English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Aptal mısın

Aptal mısın tradutor Francês

787 parallel translation
Uçmak artık Everytown'da kayıp bir maharet. - Gerçekten bu kadar aptal mısın?
Si Wadsky a encore fait des siennes, il devra s'expliquer.
Anlamadığın bir konuyu savunacak kadar aptal mısın?
Vous ignorez ce que vous défendez.
Kesin ağlamayı, aptal mısınız!
Vous êtes une idiote!
Bu grubun, tüm teşkilatımızın ufak bir parçası olduğunu anlayamayacak kadar aptal mısınız gerçekten?
Êtes-vous trop idiot pour comprendre que nous sommes bien plus nombreux?
Bay Avanak, göründüğünüz kadar aptal mısınız yoksa...?
Alors, M. l'ahuri du Caquet, ou est votre caquet?
Aptal mısın?
Êtes-vous devenue folle?
Doğru söyle, o kadar aptal mısın?
Es-tu tellement ballot?
Sen de onun kadar aptal mısın?
Deviendras-tu aussi pitoyable que tu l'as rendu?
Marcellus. Bile bile altımı oymak mı istiyorsun yoksa yaptığını anlamayacak kadar aptal mısın?
Marcellus, essaies-tu vraiment d'anéantir tous mes efforts, ou es-tu trop idiot pour comprendre ce que tu as fait?
Aptal mısınız, yoksa asi mi?
Etes-vous un idiot ou un mutin?
Aptal mısın? En az iki feet dışardaydı!
La balle était sortie.
Sen aptal biri değilsin. Yoksa aptal mısın?
Seriez-vous stupide?
Sen aptal mısın, nesin?
- Quelle importance? Tu es idiote ou quoi?
Sen aptal mısın, Charlie Brown?
Comment peut-on être bête comme ça, Charlie Brown?
Lanet olsun, beni nasıl aptal mısın bunca zaman?
Comment as-tu pu me faire ça?
Aptal mısın sen?
Êtes-vous bouché?
- İçeriye girdim ortak! Bu saatte mi aptal mısın sen?
- On part à la campagne!
Tehlikeli misin yoksa sadece aptal mısın çözemiyorum.
Je n'arrive pas à savoir si tu es dangereux ou stupide.
- Bakın, ben... Kendinizi aptal yerine koyduğunuz farkında mısınız?
Vous vous rendez ridicule.
Bu kadar aptal olmayın. Pipomu almalıyım. Haklıymışız.
Il faut que je trouve ma pipe...
Elbette tüm bunların aptal kahramanı, uzun zamandır acı çeken Bay Wilkes. Fikren karısına sadık kalamayan, ama teknik olarak ihanet etmeyecek olan Bay Wilkes.
Le comique dans tout cela est M.Wilkes, le martyr... qui est infidèle à sa femme en pensée... mais pas en fait.
Daha fazlasını anlayamadığım için kendimi sıkıcı ve aptal hissediyorum.
Je me sens sotte de ne pas mieux comprendre.
Kendimde aynısını yapardım : ihanet eden aptalı öldür.
Je ferais la même chose, tuer le traître.
Şerif yardımcısı isterse aptal olduğumu düşünebilirdi. Ama ben bu altın muammasını çözmek için şansımı denemeye kararlıydım.
Le shérif pouvait penser que j'étais idiot, mais j'étais résolu à tenter ma chance et à retrouver le magot.
Konuklarımız aptal bir kelime oyununu neden ciddiye alsın?
Pourquoi nos invités s'intéressent-ils à ce stupide jeu de mots?
Aptalın tekiyim, belli ki yanılmışım.
Quelle sotte! Comme je me suis trompée!
- Yine yapar mısın? - Seni aptal.
Fais-moi le Chinois.
Aptal falan mısın?
Tu es devenu stupide?
Bir budalaymışım. Kalın kafalı bir aptal.
J'ai été une idiote, une stupide imbécile.
Ne kadar aptalım, Haklısın.
Quelle étourdie.
Böyle bir ücrete çalıştığımız için aptal olmalıyız. Haklısın.
Nous arborons ces superbes kimonos, et un visage poudré.
Sizi endişelendirmiş ve sıkmış olduğum için aptalın tekiyim.
J'ai été sotte de m'inquiéter et de vous déranger.
Kafeteryada o sahte düşüşü yaparken buramı sandalyeye çarpmışım. Şu aptal planınız yüzünden. Vurulmakmış!
Je me suis cogné en m'écroulant dans la cafétéria à cause de votre mise en scène...
Kahya kadın beni beş dakika yerime mıhladı. Bir de baktım elindeki senin aptal tabancanmış.
J'ai mis une minute à comprendre qu'elle avait votre revolver!
Bu zavallı yaşlı kadını küçük aptal hikayelerinle delirtmek zorunda mısın?
Mais pourquoi ennuies-tu cette pauvre femme avec tes histoires?
Aptal. Eğer adımını yana atsaydı, onu omuzundan vurmuş olacaktım.
L'idiot, je l'aurais touché à l'épaule s'il ne s'était écarté.
Ben aptal değilim, lütfen aptalmışım gibi davranmayın.
Ne me traitez pas comme un idiot, je n'en suis pas un. Remettez ce couteau sur la table.
Aşağılık mısın yoksa düpedüz aptal mı?
T'es quoi, une canaille, un salaud ou un idiot?
Aptal mısın!
Voilà maman!
" Limonata Joe, ne kadar aptal olduğunun farkında mısın?
Lemonade Joe, sais-tu à quel point tu es bête?
"Ne kadar aptalmışım " Nasıl da kalın kafalı bir aptal
" Mon Dieu, que j'étais sotte!
Ian senin için ateş yakmasaydı kurukafa mağarasında - Ölmüş olacağının farkında mısın seni yaşlı aptal adam?
Est-ce que vous réalisez, stupide vieil homme, que vous seriez mort dans la caverne des crânes si Ian n'avait pas fait du feu pour vous?
Aptal mısın sen?
As-tu perdu ta langue?
Karşınızdakini aptal yerine koymak ha? Hem de bir yabancıyı! Tamam, anladım.
Non mais dites donc, j'ai horreur qu'on s'moque de moi hein, surtout à l'étranger.
Hayır dedim, aptal mısın sen?
Mais non, achète du pain!
Aptal mı, yoksa sadece inatçı mısınız?
Vous êtes bouché, ou seulement têtu?
Aptal olduğunuz kadar da sağır mısınız, Bay Bass?
Vous êtes sourd en plus d'être muet?
Aptal kıskançlığın yüzünden başımı derde... sokabilirdin, farkında mısın?
Ta jalousie stupide a failli m'attirer des ennuis!
Beni kandıramazsın, aptal sığırcık. Daha sağır değilim.
Tu ne peux pas m'avoir, sale mainate, je ne suis pas encore sourd.
- Neden mi haddini aştı? Sen aptal mısın?
Pourquoi il exagère?
Honus,.. aptal mısın sen oradasın ben buradayım.
C'est idiot. ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]