les quatre premiers à 18 heures, amiral.
Saat 18.00'da Seoul'e uçacaksın.
Vous partez pour Séoul à 18 h.
Herhalde her gün 9 : 00'dan 12 : 00'ye kadar size yardımcı olabilirim.
Je suis censée venir tous les jours de 9 h à 12 h, puis de 14 h à 18 h?
Yemek saatleri : 7 : 00, 12 : 00 ve 18 : 00.
A 7 heures, midi et 18 heures.
Saat öğleden sonra yaklaşık 6 : 00 civarıydı.
C'était vers 18 h, ce jour-là, dans l'après-midi.
İlk gün, saat 18.00
Premier jour, 18 h 00
- Perşembe günü, 18.00 uçağında.
- Jeudi à 18 heures.
243. Tümen komutanı saat 18 : 00'da Rennes'e doğru yola çıktı.
Le commandant de la 243ème est parti pour Rennes à 6h.
22 Ekim 1860 tarihinde, Donnafugata'da saat 18 : 00'da Belediye Seçim Komitesi, bu kentin seçmenlerinin yaptığı halk oylamasının oylarını incelemek için bir araya geldi.
"Le 22 octobre 1860, à Donnafugata" "à 6 heures de l'après-midi" "la commission électorale communale s'est réunie"
Yani 12 Aralık gününün 18 : 00 veya 15 : 00 saatlerinden gecenin son bölümü de dahil bir sonraki gün yaklaşık 20'ye kadar.
durant la dernière partie de la nuit, jusqu'aux environs de 20 heures le lendemain.
Gönderim tarihi : 18 Mayıs Pazar, 19 : 00. "
"Départ 19 h, dimanche 18 mai". Scott?
Kaptan Finlander saat 18 : 00'de ona rapor vermenizi istiyor.
Le Cdt. Finlander vous prie de le voir à 18h00 juste.
Açık alanda 16 : 20'den 18 : 00'e kadar bir mola.
Petite pause dans un coin de 16 heures 20 à 18 heures 00.
Erken, efendim. Saat 18.00'de. - Değişmeye zamanınız olur.
A 18 h. Vous avez juste le temps de vous changer.
6 : 00'dan sonra yerli içki servisimiz kapanır.
On ne sert plus de bière américaine après 18 h.
18 Kasım 1727, saat 2 : 00.
Fait le 18 novembre de l'an 12 de l'ère Kyoho
Saat 6 : 00'da görüşürüz.
Je vous attends à 18 h.
15 : 00'den 18 : 00'a kadar 38 Hudson Sokağı'nda kalorifer ocağı tamirine gitmiş.
Il a réparé une chaudière à Hudson Street entre 15 et 18 heures.
Ve onu saat 6 : 00 da geri getirmeyi unutmayın.
N'oubliez pas qu'il doit être rentré à 18 h.
13 : 30 - 18 : 00 arası ertesi gün hazır olacak şekilde ses devresi üstünde çalışmaya devam.
" De 13 h 30 à 18 h, reprise du travail, à terminer pour demain après-midi.
18 : 00 : eve dönüş.
" 18 h, retour à l'appartement.
Ya da yeni katkı maddesi GLC-9424075 içeren Shrill benzini kullanın. Saat 18 : 00'dan sonra, 9424047.
Ou l'essence Shrill, avec le nouvel additif GLC-9424075- - après 18 heures 9424047
Bu beyaz kart motor tortularını temsil etsin, bu siyah kart ise Shrill'in yeni katkı maddesi GLC-9424075'i temsil etsin. Saat 18 : 00'dan sonra, 9424047. Motor tortularının, Shrill'in katkı maddesi sayesinde dünya yüzeyinden nasıl silin...
En utilisant cette carte blanche pour représenter les dépôts dans le moteur... et cette carte noire pour représenter le nouvel additif Shrill, GLC-9424075- - après 18 heures, 9424047- - on peut voir comment les dépôts dans le moteur sont éliminés... de la surface de la terre par les forces supérieures de Sh- -
- Saat 18 : 00'de şefin bürosunda olun.
- Soyez chez le chef à 18 h.
PERŞEMBE Ö.S. 6 : 00 CAFE DE PLATANI
JEUDI 18 H BAR LE PLATANE
Yarın akşam 6 : 00'da.
Demain à 18 h.
- Yarın 18 : 00'e kadar gerekmez.
- Pas plus tard que 18h, demain.
18 : 00'e kadar orada olmak zorunda değiliz.
T'as pas besoin d'être là-bas avant 18h.