Buğ tradutor Francês
794 parallel translation
Ama Bugs olanları duyunca bir tüfekle kafasını uçurdu.
Mais quand Bug l'a su, il s'est tiré une balle.
Adı ne?
On l'appelle June Bug!
Adı June Bug!
- June Bug.
June Bug derler!
- Je suis le Professeur Vymil.
Güzel bir ad.
June Bug quoi, Freeman?
June Bug ne, Freeman?
- Professeur Vymil.
Ona Müthiş Böcek derler.
Son surnom est Super Bug.
Dillinger Ana Kumanda Programını aldığından beri sistem bir yem dükkanından bile daha fazla bug içermeye başladı. Belkide parazitlerinden şüphelenmelisin.
Depuis qu'il a ce Maître Contrôle, le système est envahi de bogues.
Ayrıca Bug nehri civarına yerleştirilenler için nehir yakınlarına 3 ölüm kampı açılması konuşuluyordu.
On parle aussi des 3 camps d'extermination sur le Bug... car ils se trouvaient tous sur le Bug ou tout près du fleuve Bug.
Swing dansı yapmak ister misin?
Tu veux danser le jitter-bug?
Cevap ver. Ben Bug Bailey.
Réponds, ici Puce Bailey.
- Ne oldu Bug?
- Qu'y a-t-il, Puce?
Senden ne haber?
Un bug.
Bug, böcek anlamına gelir.
Bugsy signifie "bestiole".
Rick kıçından bir virüs kapmış...
Rick a un bug au cerveau.
Çipten de olabilir.
- Il y a un bug...
Virüs mü?
Il y a un bug?
Bütün kayıtlara saldıran bir bug var.
Nous avons un bogue qui s'attaque à tous les log-in.
Asla bug-olmayan bir program olmayacak asla debug edilemeyen olmayacak!
Tout programme a ses bugs et vous êtes à même de régler notre problème.
Yanlışmıyım? Anlamadın.
Vous n'y êtes pas l On ignore si le projet 250 1 est un bug.
Bunun gerçekten hala bir bug olup olmadığını bilmiyoruz.
Ce projet était censé...
Programcım bir hatanın olacağını düşünüp beni bir vücuda yerleştirip, ağ ortamından ayırdı.
Mes programmeurs m'ont considéré comme un bug, et ont voulu m'isoler en me confinant dans un corps.
Tanrı her şeyi bir gün ona dönsünler diye yarattı. Biz kimiz ki Onun planlarını sorgulayalım? Yaşarız, ölürüz ve Ona döneriz.
( BUG ) Le Seigneur donne et le Seigneur reprends qui sommes-nous pour remettre en question ces plans?
Şu böcekten söz ediyorsun.
Tu veux dire le bug.
Bilgisayarımdaki böcek ve senin karşılaştığınki ve birkaç dindar herifle arada bağlantı kuruyorsun.
Tu lies un bug que j'ai eu avec un soi-disant bug que tu as eu, et avec des foutaises religieuses.
Bu sadece iğrenç bir böcek.
C'est juste un sale bug.
Bir deja vu, Matrix'de bir kaymadır. Birşeyi değiştirdiklerinde olur.
Un bug qui se produit s'ils modifient la Matrice.
Bütün bilgisayarların çökmesine 3 gün kaldı.
Trois nuits avant le grand bug.
Bir bölmede oturuyorum... ve 2000 yılı problemine karşı banka yazılımı geliştiriyorum.
Assis à un bureau, je modifie les dates sur des logiciels pour éviter le bug de l'an 2000.
2000. yıl diye paniklemeye gerek yokmuş meğerse.
Pas de raison de paniquer pour le fameux bug!
İnsanlar milenyum problemi için endişe duyuyorlar, ha?
Alors, on s'inquiète tous du bug de l'an 2000?
Sanal Don Sıkıştırma Testi
Virtuellement sans bug!
Bu şarkı Amerika 2000 yılı sorunu için saatin etrafında dans eden tüm süper geyikler için gelsin.
Cette chanson est dédiée à tous ceux qui ont travaillé dur pour éviter le bug de l'an 2000.
Bu Y2K mı?
Le bug de l'an 2000?
Bu Y2K mı?
C'est le bug de l'an 2000?
Muhtemelen geçici bilgisayar problemleridir.
Un bug d'ordinateur? Je vais voir ça
Y2K problemini atlattıktan sonra dünyanın yok oluşu olayını ertelemişizdir diyordum.
Je croyais qu'éviter le bug de l'an 2000 retardait toute cette histoire d'apocalypse.
Microsoft çatışmasında yaşamadığın için şanslısın.
Nous aurons de la chance d'être vivant si Microsoft ne bug pas.
Slug bug blue!
Touche la bleue.
Slug bug yellow.
Touche la jaune.
Bazıları onun yalnızca bir program hatası olduğunu söylüyorlar. Ona'hayalet'diyorlar.
quelques personnes disent d'elle que c'est juste un bug dans le programme.
Bug'mı?
Un bug?
- Küçük bir sorun.
- C'est un bug.
Bak, toplama bir albüm yapıyorum, ve bu Alice Cooper şarkısını sığdıramazsam tüm albüm mafolacak.
Je voulais aller le voir mais je vivais dans ma cave à cause du bug de l'an 2000 donc...
1'e 15. Haşare Göz Bölümü!
15 contre 1 sur Bug Eye Ward!
Bu sahte.
Il y a un bug.
Küçük bir pürüz.
Un mini-bug.
2000 yılı ile ilgili panik neydi öyle?
Vous vous rappelez du bug de l'an 2000?
Dükkan sahipleri 2000'in gelişini bire bir yaşıyorlardı.
Dans tous les magasins, les gens se préparent au bug.
Bu standart bastırmadır.
C'est un bug standard.
- Herhalde bir elektrik arızasıydı.
Probablement un bug électrique.
bugün 1104
bugsy 39
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38
bugün ne yapacaksın 19
bugsy 39
bugün günlerden ne 86
bugün ne yaptın 26
bugün benim doğum günüm 45
bugün nasılsın 73
bugünlerde 53
bugün pazartesi 28
bugüne kadar 38
bugün ne yapacaksın 19
bugün cuma 41
bugün pazar 91
bugün perşembe 39
bugün cumartesi 68
bugün büyük gün 20
bugünden sonra 22
bugün nasılsınız 57
bugün doğum günüm 28
bugün çarşamba 29
bugünlük bu kadar yeter 57
bugün pazar 91
bugün perşembe 39
bugün cumartesi 68
bugün büyük gün 20
bugünden sonra 22
bugün nasılsınız 57
bugün doğum günüm 28
bugün çarşamba 29
bugünlük bu kadar yeter 57
bugünden itibaren 71
bugün mü 121
bugün değil 98
bugünlük bu kadar 78
bugün salı 27
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32
buğday 23
bugün mü 121
bugün değil 98
bugünlük bu kadar 78
bugün salı 27
bugünlük yeter 18
bugün burada 48
bugün olmaz 152
bugün noel 32
buğday 23