Bunu da biliyorum tradutor Francês
343 parallel translation
Hepsini ve daha fazlasını biliyorum ama aşk... aşk herşeydir bunu da biliyorum.
Je sais tout cela, et d'autres choses encore Mais l'amour, Excellence, l'amour est tout. Je le sais bien, moi.
Siz devrimcisiniz. Bunu da biliyorum.
Vous êtes des révolutionnaires, je connais la musique.
- Bunu da biliyorum.
- Ça aussi, je le sais.
Sözünü tutmamış bir dönek falan olacağım, bunu da biliyorum. Ama elimde değil.
Je sais que je suis une lâcheuse mais je... c'est plus fort que moi...
Bunu da biliyorum.
Je le sais aussi.
- Bunu da biliyorum.
- J'en suis conscient aussi.
Bunu biliyorsun, değil mi? Evet, bunu da biliyorum.
- Tu le sais, non?
- Bunu da biliyorum.
- Ça aussi, je sais.
Bunu da biliyorum.
Ça aussi, je le sais.
- Bunu da biliyorum.
- Je le sais aussi.
- Bunu da biliyorum.
Approchez.
Bunu da biliyorum.
- Je le sais.
Ölmek bahasına da olsa onunla karşılaşmaya cesaretim var. Eğer mesleğimizin risklerinden biri buysa, bunu biliyorum.
Je veux bien mourir du moment que cela fait partie de notre travail.
Evet, biliyorum ve bunu daha da büyütmeyelim.
Oui, je sais, alors ne compliquons pas les choses davantage.
Bunu da iyi biliyorum.
Ça aussi, je connais.
Bunu niye yaptığını da biliyorum.
Je sais pourquoi tu fais ça.
Bunu da biliyorum.
Je le sais.
Bunu yapabileceğini biliyorum, yapacaksın da. O yüzden konuşmayı bırakalım artık.
Tu peux et tu vas le faire, alors cesse de discuter.
Morok'ların ışın silahı olduğunu biliyorum ve bizim silahsız olduğumuzu da ama bizim tek şansımız saldırmak bunu bırakmak daha büyük bir risk.
Je sais que les Moroks ont des fusils laser et nous sommes désarmés mais notre seule chance est de frapper fort! Plus nous laissons faire, plus le risque est grand.
Biliyorum, ancak bilimsel bir görevim var ve bunu araştırmak da görevim.
Oui, mais j'ai des devoirs scientifiques. Je dois faire ces recherches.
Biliyorum öyle ya da böyle yapacaksın ama yalvarırım yapma bunu.
Ne le fais pas, je t'en prie.
Aşk için hayatından ya da mutluluğundan fedakarlık yapmamalısın. Bunu bilecek kadar duyarlı olduğunu biliyorum.
Faut pas sacrifier la vie à l'amour, mais tu es sensée, de ce côte-là.
Ve bunu da... sadece ben biliyorum.
Moi seul le sais.
Haydi ama. Bunu biliyorsun, o da biliyor, ben de biliyorum.
Vous le savez, il le sait, et je le sais!
Sen Nuh Tufanı'ndan da sağ çıkardın. Şimdi bunu biliyorum.
Tu aurais survécu au Déluge, je le sais à présent.
O, doğuştan bir aptal. Bunu kimden aldığını da biliyorum. Kalıtsal bir gerçeklik bu.
Il est demeuré et je sais de qui il tient.
Evet bunu biliyorum. Ve anlıyorum da.
- Je sais, et je comprends.
İşte bunu biliyorum. Önemli olan da bu.
Je le sais, et c'est le principal.
Bunu da atlatacaksın biliyorum.
Tu peux vaincre cette situation.
- Bunu dışarıda konuşalım. - Beni beklediğini biliyorum.
- On parlera de ça dehors.
Bunu biliyorum, ama hayatını burada da sürdürebilirsin.
Je sais, mais tu peux la vivre ici.
Çok ufak bir hikaye, fakat bunu da takip edeceğini biliyorum.
Une petite histoire, mais je sais que vous la suivez.
Bunu biliyorum, ama yine de hepimizin zamana ihtiyacı olduğunu da biliyorum.
Je sais, mais je sais aussi que tout le monde a besoin de temps.
Üzerime çöken karanlığı ve soğuğu nasıl açıkça hissediyorsam, bunu da öyle biliyorum.
J'en suis sûr. Je sens l'obscurité et le froid s'abattre sur moi.
Bunu nasıl yaptığını da biliyorum.
- Je sais même comment vous faites. - Non!
Bunu tecrübelerimden biliyorum, çocuklar bana gelip tutunuyorlar, sanki anaları babalarıymışım gibi. Benimle konuşabiliyorlar. Ben de geyim, onlar da gey.
J'ai eu des enfants qui sont venus vers moi et qui s'accrochaient comme si j'étais leur mère, parce qu'ielles peuvent parler avec moi, je suis gay et ielles sont gays.
Sen biliyorsun, ben biliyorum. Yalnız onun da bunu bildiğinden emin ol.
Tu le sais, je le sais, je le lui fais savoir.
Biliyorum. Picard da bunu bekliyor.
C'est ce qu'attend Picard.
Bunu biliyorum, ama bu hafta kesin öğrendiğim bir şey varsa o da...
Je sais mais y a un truc que j'ai appris.
Bunu da nereden çıkardın? Ortadan kaybolmadan önce en son seninle görüştüğünü biliyorum.
Pour la calmer, je l'ai fait boire.
Hep bunu söylediğimi biliyorum. Her zaman da haklıyım.
Je le dis toujours, mais c'est vrai.
Bunu kimlerin yaptığını da biliyorum.
Je sais qui c'est.
Bunu ezici bulacağını biliyorum, 007, ama evde oturup uluslararası bir olay olsun da James Bondu'u etkilemek için giyinip, koşup geleyim diye dua etmem.
Vous allez trouver ça renversant, 007, mais je ne reste pas chez moi à attendre qu'une crise mondiale m'amène ici en grande tenue pour vous impressionner.
Ben bunu biliyorum... Tabii Shang Tsung da öyle.
Je le sais et Shang Tsung le sait.
Bunu ben biliyorum, iddia makamı, Bay McNeil, o da biliyor.
Je le sais, le procureur McNeil le sait.
Delikanlı çok büyük vicdana azabı duyduğunuzun da bilincindeyim. Emniyete gidip ifadenizi tam ve doğru vermişsiniz bunu kendi özgür iradenizle yaptığınızı mahkemeyi şaşırtmaya kalkmadığınızı biliyorum.
J'ai aussi tenu compte du fait que vous ayez exprimé des remords et que vous ayez avoué de votre plein gré sans contrepartie.
Ve bunu aradığını da biliyorum.
Et je sais que tu veux ça également.
Benimkinin önünde bir sürü vakanız olduğunu da biliyorum ama Bay Guttman morgda bunu bulmuş.
Je ne sais vraiment plus lequel des deux croire. Je sais que vous avez des tas de dossiers avant le mien, Mais Mr.
Riskleri biliyorum, Komutan, ama eğer geride küçük bir diplomatik çözüm kalmışsa, bunu kullanabilmek için aşağıda olmayı isterim.
- Je connais les risques. Mais si une solution diplomatique est possible, je dois être sur place.
Bunu biliyorum, efendim, ve doğal olarak inanıyorum ki onlar gerçeğe gereken önemi veriyorlarmış gibi davransa da, ben bu durumda kendi yargıma güvenmeyi ve ondan sapmamayı tercih ediyorum.
Je sais cela, monsieur, et j'ai naturellement tendance à croire qu'ils agissent afin de savoir toute la vérité, mais je ne suis pas disposée à le croire dans cette affaire.
Bunu yapmak benim için kolay değil. Başkalarını da üzeceğimi biliyorum ama galiba bunu söylemenin kolay bir yolu yok.
C'est difficile pour moi et ce sera un problème pour les autres, mais...
bunu da 65
bunu da al 53
bunu daha önce de duymuştum 34
bunu daha sonra konuşuruz 37
bunu daha önce konuşmuştuk 21
bunu daha önce yaptın mı 16
bunu da nereden çıkardın 66
bunu daha önce de duydum 16
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
bunu da al 53
bunu daha önce de duymuştum 34
bunu daha sonra konuşuruz 37
bunu daha önce konuşmuştuk 21
bunu daha önce yaptın mı 16
bunu da nereden çıkardın 66
bunu daha önce de duydum 16
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159