Belki de biz tradutor Francês
929 parallel translation
Belki de biz şakaya geldik.
Peut-être est-ce nous que le destin a roulé.
Belki de biz onun peşinden gitmeliyiz.
Si on le suivait?
Ardından belki de biz Konpira tapınağına gidebilirdik.
Et puis, on pourrait peut-être... aller jusqu'au temple de Konpira.
Belki de biz yukarı çıkmalıyız. - Algy, her zaman saçma sapan konuşuyorsun.
Ma Laetitia... enfin!
Bu takdirde belki de biz biraz...
Si c'est le cas, on peut peut-être réussir à...
Belki de biz son durumda işbirlikçi değiliz.
Nous ne sommes pas complices, après tout.
Bu yüzden belki de biz size karşı çok küskündük.
C'est sans doute pour ça qu'on vous en a fait voir.
Belki de biz ikimiz birlikte ekstra çaba harcayabiliriz.
Peut-être... Nous... pourrions faire tous les deux... un effort.
Belki de biz size yardımcı olabiliriz. Hemen köşede gece boyu açık bir eczane var.
Nous pourrions la faire porter à la pharmacie au coin de la rue.
Eğer içtikleri o meret onları mutlu ediyorsa gerçekten... belki de biz büyükler de ondan denemeliyiz ha!
- C'est pas normal. Si "l'herbe" rend heureux, on devrait en faire autant!
Belki de biz öğrencilere haksızlık ediyoruz. Belki de top konusunda bir uzman kişiyi aramamız gerekiyor.
Peut-être que ce n'est pas un cadet mais plutôt un expert en munitions.
Belki de biz şanslıyız.
- On pourrait avoir de la chance.
Belki de biz de yukarı çıkmalıyız.
Je crois qu'on devrait monter aussi.
"Çilesi başlasın çünkü onun kalbinin acımasızlığına belki biz bir son verebiliriz."
"laissez sa douleur monter afin que nous puissions mettre fin à la rudesse de son cœur."
Belki biz de önerimizde biraz kaba davrandık.
Je pense que nous avons été très grossiers.
Belki biz de senin bilmediğin bir şey biliyoruzdur.
Nous savons quelque chose que tu ignores.
Belki de biz yanıldık.
Nous faisons fausse route.
Belki de Jane, biz oraya varmadan önce Randini'de olur.
Jane sera peut-être à Randini avant nous.
Kimba nerede olursa olsun, orada sorun oluyor. Biz Tarzan'ı yok etsek bile, belki de onun dostları -
Où qu'il soit, nous aurons des ennuis.
Belki de hayır. Eğer eyalet sınırını geçerse, biz peşindeyken sıkıntı çekeceriz.
Si elle passe la frontière, on aura du mal à la suivre.
- Hem belki de, biz biraz...
Nous avons peut-être été...
Belki o kadar akıllı değiller de, biz çok aptalız.
C'est peut-être pas qu'ils sont malins...
İsterseniz sen ve Billy benimle batıya gelebilirsiniz. Belki biz kanyona kadar gidebiliriz.
Je peux vous emmener vers l'ouest avec Billy, j'arriverai peut-être à nous sortir de ce canyon.
Sence biz, Belki de ikimiz fırsatını bulursak kaçabilir miyiz?
Vous croyez qu'on pourrait... Peut-être... s'échapper, si on en a l'occasion? Rien que nous deux?
Belki biz de yeraltına inmeliyiz.
Faisons-en autant...
Belki biz de yiyebiliriz.
Et si on mangeait nous aussi?
Biz de belki burada birisi ona ne olduğunu bilebilir, diye düşündük.
On se demandait si quelqu'un savait où elle était.
Çünkü biz 31 Aralık, 1899'da bu odadayız ama model belki 100 yıl ileride şu anda.
Parce que nous sommes ici le 31 décembre 1899. La maquette est peut-être à un siècle de nous.
Belki senin için! Biz evde kalabilirdik!
Mais nous, on était pas obligé de venir.
Biz belki Londra'ya gideriz, belki de gitmeyiz, ama Bligh gibi olanlar kaybedecekler.
Sache que
- Belki biz de öldürülmek üzereyizdir.
Peut-être vont-ils nous tuer aussi. Hum.
Bu kadar içmeseydin belki de radyoda mühendislerin raporunu kontrol ederdin. Biz burada olmazdık tamam mı?
Et si tu n'avais pas été occupé à boire... tu aurais lu le rapport technique sur ta radio.
- Belki biz de.
- Peut-être qu'on pleurera aussi.
Belki şimdi biz seni boğazlarız.
Ça va être notre tour de te tuer.
Bize borcu var. Belki ödeyemez biz yine de soralım.
Et maintenant paie l'addition.
Küçük kızlarım yerine erkek evlatlar verebilseydim ona hâlâ Fransa kraliçesi olmakla uğraşacaktım ve biz birbirimizi belki de tanıyamayacaktık.
Si je lui avais donné des fils au lieu de ces filles... je serais encore forcée d'être reine de France... et nous ne nous serions pas connus.
Ordularımız bu kadar hızlı ilerlerken ve herkes kahraman olmaya çalışırken biz, Almanlar Paris ve hatta belki New York'u tehdit edecek bir karşı hücuma geçerse diye kendimizi geri çekiyoruz.
Tandis que nos armées avancent et rivalisent d'un héroïsme de bon aloi, nous nous tenons fermement en réserve, dans l'éventualité d'une contre-offensive chleuh sur Paris, ou qui sait, sur New York.
Bütün o insanlar haklı olduklarını düşünüyorlarsa belki biz de onlarla gitmeliyiz! Seninle değil!
Si toutes ces personnes pensent avoir raison... on devrait les suivre, plutôt que vous!
Belki Riverdale'de öyle yapıyorsunuz ancak biz burada nakit çalışıyoruz.
En banlieue c'est autre chose. Ici, il faut du liquide.
Haftaya belki. O zamana biz Missouri'de oluruz. Missouri'ye vardıktan sonra bize hiçbir şey yapamaz.
Peut-être dans 8 jours, mais d'ici Ià, on sera dans Ie Missouri, et intouchables!
Belki biz de gitsek iyi olur. Haydi.
On devrait toutes partir.
Belki bugünden on veya yirmi yıl sonra, biz de düşman safta olacağız.
Peut-être dans dix, vingt ans, on sera méchants, nous aussi.
Pencerenin üstündeki kayalara varabilirlerse... belki iple aşağı inebilirler, biz de onları çekeriz.
S'ils atteignent le surplomb de la fenêtre de la gare, ils pourront peut-être descendre en rappel, nous les récupérerons.
Belki biz de kucaklaşmalıyız.
Si on se léchait aussi?
Belki siz bizim gezegene gelseydiniz, biz de aynı şekilde davranırdık.
Vous auriez eu le même sort sur notre planète.
Belki bunu üzerine giyersin ve biz de...
Peut être que tu peux le mettre et on pourrait faire comme si...
Ama unutmayın ki, Britanya'da daha çok... değer verdiğimiz şeyler var... belki de Amerika'da, artık unuttuğunuz şeyler... ama biz Britanyalılar için, çok ama çok daha önemli...
Mais nous sommes en Angleterre, nous n'avons pas les mêmes valeurs. Vous l'ignorez peut-être, mais pour les Britanniques d'autres choses sont importantes...
Belki biz de seninle geliriz.
Nous ouvrir grand restaurant.
- Belki de biz... - Ne?
- Quoi?
Belki biz de altın hazinemizi orada buluruz.
Je ne sais pas. Le soleil brille ailleurs.
Belki de olayların aksine biz farklı insanlar değiliz.
Que nous avons des atomes crochus.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
bizi 127
bizim 255
bize 347
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
bizi 127
bizim 255
bize 347
bizde 44
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizden 47
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
biz geldik 136
bize ne 16
bizim değil 34
bizim gibi 50
bize izin verir misin 22
bizi bekliyor 29
bizim de 22
bize bak 28
bizi takip ediyor 18
biz geliyoruz 46
bize ne 16
bizim değil 34
bizim gibi 50
bize izin verir misin 22
bizi bekliyor 29
bizim de 22
bize bak 28
bizi takip ediyor 18
biz geliyoruz 46