Ama öyleyim tradutor Francês
354 parallel translation
Ama öyleyim işte.
Moi, oui.
- Biliyorum, ama öyleyim.
Je sais...
Ama öyleyim. Size her şeyi anlattım.
Mais je vous ai tout dit.
Ya, ama öyleyim.
Bien au contraire!
- Dememiştim. Ama öyleyim.
- Je ne l'ai pas dit, mais c'est vrai.
Ama öyleyim.
C'est vrai.
- Oh, ama öyleyim.
- Vous n'êtes pas mon ennemi.
Olmaz olaydım, ama öyleyim.
Je ne voudrais pas.
- Ama öyleyim.
Je le suis.
- Asla bir rahip olmamalıydın. - Ama öyleyim ve bana ihtiyaçları var.
- Vous n'auriez pas dû devenir prêtre.
Elbette öyleyim, ama...
Sûrement, mais...
- Ama ben öyleyim.
- Je le suis.
Bebek konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyorum, ben de öyleyim ama tüm arkadaşlarımız beni genç biri olarak düşünüyor, öyleyim de zaten.
Je sais comme tu es excité au sujet du bébé, et moi aussi... mais nos amis ici pensent tous que je suis jeune, et je le suis.
Öyleyim, ama bazen dostlarımıza pek istemediğimiz... şeyler yapmak zorunda kalırız.
On doit parfois faire aux amis des choses déplaisantes.
Belki öyleyim, ama bir zamanlar ben de sizin gibiydim.
C'est possible, mais j'ai été comme vous.
Öyleyim, ama bu sadece tahta ve gümüş ayrıca mavi gözleri de yok.
Je le suis, mais ce n'est que du bois et de l'argent. Et ça n'a pas les yeux bleus.
Herkes için öyleyim demiyorum, ama elimden ne yemek ne dikiş ne de perdeden elbise yapmak geliyor.
Je ne veux pas dire pour personne... mais je ne sais pas cuisiner ou coudre ou faire une robe de vieux rideaux.
Ama zaten öyleyim. Hayat arkadaşınım.
Mais je suis coupable, coupable de t'aimer.
Bir trompetçi çok değerli olmayabilir ama Art Hazzard trompetçiydi, ben de öyleyim.
Mais c'est ce qu'il était et ce que je suis.
- Evet, ama ben öyleyim.
- Mais moi, je le suis.
Belki ben öyleyim. Ama sen değilsin.
Moi, peut être, mais pas toi.
Öyleyim ama onu daha önce hiç görmedim.
Je le suis, mais je ne l'ai jamais vu.
O bir tombul, ama ben de öyleyim.
C'est un petit homme potelé, mais je le suis aussi.
Ama öyleyim.
Mais je les ai.
Oh, evet öyleyim. Ama bunu zaten biliyordun.
Si, plus que toi.
Ama endişeli, ben de öyleyim.
Mais inquiète, et moi aussi.
Hayır. Ama ben öyleyim.
Non, mais moi, si.
Ben de öyleyim ama bu çok komik.
Je le suis aussi, mais c'est curieux.
Yıllardır öyleyim. Ama onu sevdiğimi hiç söylemedim.
J'ai jamais dit que je l'aimais.
Siz bu tür biri değilsiniz. Ama ben öyleyim.
Vous n'êtes pas de cette race, moi, si.
Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim.
Tu n'es pas menteur, mais moi si...
Öyleyim, ama...
Je le suis, mais...
Öyle görünmediğimi biliyorum ama.. ... seni temin ederim öyleyim.
Je sais que je n'en ai pas l'air, mais je vous assure que je le suis.
- Öyleyim ama kendimi kontrol edeceğim.
Si. Tu es en rogne.
Ama ben de öyleyim.
Mais moi aussi.
- Ama... - Elbette öyleyim. Bazı şeylerde hiç bilgim yok.
Si, pour des tas de choses.
Ama ben, öyleyim.. .. ofisime gelip, canımı sıkan kimi insanların taze etlerini..
Je leur donne à manger la chair des farceurs.
- Öyleyim ama baban değil.
- Moi oui, mais pas ton père.
Ama ben bir tanrıysam, ki öyleyim tabii, bunu ben neden akıl edemedim?
Réponds-moi franchement. Cette idée ne t'a jamais effleuré? Jamais.
Dinle, belki dik kafalısın ama ben de öyleyim, bunu bil.
Tu es peut-être têtu, mais moi aussi! On y passera la matinée ou la journée...
Ama ben öyleyim.
Moi, si.
Dinleyin Barbara, siz inatçısınız ama ben de öyleyim.
Écoutez, Barbara, vous êtes têtue, mais moi aussi.
# O günahsız bir bakire, ama ben de öyleyim.
C'est une jeune femme innocente, mais moi aussi
Evet, öyleyim ama bu konuda iyiyim.
Oui, mais je fais du bon travail.
Ama ben öyleyim.
Et moi, je le suis vraiment.
Öyleyim ama.
Bon, oublie que je suis venu.
Çok kurnazsın, ama ben de öyleyim.
T'es rusé, mais t'es pas le seul.
Pek çok yönden öyleyim, efendim, ama bunların hepsini insan olabilmek için seve seve bırakabilirdim.
Je le suis de bien des façons, mais je dois admettre que je préférerais être humain.
Ama ben, hiç abartmasız, öyleyim.
Mais en toute modestie, moi si.
Pek itibarlı bir iş yapmıyorum ama ben öyleyim.
Mon métier n'a pas bonne réputation, mais moi si.
Öyleyim ama bu senin ödlek olduğun gerçeğini değiştirmiyor, Harry.
Il n'empêche que vous êtes un pleutre.
öyleyim 490
öyleyimdir 24
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
öyleyimdir 24
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26