English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Anlayacaksın

Anlayacaksın tradutor Francês

1,850 parallel translation
Sen de kızlarla çıkmaya başla, anlayacaksın.
- Un jour, tu sortiras avec des filles et tu comprendras.
Chuck'ı yeniden tutmak zorunda olduğumuzu anlayacaksın.
Il faut que tu te rendes compte que tu vas devoir réembaucher Chuck.
Sayın Yargıç, eğer devam edebilirsem sanırım ne dediğimi anlayacaksınız.
Si vous me laissez continuer, vous comprendrez.
Jake'n Bake yaşlandığında, sevmediğin birçok şey olduğunu anlayacaksın. Tamam mı?
Jake'n Bake... en grandissant, tu vas realiser qu'il y a beaucoup de choses que tu n'aimes pas, d'accord?
"... ve o zaman nefretimi anlayacaksın. "
Et alors, tu comprendras ma haine. "
Anlayacaksın.
Tu sauras!
Ve bence anlayacaksın beni
Je pense que tu vas comprendre
Yani başardığımızı, yükü bıraktıktan 8 dakika kadar sonra anlayacaksınız.
Vous ne connaîtrez donc notre réussite que 8 minutes après livraison du chargement.
Bir sabah uyandığınızda gün özellikle güzelse başardığımızı anlayacaksınız.
Alors, si vous vous levez un matin et qu'une belle journée s'annonce, vous saurez qu'on a réussi.
Anlayacaksın. Neyi anlayacağım?
- Quoi donc?
Ama elimdekini görünce neden inanamadığımı anlayacaksın.
- Mais quand tu vas voir ce que j'ai à te montrer tu vas comprendre que je comprends pas.
Siz acemiler şimdi beni anlamıyorsunuz, ama anlayacaksınız.
Vous ne me comprenez pas maintenant. Ça va venir.
Oral seksi bir kere tattın mı beni anlayacaksın.
Une fois qu'on t'en aura taillé une, tu comprendras.
Anlayacaksın, anlayacaksın, topları tut.
Un jour tu comprendras, tiens ses boules.
Sanırım anlayacaksın...
Tu es mon frère. - Tu comprendras quand je...
Bir süre sonra Finerling'in sana benzemediğini anlayacaksın.
Tu verras que Petitou et toi, ça fait deux.
Daha sonra anlayacaksın.
Tu comprendras plus tard.
Bak, Yvaine, Onunla tanıştığın zaman anlayacaksın, Tamam mı?
Écoute, Yvaine, tu comprendras quand tu la rencontreras.
Birazdan gideceğini anlayacaksın.
Tu verras que oui.
Anlayacaksın.
Tu vas voir.
İlerde dönüp bu anı hatırladığında, benim deli gibi davranmadığımı anlayacaksın. Bu haklı bir tepki.
Vraiment, quand tu y repenseras, tu verras que je n'agis pas comme un fou, que c'est la bonne réaction.
ve sonunda sen de bunu anlayacaksın,... ve ailemizi korumak için benimle olacaksın.
Plus tôt tu t'en rendras compte, plus tôt tu pourras m'aider à sauver cette famille.
O zaman ortada bir yanlışlık olduğunu anlayacaksın.
Ce n'est qu'ainsi que tu comprendras ton erreur.
- Tanrım! Ne zaman anlayacaksın?
Quand vas-tu donc comprendre, bon Dieu?
Ve bunu yakında daha iyi anlayacaksın.
Mets-toi ça dans le crâne.
Çünkü, gerçekten dostumsan beni anlayacaksın.
Si oui, vous comprendrez.
Bak, eğer kartları okursan anlayacaksın.
Si tu lisais les fiches, tu comprendrais.
Bana iyice bak, nereden geldiğimi anlayacaksın.
Regarde bien Tu verras où j'ai traîné
Şimdi tokadı çakınca her şeyi anlayacaksınız!
Quelle pizza! Quoi pizza! Je ne connais aucune pizza?
Yapılmış en iyi partide beni anlayacaksın.
Tu vas me suivre pour aller à la fête la plus géniale de tous les temps.
Bir gün ne demek istediğimi anlayacaksın, dostum.
Tu comprendras, un jour.
Ama umarım bir gün anlayacaksın.
Mais j'espère qu'un jour tu comprendras.
Bittiği zaman nasıl anlayacaksın?
Comment sais-tu quand t'as fini?
Zamanı gelince haklı olduğumu anlayacaksın.
Vous verrez que j'avais raison.
Umarım zamanla, yaptığın hatanın büyüklüğünü anlayacaksın.
"J'espère que tu finiras par comprendre " la gravité de ton erreur.
Ne zaman anlayacaksın?
Quand apprendras-tu?
"Ne zaman anlayacaksın?"
Quand apprendras-tu
Bir gün gelecek sen de bugünkü kararımda haklı olduğumu anlayacaksın.
Un jour tu verras que... mes décisions d'aujourd'hui étaient justes
Fakat anlayacaksın.
Mais tu le feras.
Birgün anlayacaksın ve bunun için bana teşekkür edeceksin.
Un jour tu comprendras, et tu me remercieras.
Evet. 10 yıl bekle, yeni Christine, ne dediğimi anlayacaksın.
Ouais. Donne lui dix ans, nouvelle Christine, et tu en seras au même point.
Ne zaman, işe dönmemin büyütülecek bir olay olmadığını anlayacaksın.
Quand on y pense, ce n'est rien, que je retourne travailler.
Anlayacaksın.
Vous allez comprendre.
O anlayacaksınız Melville hakkında.
Il comprendra pour Melville.
Peki git ve bu filmi izle verdiği mesajı al ve söylemeye çalıştığımı şeyin özünü anlayacaksın.
Va voir ce film et imprègne-toi de son message, et tu comprendras de quoi je parle.
Şişecek ve sen güvenli olduğunu anlayacaksın.
Quand ça gonflera, vous saurez que c'est bon.
Ektiklerimi biçmeye geldiğimde, anlayacaksın.
Tu sauras quand je viendrais réclamer mon dû.
Neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrin yok, tabi ki, ama zamanla olayları daha iyi anlayacaksın.
Tu ne sais pas du tout de quoi tu parles, évidemment, mais avec le temps tu comprendras mieux les choses.
Bir gün bunu anlayacaksınız.
Un jour, vous comprendrez.
Anlayacaksın.
Tu me suivras.
Açıklamama izin verirsen anlayacaksın.
Laisse-moi formuler ça de façon à ce que tu comprennes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]