English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bilmen gerekir

Bilmen gerekir tradutor Francês

491 parallel translation
- Sevgili Durand, bilmen gerekir. Bu mesleği bırakmanın tek yolu ölmektir.
Vous devriez le savoir, la seule façon de démissionner, c'est de mourir.
Seninle de riske girmeyeceğini bilmen gerekir.
Il ne fera pas exception avec vous.
Arkadaşı sensin, bilmen gerekir
Vous êtes son ami, vous devriez savoir.
Hayır, ve bunu bilmen gerekir.
Non, et tu devrais le savoir.
Horace, bunu bilmen gerekir.
Horace, tu devrais le savoir.
Şehir halkının bunu konuştuğunu bilmen gerekir- -
Tout le monde, en ville
Bunu bilmen gerekir.
Il faut que vous sachiez ça.
Eğer sana geldiği yer orasıysa, bunu bilmen gerekir!
Cet amour, garde-le!
Bilmen gerekir ki...
Tu comprends...
Eğer sahiden bana sövmek istiyorsan... mesela George'un hakkımda bildiklerini bilmen gerekir.
Vous devriez savoir ce que George sait sur moi, si vous vouliez rivaliser.
Bunu bilmen gerekir.
Tu le sais.
- Senin benden daha iyi bilmen gerekir.
- Tu sais bien que non.
Bunu bilmen gerekir Myrtle Mae.
Tu devrais savoir ça.
Mitch'i nasıl yalanlar ile uyuttuğunu bilmen gerekir!
Si tu savais ce qu'elle a été raconter à Mitch!
Adresini bilmen gerekir.
Vous devez avoir son adresse.
Ama daha çok şey bilmen gerekir.
Vous en savez plus.
Bilmiyordum ve bunun benim için bir önemi olmadığını bilmen gerekir.
J'ignorais, d'ailleurs elle n'est rien pour moi. Tu le sais bien.
Görevini yerine getirmek için bunu bilmen gerekir.
Il faut savoir cela pour remplir vos fonctions.
O zaman bilmen gerekir, sana bunu yapmak istemedim!
Alors tu dois savoir combien j'ai voulu t'épargner ceci!
Ve senin de bilmen gerekir bir erkeğin böyle bir şey yapacağını.
Et tu dois savoir que te voilà débarrassée d'un homme qui ferait une telle chose.
Farkı bilmen gerekir.
Tu devrais savoir la différence.
Ama bilmen gerekir, çünkü sen kralsın.
Mais tu dois savoir! Tu es le roi.
Çünkü eğer sevgimeyse onu sana verdiğimi bilmen gerekir.
Car si c'est de mon amour, sache que tu l'as.
Şaka yaptığımı bilmen gerekir.
Je plaisantais, je croyais que tu le savais.
Jenks! İçki kasasının bu satırla açılmayacağını bilmen gerekir.
Jenks, on ne peut pas ouvrir une caisse avec une chose pareille.
Bilmen gerekir.
C'est sûr!
- Onların yok edildiğini bilmen gerekir.
Vous ne savez pas qu'ils l'ont détruite?
- Hayır. Bilmen gerekir. Bütün erkeklerin iğrenç şakalar bildiğini sanırdım.
Les hommes connaissent tous des histoires salées.
Böyle giyinerek dolaşmaman gerektiğini bilmen gerekir.
Ce n'est pas malin de se promener ainsi attifé.
Bir adama arkadan yaklaşmamak gerektiğini bilmen gerekir.
Tu devrais savoir qu'il ne faut pas surprendre un homme par derrière.
Bilmen gerekir diye düşündüm, burada yemek için özel giyinmeyiz.
Je vous préviens qu'on ne s'habille pas pour le dîner, ici.
Dostlarım da buradayken artık bilmen gerekir ki, ben acı çektirmekten keyif alırım.
Tu sais à présent, ainsi que mes amis ici, que j'aime torturer.
Bilmen gerekir diye düşündüm.
Je voulais que tu le saches.
Senden, Santa Costa'daki tüm düşman ajanlarının yerini bilmeni beklemiyorum. Fakat iki muhafızımın yerini bilmen gerekir!
Je ne m'attends pas à ce que vous suiviez tous les agents du Santa Costa, mais vous devriez pouvoir localiser mes deux gardes.
Cüzdanını alıp, barın arkasına koyarsın. Bunu bilmen gerekir.
Mets ton sac derrière le bar.
- Bunu bilmen gerekir.
Vraiment débile.
Sen oradaydın, bilmen gerekir.
Sûr que tu dois le savoir puisque tu y as été.
Ne arayacağını bilmen gerekir.
II faut savoir quoi chercher.
Herkesten iyi bilmen gerekir.
Vous êtes bien placé pour le savoir.
Bilmen gerekir ki, ben onunla birlikte oldum, değil mi?
Tu devrais savoir. T'étais avec elle.
Ama bilmen gerekir ki, benim bir duvarım var etrafıma ördüğüm.
Mais il y a aussi un mur.
Bilmen gerekir.
Vous devez le savoir.
Bunu senin bilmen gerekir.
Tu devrais le savoir.
Bilmen gerekir. Sen de dahilsin.
Vous en faites partie.
Çok mühim bir isimdir, bilmen gerekir
C'est un nom important que vous devez connaître.
- Bilmen gerekir.
- Tu devrais le savoir.
Onunla benim kardeş torunu olduğumuzu bilmen gerekir.
Je le sais, c'est mon cousin issu de germain.
Hayatım, sana olan duygularında bir değişiklik yok, bunu bilmen gerekir.
Ma chérie, il t'aime toujours aussi passionnément.
Catherine'ın bundan çok daha yaratıcı olduğunu bilmen gerekir!
Tu connais Catherine!
Bunu senin bilmen gerekir.
Comment le saurais-je?
Hayır, en azından değil, oldukça büyük bir cihaz bilgisine sahip olman gerekir. Bir de rock'n'roll'un ne olduğunu bilmen lazım.
Non, il faut une vaste connaissance du matériel et de ce qu'est le rock n'roll.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]