English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Ben de üzgünüm

Ben de üzgünüm tradutor Francês

912 parallel translation
Ben de üzgünüm çünkü bu odayı sizin gibi bir centilmene kiralamak isterim.
Je trouve aussi cela dommage, parce que j'aimerais louer cette chambre à un homme comme vous.
- Ben de üzgünüm.
Je regrette, Penny.
Ben de üzgünüm ama gülüyorum.
Je suis triste aussi, mais je ris.
Evet, ben de üzgünüm.
Eh bien, moi aussi.
- Üzgünüm ama... - Tamam. Ben de üzgünüm.
Faisons la paix.
Canım benim, Dannreuther için senin kadar ben de üzgünüm ama eski arkadaşlarımızdan biriymiş gibi üzülmüyorum yani.
Je suis désolé pour Dannreuther autant que toi. Mais après tout, il n'était pas de nos plus vieux amis.
Ben de üzgünüm.
Moi aussi, je suis désolé. Ecris...
- Ben de üzgünüm.
Moi aussi.
Ben de üzgünüm.
Et moi aussi. D'accord.
Yaralı bir adam var. Ben de üzgünüm, tamam mı?
Un homme a été blessé et ça me touche autant que vous.
Seni incittiysem ben de üzgünüm.
Et je suis désolée si je t'ai fait mal.
- Ben de üzgünüm. - Sizi kırdıysam özür dilerim.
Si je vous ai blessée, je m'en excuse.
Ben de üzgünüm.
Moi aussi.
Ben de üzgünüm, Dimitri.
Moi aussi, je suis désolé, Dimitri.
Tamam, sen benden daha çok üzgünsün, ama ben de üzgünüm.
Oui, vous êtes plus désolé que moi. Mais moi aussi.
Ben de üzgünüm Shooter çünkü bana başka seçenek bırakmıyorsun : Elimde senin borç kayıtların var.
Je suis désolé, Tireur, parce que je vais devoir vous rappeler que vous me devez de l'argent.
Ben de üzgünüm.
Je suis désolé, moi aussi.
Ben de üzgünüm.
Me too, goodbye.
Ben de üzgünüm Trout.
Je suis désolé aussi, inspecteur.
Ben de üzgünüm.
Je suis trop triste.
Evet, ben de üzgünüm.
Oui, moi aussi.
Çok üzgünüm. Ben çok... Nedime mesaj grubu.
Je suis désolée... c'est... c'est un message groupé de demoiselles d'honneur.
Geçen gece için çok üzgünüm. Ben...
J'ai un peu honte de moi, pour l'autre soir...
- Ben de üzgünüm.
- Moi aussi.
- Ben de üzgünüm.
Excusez-moi.
Bir şey satın almak istemiyorum... ve işinizi de böldüğüm için üzgünüm... ama ben çok ciddi bir hata yaptığınızı size söylemek istiyordum.
Je ne veux rien acheter. Excusez-moi... mais vous êtes en train de commettre une faute. Avec le renne.
Yaptığım için üzgünüm. Ben de bir şey yapmak istiyorum.
Je suis désolé.
Ben de üzgünüm.
Moi aussi...
Ben sert davrandığım için üzgünüm.
Désolé de t'avoir malmené.
Ben sadece, duygularımı konuşabileceğim kimsem olmadığı için üzgünüm.
Je suis seulement navrée de n'avoir personne... avec qui parler de ce que j'éprouve.
Olanlardan pişmanız... Ve ben de çok üzgünüm... Bir şekilde biz de sebep olduk...
Combien nous le regrettons... et combien je suis désolé... que par un concours de circonstance nous avons...
Sayın yargıç, adil olmaya çalıştığınızı fark ettim ve ben... ben o anın heyecanıyla söylenen sözler için çok üzgünüm.
Je sais que Votre Honneur essaie d'être juste. Je suis désolé pour mes remarques lancées dans le feu de l'action.
Ben de senin kadar üzgünüm, inan bana.
Je suis aussi humiliée que toi.
- Ben üzgünüm eğer...
- Je m'excuse de vous avoir...
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Courtney. Ayakları ıslanacak olan varsa, o ben olmayacağım.
Désolé de vous décevoir, mais si quelqu'un doit se "mouiller", ce ne sera pas moi.
- Ben de Sandy için üzgünüm.
Je suis aussi désolée... pour Sandy.
Ben de "Bakın üzgünüm ama onu görmek için 2000 mil, aslında 3000 mil araba kullandım" diyeceğim.
Je lui dirai : " Madame, excusez-moi, mais je viens de faire 5000 km en voiture... 6000 milles, ça fait 6 000 avec le retour, pour voir madame.
Kısa süre önce haber verdiğim için üzgünüm fakat devamlı çalıştığım yerin orduda bir oğulları vardı o da 48 saatliğine gelmiş, ben de onlara izin vermek zorunda kaldım.
Désolé de vous avertir si tard, mais mes cuisiniers ont un fils à l'armée, et il a eu une permission de 48 heures, alors j'ai dû les libérer.
Ben de bu yüzden üzgünüm.
D'où ma désolation.
Bay... üzgünüm, isminizi hatırlayamadım, ve adınızı öğrenmeden, ben...
Monsieur... Désolé, mais je n'ai pas retenu votre nom, et à moins de le connaître, je...
Ben de bir şair olmadığım için üzgünüm!
Je regrette de ne pas être poète, moi non plus.
- Ben de üzgünüm.
Mais oui...
Çok üzgünüm, maalesef ben...
Je suis absolument désolé, j'ai peur de n'avoir pas...
ben Cresta Mary Belle Lee ve efendim sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Pardon de vous interrompre comme ça. Je m'appelle Cresta Marybelle Lee...
Ben de senin için üzgünüm.
Et je suis désolé pour toi, mon ami.
Daha erken gelemediğim için üzgünüm. Evet, ben de.
Ils cassent toutes mes vitres.
- Ben de onu diyorum ya. Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Désolée de te déranger.
Ben de, Alethea olanları gördüğün için üzgünüm.
Moi aussi, je suis désolé... que tu aies vu ce qui est arrivé ici.
Taç giyme töreninde olamayacağım için üzgünüm, ama ben...
Non, je m'apprêtais à m'y rendre mais à l'idée de rencontrer tous ces parents, j'ai changé de route.
Doktor, sizi bu şekilde buraya getirttiğim için çok üzgünüm, fakat inanın bana, ben tam anlamıyla bir sinir küpü oldum.
Je suis désolé de vous avoir fait venir, mais j'étais vraiment inquiet.
Ben - rahatsız ettiysem üzgünüm.
Désolé de t'avoir dérangée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]