Ben alacağım tradutor Francês
3,047 parallel translation
- Biyo... - Ben alacağım!
- Du bicarbonate...
Bundan sonra seni baban almayacak. Seni sadece ben alacağım, tamam mı?
Papa ne viendra plus te chercher.
Harvard, Northwestern ama onu ben alacağım.
Harvard, Northwestern...
Karşılığında ben ne alacağım?
Je vais avoir quoi en retour?
Ben sadece payımı istiyorum, Marek. Nasıl alacağım önemli değil.
Je veux ma part, coûte que coûte.
- Evet. Ben mevzii alacağım.
Je m'en vais au poste de tir.
Ben alırım, bir saniye ver bana, çıkayım, alacağım.
Je vais le faire, donnez-moi juste une seconde, laissez-moi sortir.
Ben bir duş alacağım. Sonra pilatese gideceğim.
Je vais au Pilates.
Öncelikle ben bilgisayarlarınızdaki disklerin birebir kopyasını alacağım.
Bon. Je copie vos disques durs.
Evet. ben sadece meyve ve köy peyniri tabağa alacağım lütfen.
Oui. Le plateau de fruits et de fromage frais.
Ben çorba ve salata alacağım lütfen...
- La soupe et la salade, s'il vous plaît.
Ben Limburger alacağım, sen yemek zorunda değilsin.
Je prends du Limburger.
Sen buna bin, ben diğerini alacağım.
Moi, je prendrai l'autre.
Çiçekliyi alacağım ben. Peki.
- Les fleurs.
Ben deniz levreği alacağım.
Je vais prendre du bar blanc.
İkimizin de birbirine benzer ruhu var... ve ben de ikimizin intikamını alacağım.
Et toi et moi... on est des âmes s urs. Alors ton père, maintenant, je vais le faire payer pour nous deux!
Senden almadıkları her şeyi ben senden alacağım.
Tout ce que tu as, je le prendrai,
Bilirsin, ben de bir tane Long Iced Tea alacağım..
Tu sais, je vais prendre un Long Island Tea, aussi.
Ben pizza alacağım.
Je prends une pizza.
Biraz votka var. - Ben votka alacağım.
J'ai de la vodka.
Ben büyük bir dilim alacağım.
Je prendrais ce gros morceau.
Bana kız ve madalyonu ver, ben onu buradan alacağım.
Donne-moi la fille et le médaillon, et ça ira.
Sen Kitabı al, ben madalyonu alacağım.
Va chercher le Livre. Je vais chercher le médaillon.
Ya ben Konstantiniyye'yi alacağım ya Konstantiniyye beni.
Soit j'aurai raison de Constantinople soit Constantinople aura raison de moi.
Ben arabamda oturup hayatıma devam edeceğim, karım ve çocuklarımla yemek yiyip, manitama çakacağım ve emekli maaşımı alacağım.
Portoricains, Indiens, Asiatiques, musulmans, ce que tu veux. Moi, je reste dans la voiture et je reste en vie, pour dîner avec ma femme et mon fils, baiser ma maîtresse et toucher ma pension.
Ben de bir cin viski alacağım.
Et j'aurais envie d'un thé au bourbon.
Roscoe, sakallı dostumuza bir bira. Ben de Polinez Pearl Diver alacağım, romu dökme.
Roscoe, une bière pour l'homme à la barbe, et je voudrais un pêcheur de perle polynésien, avec une bonne dose de rhum.
Colleen ve ben evini nasıl alacağımızı düşündük.
Colleen et moi avons trouvé une solution pour qu'elle récupère sa maison.
Uh, ben sıradakini alacağım.
Je prendrai le prochain.
Ben de ringa ve kızarmış patates alacağım.
Je veux un hareng avec des frites.
Ben bir tane daha alacağım.
Je vais en prendre un autre.
- Ben sonra alacağım, teşekkürler.
Je vais en prendre un plus tard, merci.
Ben karışık salata alacağım... yalnız, tavuk, pastırma, peynir ve avakado olmasın.
Je prends une salade Cobb sans poulet, ni lard, ni fromage, ni avocat.
Ben riski göze alacağım ama departmanınız bana yardım etmeye hazır olmayacak sanırım.
Ouais. Il se peut que je sois dans l'erreur, mais je doute que votre département soit à ma disposition.
Ben gazete alacağım. "Peter ve Starcatchers" hakkındaki görüşlere bakmak istiyorum.
Je vais acheter le journal, pour les critiques de théâtre.
Derinlere dalıp ruhunu canlandırmanın karşılığında ne alacağım ben?
J'ai quoi en échange pour avoir creusé et mis ton âme à nu?
Ben gelip alacağım.
Je vais venir le chercher.
Ben bir su alacağım.
Je vais chercher de l'eau.
Sanırım ben balık alacağım.
Je vais prendre le poisson.
Ben biraz kahvaltılık alacağım.
Je vais prendre mon petit déj'.
Ben salata alacağım, üzerinde sos olmasın lütfen.
Je prendrai une salade. Sans sauce.
Ben de aynısından alacağım.
Je prends la même chose.
Neyse, ben içki alacağım.
D'accord. Je vais chercher un verre.
Ben su alacağım.
- De l'eau.
Güzel, ben de bir şeyler satın alacağım.
J'achèterai aussi un truc.
Ben içki alacağım. Sonra çek yazacağım sonra gideceğiz.
Je vais prendre un verre, faire un chèque, et on se tire.
Ben gidip aspirin alacağım.
Je vais chercher de l'aspirine.
Collins ve Foster'la ben arkayı alacağım.
- Prenez la porte avant et celle de côté!
Ben bu parayla bir araba alacağım.
Je vais nous trouver une voiture, avec l'argent...
Ben birkaç kere daha duş alacağım.
Je vais sûrement reprendre quelques douches.
- Ben şey alacağım...
- Je vais prendre...
alacağım 105
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlıyorum 29
ben alayım 73
ben alıyorum 23
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben alayım 73
ben alıyorum 23
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34