English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bunu yapmamalıydın

Bunu yapmamalıydın tradutor Francês

490 parallel translation
- Bunu yapmamalıydın.
- Vous n'auriez pas fait ça!
Helen, bunu yapmamalıydın.
Vous n'auriez pas dû faire ça.
Bunu yapmamalıydın, Donald.
Tu n'aurais pas dû.
Bunu yapmamalıydınız, bayan Davis.
- Vous n'auriez pas du faire ça.
Benim için bunu yapmamalıydın.
T'aurais pas dû faire ça pour moi.
- Bunu yapmamalıydınız.
Vous n'auriez pas dû...
Seni kaçırdığını söyledim. Onu içeri aldılar. - Bunu yapmamalıydın.
J'ai dit à Buckley qu'il t'avait kidnappé.
Bunu yapmamalıydınız.
Vous n'auriez pas dû faire ça.
Bu benim için çok fazla. Bunu yapmamalıydınız.
C'est trop beau pour moi!
Bunu yapmamalıydın.
Vous n'auriez pas dû faire ça.
Bunu yapmamalıydın Nina.
Vous n'auriez pas dû faire cela, Nina.
Herr Walz, bunu yapmamalıydınız.
Herr Walz, vous n'auriez pas dû faire ça.
Bunu yapmamalıydın, Dutch.
Tu n'aurais pas dû faire ça Dutch.
Bunu yapmamalıydın Valerie.
Tu as eu tort, Valérie.
Bunu yapmamalıydın.
Vous n'auriez pas dû faire ça, Guy.
Bunu yapmamalıydınız.Albayın emirlerini biliyorsunuz
Vous connaissez les ordres du colonel!
Bunu yapmamalıydınız!
Il ne fallait pas!
- Bunu yapmamalıydın.
- Vous n'auriez pas dû.
Bunu yapmamalıydın, canım.
Vous n'auriez pas dû faire ça.
Bunu yapmamalıydın.
Tu as eu tort.
Bunu yapmamalıydın.
Tu n'aurais pas dû faire ça.
Norma, bunu yapmamalıydın.
Norma, tu n'aurais pas dû.
- Bunu yapmamalıydın.
- Vous n'auriez pas dû faire ça.
Andy, müdüre bunu yapmamalıydın.
Andy, tu n'aurais pas dû faire ça au gérant.
Ona dayak atmanı hak etmişti ama bunu yapmamalıydın.
Elle méritait bien que tu la battes, mais tu n'aurais pas d0.
Ve sana sorma küstahlığında bulundu, dayısına gönül eğlendirdiği kızın babasına, o namussuza teklifi sunmanı istedi o fahişenin babasına! Bunu yapmamalıydın!
Et il a l'impudence de te charger, toi, le prince Salina père de la petite qu'il a trompée, de faire ses propositions... au père de cette catin, de cette...
Bunu yapmamalıydın, Orville.
Tu n'aurais pas dû faire ça, Orville.
Bunu yapmamalıydın.
Tu vois, moi, je crois que tu as tort de faire ça.
Bunu yapmamalıydınız
Mais voyons, il ne fallait pas.
Bunu yapmamalıydın, Stengel.
Vous n'auriez pas dû faire ça, Stengel.
- Bunu yapmamalıydın.
- T'aurais pas dû faire ça.
- Bunu yapmamalıydın.
Tu n'aurais pas dû.
Özgür anlarının tadını çıkarmak varken, bunu yapmamalıydın.
C'est gentil, mais fallait pas. C'était pas si pressé.
Bunu yapmamalıydınız Bunu yapmamalıydınız
Vous ne devriez pas. Vous ne devriez pas.
Bunu yapmamalıydın anne.
Tu n'aurais pas dû faire ça, maman.
Bana bunu yapmamalıydın, Ali.
Tu ne peux pas me faire ça!
Bunu yapmamalıydın Doktor!
Je n'avais pas le choix.
Bunu yapmamalıydın, Marlowe.
T'aurais pas du faire ça, Marlowe
Bunu yapmamalıydık.
Nous n'aurions pas dû.
Helen, bunu asla yapmamalıydım.
Je n'aurais jamais dû le faire, Helen.
Bunu kesinlikle yapmamalıydınız.
Vous n'auriez jamais dû faire cela.
Bunu yapmamalıydık.
On n'aurait pas dû le faire.
Bunu bana yapmamalıydın.
Tu n'aurais pas dû me faire ça.
Bunu yapmamalıydım.
Je n'aurais pas dû faire ça.
Bunu yapmamalıydım!
Je n'aurais pas dû!
Bunu asla yapmamalıydım.
Je n'aurais jamais dû.
Bunu yapmamalıydım.
Je n'aurais pas dû.
Şu son haftalarda yaptıklarını izlerken düşünüyorum da bunu tek başına yapmamalıydın.
Ce que tu as fait ces dernières semaines... Tu n'aurais jamais dû le faire seul.
Bunu yapmamalıydı.
Il n'est pas censé faire ça.
Bunu bana yapmamalıydın.
Tu n'aurais jamais du me faire ca.
Bunu yapmamalıydın.
C'était mon ami.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]