Ben alırım tradutor Francês
3,711 parallel translation
Çok teşekkürler ; ama ben alırım.
Oh, c'est très gentil de ta part, mais je m'en occupe.
Hayır, ben alırım.
Non, j'y vais.
Ben alırım.
Je l'ai. Je l'ai.
- Ben alırım.
Je le garde.
Bütün yemleri ben alırım.
Kurt, on s'est déjà rencontrés? Je ferai tout l'amorçage.
Bunları ben alırım.
C'est pour moi.
Ben alırım.
Je vais le prendre.
Comstock'u ben alırım.
Tu sais quoi? Je vais prendre Comstock.
Kayıt zarfını ben alırım.
Je m'occupe de ton enregistrement.
Sen kıIıcı alırsın, kalanını da ben alırım.
Je vous laisse l'épée et prends le reste.
- Onu ben alırım.
- Laisse moi la prendre.
İfadesini ben alırım.
Je vais finir de prendre la déposition.
Ben alırım.
J'y vais.
Ben alırım, Autumn.
Je vais les prendre, Autumn.
Evet, ben... Ben alırım baba.
Je m'en occupe, Papa.
Ben alırım.
Je prendrai cela.
Batı girişini sen al. Doğu girişini ben alırım... -... ortadaki tapınakta buluşalım.
Occupe-toi de l'entrée ouest, je m'occupe de l'entrée est et on se rejoint au milieu du temple.
- Ben alırım.
Je m'en occupe.
Ben alırım Tony.
Je t'ai eu, Tony.
Ön tarafı ben alırım, arkayı sen alıyorsun.
Je m'occupe de devant, toi prends l'arrière.
Çin yemeğini ben alırım.
J'irais prendre du chinois.
Dur dur ben alırım.
Non. Non. Je m'en occupe.
Küçük olanı ben alırım.
Moi, je vais m'occuper de la petite.
Ben gelip formu alırım.
Je viendrai et j'en prendrai un plus tard?
Tamam, ben onu alırım.
Je vais l'aider. Mikkel?
- Ben alırım.
- Je le prends.
Canım, ağır tabakları ben alayım, gümüşleri sen al.
Chérie, je prends les lourdes assiettes. Tu prends l'argenterie.
- Hayır, ben açığa alındım.
Non, je suis suspendu.
Peki, tamam, Sonja mini fırın yemek kitabını bitirebilir miydi bilmiyorum ama bitirirse ben bir tane alırım.
Bon, je sais pas si Sonja va un jour finir son livre de cuisine pour four grille-pain, mais si elle le fait, je vais l'acheter!
Ben bu kamyoneti alırım.
Je vais m'occuper du véhicule.
Ben vazifemi Tanrı'dan alırım.
Je reçois mes ordres de Dieu.
Henry ve arkadaşları perşembe akşamı King of Prussia alışveriş merkezine gideceklerdi çünkü öğleden sonra tatildi. Ama ben gidemedim çünkü piyano dersim vardı,... arkadaşım Vickie de bana ailesi şehir dışında iken Dylan ile beraber bir fosforlu kalem partisine katıldığı için cezalandırıldığını söyledi.
Henry et ses amis sont allés au centre commercial jeudi dernier parce que c'était les soldes, et je n'ai pas pu y aller parce que j'avais cours de piano, et mon amie Vickie, a dit qu'elle était punie parce qu'elle était allée
Ben arabayı alırım. Hayır, hayır.
Je prends la voiture.
Ben arabayı alırım.
Non, occupe-toi du van.
Ben derim ki dövelim ve atalım bunu hem bence oda zevk alır bundan.
Je dis battons-le, mais je pense qu'il ne va qu'apprécier ça.
Tanrım, eğer Beau bu kadar süre uzakta olsa ben de koltukta oturur elime bir kadeh Rocky Road'ımı alır içerdim.
Seigneur, si beau était loin si longtemps, je voudrais me pelotonner sur le canapé avec un demi-litre de Rocky Road, aussi.
Bir ev görev gibi düşün. Eğer sen alkol satarsan, ben, yani şerif departmanı payını alır. Bu konuda oldukça açıktım.
Si tu vends de l'alcool, en tant que shérif, je touche une part.
Ben gücümü yalnızken alırım zaten, bu yüzden hepinizi yok edeceğim.
Je suis plus fort quand je suis seul. C'est pour ça que je vais vous détruire.
Onu kaldır yoksa alıp o şerefsizi ben vuracağım.
Ranger cette chose avant que je vous la prenne et que je tue ce salaud moi même.
Ben de hokey arkadaşlarıma böyle şeyler alırım.
J'achète toujours des trucs comme ça pour mes potes de hockey.
Ben hep kızarmış yumurtalı sandviç alırım.
Je prends toujours le sandwich aux oeufs frits.
Ben de "O orospu editörümüzle yatıyor" diye düşünen insanlardan düşmanca bakışlar alırım
J'aurais les flashes des gens qui pensent "Que cette catin couche avec notre éditeur"
Ben tepesini atarım, kullanmam ve orta kısmından bir dilim alırım.
Euh eh bien, je mets l'entame de côté, et je prends une tranche du milieu.
Hayır, eşyaların önemi var. Ben-Ben- - niçin insanları alıp eşyalarımı bıraktım?
non, les choses ont de l'importance, je... je... pourquoi ai-je ramener les miens et laisser mes biens?
Bir de iPad alırım, Tanrı ben olurum.
J'ai mon ipad. Je serais un dieu.
Ya Jessica görevine devam eder ya da Pearson Hardman'ın yöneticiliğini ben devir alırım.
Soit Jessica garde son poste, ou alors je prends le contrôle de Pearson-Hardman.
Ben küçük kızlarımı alırım ve sen de, bilirsin işte, kimi istersen onu alırsın.
J'aurais mes petites filles, et vous pourriez avoir, tout ce que vous voulez.
Onu ben alırım.
Je m'en occupe.
Eğer bildiklerinden eminsen,... ben senin yerinde olsam bu telefonu alır polisi arardım.
Et bien, si c'est ce que tu penses être vrai, si j'étais toi, j'utiliserai ce téléphone et j'appellerai la police maintenant.
Ben de bir saate gelir sizi içeri alırım, tamam mı?
Et je serais de retour dans environ une heure Et je vous laisse ok?
- Çünkü biliyorsun ki, gurubun anlaşmalarını ben yapıyorum. Ve en iyi tekliften de fazlasını alırım.
- Car je suis la meilleure négociatrice de la bande, et j'aurai la meilleure réduction et plus encore.
alırım 61
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben alıyorum 23
ben alayım 73
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben avukatım 47
ben alayım 73
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben ayrılıyorum 34
ben avukatım 47