English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bilmek istemezsin

Bilmek istemezsin tradutor Francês

632 parallel translation
Benimle ilgili her şeyi bilmek istemezsin diye düşündüm.
C'est récent que tu veuilles tout savoir.
- Neden ağladığımı bilmek istemezsin.
- Vous ne devez pas comprendre.
- Bunu bilmek istemezsin!
- Tu aimerais le savoir!
Benim adımı bilmek istemezsin.
Tu ne veux pas savoir mon nom.
- Ne diyeceğimi bilmek istemezsin.
- Mon avis ne vous plaira pas.
Bilmek istemezsin yoldaş.
Tu ne veux pas savoir.
Affedersin, ama bu parçanın değerini bilmek istemezsin.
Je n'ose pas te dire le prix de cette saloperie!
Neden? - Bilmek istemezsin.
- Je veux savoir pourquoi.
- İnan, bilmek istemezsin.
- Ça ne t'intéresse pas.
Bol bol kırmızı boya ve bir şeyler daha. Ne olduğunu bilmek istemezsin.
Il vaut mieux pas le savoir.
- Bilmek istemezsin.
- Fais pas semblant de t'intéresser.
Gömülü hazinem var... ve sen nerede olduğunu bilmek istemezsin.
Moi j'ai mon p tit trésor. Et qu'vous voulez pas y savoir où qu'c'est qu'il est caché?
Bilmek istemezsin.
C'est sans intérêt.
Sebebini bilmek istemezsin Ama artık sana öğretmem gerek!
C'est parce que tu as refusé que je t'ai choisi!
- Ne demek istediğimi anladın mı? - Bilmek istemezsin.
Vous ne voulez pas savoir.
! - Bilmek istemezsin.
- Autant que tu ne saches pas.
- Bilmek istemezsin.
- Mieux vaut ne pas le savoir.
- Komik olan ne? - Bilmek istemezsin.
- Qu'y a-t-il de drôle?
Bilmek istemezsin.
Je t'épargne les détails.
- Bilmek istemezsin.
- Mieux vaut ne pas savoir.
Bir hafta içinde ortaya çıkmazsa, kiralık katil tutup seni avlamalarını sağlayacağım, yakaladıklarında üreme organına olacakları bilmek istemezsin.
Si vous ne me passez pas Joanna... dans une semaine, j'engagerai une armée de mercenaires... qui sera chargée de vous traquer et de vous découper en tranches. - C'est clair?
Bilmek istemezsin, Duncan.
Ne me demande pas.
Bilmek istemezsin.
Tu aimerais bien le savoir.
- Bilmek istemezsin.
Tu n'aimeras pas.
- Bunu bilmek istemezsin.
- Ce n'est pas important.
Bilmek istemezsin.
Tu veux pas savoir.
- Bilmek istemezsin.
- T'occupe. Des conneries.
Ne olduğunu bilmek istemezsin.
Tu ne peux pas savoir.
Bilmek istemezsin.
C'est pas intéressant.
- Stanley, bilmek istemezsin.
A ta place, je chercherais pas.
- Bilmek istemezsin.
- Je préfère pas te dire.
- Bilmek istemezsin.
- Vaut mieux ne pas savoir.
Bilmek istemezsin bayım. Ben belayım.
Il vaut mieux que vous l'ignoriez.
- Bilmek istemezsin.
- Tu ne veux pas le savoir.
Bilmek istemezsin.
Il ne vaut mieux pas que tu saches.
O hikayeyi bilmek istemezsin.
Je vous raconte pas.
Bilmek istemezsin.
Tu ne veux pas savoir.
- Bilmek istemezsin.
- La réponse ne vous plairait pas.
Sordum bile. - Cevabını bilmek istemezsin.
- La réponse ne va pas vous plaire.
- Ne kadar ileri gidebileceğimi bilmek istemezsin.
- Tu n'as pas à savoir tout ça.
Bilmek istemezsin.
- Je préfère pas en parler.
Ne düşündüğümü bilmek istemezsin.
Je préfère me taire. Affreux.
- Bilmek istemezsin. - Tam bir baş belasısın.
- tu n'aimerais pas savoir - t'es un enculé
Bilmek istemezsin bile.
T'occupe.
Bilmek istemezsin.
- Ca ne te regarde pas.
Bilmek istemezsin!
- Jette ça!
Peki, neden hapsedilmiş? Bilmek istemezsin.
Pourquoi il était en prison?
Bilmek istemezsin...
Je dirai rien.
Bilmek bile istemezsin.
Je t'épargne les détails.
Bilmek istemezsin.
- Ça te regarde pas.
- Bilmek bile istemezsin Barni, inan bana.
T'aimerais pas savoir. Crois-moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]