Bu işe yarayacak tradutor Francês
568 parallel translation
- Pat, bu işe yarayacak. - İyi.
Ça devrait faire l'affaire.
- Bu işe yarayacak mı Doktor?
Est-ce que ça va marcher, Docteur?
Bu işe yarayacak mı?
Est-ce que ça va marcher ou pas?
Oh, Anne, Anne, bu işe yarayacak.
Oh, Mama, Mama, ça va marcher.
Bence bu işe yarayacak.
Je pense vraiment que ça va marcher.
Albay, bu işe yarayacak mı?
Colonel, ça va marcher?
Bakalım, bu işe yarayacak mı?
Voyons si celle-ci va...
Evet, bu işe yarayacak.
Cette fois, ça va marcher.
- Bu işe yarayacak öyle mi?
- Ça va arranger les choses, hein?
Bu işe yarayacak. Gerçekten bu işi becereceğiz.
Nous allons vraiment le faire.
Bu işe yarayacak mı?
Ça va marcher?
Ne işe yarayacak bu?
À quoi ça servira?
- Bu gerçekten işe yarayacak mı? Bundan canlı kurtulan bir yaratık bilmiyorum.
Aucun être vivant ne peut y survivre
- Sizce bu bir ise yarayacak mi?
- Vous croyez que cela mêne quelque part?
Seni gibi biri bu serviste hep ise yarayacak.
Avec votre expérience, vous serez toujours d'une grande utilité.
Bu çok işe yarayacak. Sende kalsın.
Ça vous servira.
Bu söylediklerim işe yarayacak, görün bakın.
Je suis sûr que ça va marcher.
Sanırım bu işe yarayacak.
- Viens, Bob!
Hayır. Bu ne işe yarayacak? Onlara yardım edemezsin.
Vous ne leur seriez d'aucune utilité.
Bu ne işe yarayacak ki?
À quoi bon?
Evet, bu gerçekten işe yarayacak.
Cela réduit considérablement le champ d'investigation.
Peki bu inceleme ne işe yarayacak?
Que va lui apporter cet examen?
- Evet ama bu ne işe yarayacak?
- Pourquoi habiter chez elle?
- Bu ne işe yarayacak?
- Pour quoi faire?
Bu ne işe yarayacak?
Ça m'avancera à quoi de m'asseoir?
Max, galiba senin bu fikrin işe yarayacak.
Je crois que ton idée est bonne.
Bu defa işe yarayacak.
Celle-là va marcher.
- Hey, Bu kesin işe yarayacak!
Ça, ça va marcher. - Non!
Bu proje en ince detayına kadar planlandı ve işe yarayacak.
Tout est planifié dans les moindres détails, et ça marchera.
Bu bomba Dalekleri yok edecek. Biliyorum işe yarayacak.
Pourquoi l'avoir tué?
Bu ne işe yarayacak?
- Et qu'est-ce que ça fera?
- Bu asla işe yaramaz. - Evet, yarayacak.
- Ça ne marchera jamais.
- Ben karşıyım. Bu ne işe yarayacak ki?
C'est trop tard.
Özür neyime yarayacak ki? Beni bu işe ikna eden sendin.
- Tu m'as entraînée là-dedans.
Bu blöf işe yarayacak mı?
Le bluff de la fille marchera?
- Bu alet işe yarayacak mı?
Vous êtes sûr que ça fonctionne?
İşe yarayacak mıydı? Brixton'lu 18 yaşındaki bu kuaför başkalarının başaramadığını başarabilir miydi?
Ce jeune coiffeur de 18 ans de Brixton, pouvait-il réussir là où d'autres avaient échoué?
Bu ne işe yarayacak, Lionel?
Qu'est-ce qui va se passer, Lionel?
Bu, tahminimden fazla işe yarayacak gibi.
Je vais pouvoir m'en servir.
Bu işe yarayacak hem de!
Et ça va marcher!
Bu silaha kadın koruyucu da denir, ben gidince işe yarayacak.
On l'appelle Protecteur des Femmes et il va servir à ça quand je partirai.
Bence bu yeni droidler çok işe yarayacak.
Je crois que ces droïdes sont de bons éléments.
Ve bu ilk 45 dakika için işe yarayacak.
Et c'est la fin de la 1ère mi-temps.
"Evet bu ilginç ve eğlenceli bir şey, iyi de ne işe yarayacak?" diye sordu.
Et il m'a dit "c'est très amusant et intéressant, mais quel est le but?" J'ai dit " ça ne fait aucune différence.
Bu cüzdan ne işe yarayacak ki?
- Qu'est-ce que je fais avec ce portefeuille?
- Bu yüzden işe yarayacak.
- C'est pour ça que ça marchera.
- Yani, bu bir işe mi yarayacak?
- Et ça va faire une différence?
Bu ne işe yarayacak?
- Ça servirait à quoi?
Bence bu işe yarayacak.
Ça, ça ira.
Bu ne işe yarayacak?
A quoi bon?
Bu yaptığım ek bölüm ne işe yarayacak ki?
Et qu'est-ce que je construis?
bu ise 19
bu işe yaramaz 101
bu işe yarar mı 16
bu işe karışma 37
bu işe yaramıyor 29
bu işe yaramalı 20
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
işe yarayacak mı 29
bu işe yaramaz 101
bu işe yarar mı 16
bu işe karışma 37
bu işe yaramıyor 29
bu işe yaramalı 20
bu işe yarar 53
bu işe yaramayacak 44
bu işe yarayabilir 33
işe yarayacak mı 29