Dediğim gibi tradutor Francês
5,790 parallel translation
Dediğim gibi, ben görmedim ama gören eleman pek dostane görünmediklerini söyledi.
Je vous l'ai dit, je n'y étais pas, mais... les gars ont dit que, euh, ils avaient pas l'air très sympas.
Daha önce de dediğim gibi biriyle işleri bir kez batırırsan geri dönüşü yoktur.
C'est comme je l'avais dit, Une fois que tu trahis quelqu'un, il n'y a pas de retour en arrière.
Dediğim gibi, onun hakkında pek bir şey düşünmüyorum.
Comme je disais, je ne pense pas beaucoup à elle.
Büyük Tren Soygunu galasında Ed Portar'a dediğim gibi
Comme je l'ai dit à Ed Porter à la première du Vol du grand rapide :
Dediğim gibi, tamamıyla normaldi.
Une enfance normale, quoi.
Dediğim gibi aklın pek başında değildi.
Comme j'ai dit, Vous étiez très mal.
Dediğim gibi...
Regarde ça.
- Dediğim gibi, profesyoneldi.
Professionnelle, j'ai dit.
Uğruna bir savaş başlatmaya değmezsin, ama dediğim gibi anlıyorum.
Tu ne vaux pas la peine de commencer une guerre terminé. mais comme je l'ai dit, je l'ai eu.
Dediğim gibi, efsaneviydi.
Comme je l'ai dit, c'était épique.
Dediğim gibi, beni fark etmezdin bile.
Comme je l'ai dit, tu ne m'aurais pas remarqué.
Dediğim gibi. İşe yarıyor.
Comme je l'ai dit... utile.
- Evet, dediğim gibi çamuru karıştırıyorsunuz.
- Comme je disais, racler la boue.
Dediğim gibi, ben Cary Agos'un ön duruşma hizmeti yetkilisiyim,... ve onun avukatı olarak size birkaç soru hazırladım,... raporumu mahkemeye sunmadan önce.
Comme je l'ai dit, je suis l'agent de probation de Cary Agos. et j'ai quelques questions pour vous en tant que son avocat avant la présentation de mon rapport à la cour.
Herkese dediğim gibi.. ... tanıyabileceğin en ağzı sıkı kişiyim.
Comme je l'ai dit à tout le monde, je suis la personne la plus discrète que je connaisse.
Dediğim gibi, birkaç gün izne ihtiyacım var.
Donc, j'ai besoin de jours de repos.
- Dediğim gibi. Paragözsün!
- Comme je le disais, un radin.
Dediğim gibi, ben zaten sıçtım.
Je suis condamné de toute façon.
Ama dediğim gibi komplo falan yoktu.
Mais comme dit, personne n'a piégé personne.
- Dediğim gibi aksini söyleyen bir tanığımız var.
- Nous avons un témoin qui affirme le contraire.
Dediğim gibi, her şey karardı işte.
Comme je disais, tout viens de devenir sombre.
Dediğim gibi, böyle şeyler zaman alır.
J'avais dit que ces choses prenaient du temps.
- Dediğim gibi eğlence için.
Comme je l'ai dit... Pour s'amuser.
Dediğim gibi tek seferlik bir teklif.
Comme je l'ai dit, ce sera la seule offre.
- Evet. Her zaman dediğim gibi, fıstık ezmesi ile reçeli aynı tarafa sürüp karışmamasını bekleyemezsin.
Comme je dis toujours, on ne peut pas mettre du Nutella et de la confiture sur la même étagère sans qu'ils ne se mélangent.
Bu bombayı her kim yerleştirdiyse, dediğim gibi, bu iş için tutulmuş olabilir.
Donc, quiconque a placé la bombe, comme je disais, aurait pu être engagé.
- Rowan'ı kim getirdi dediğim gibi, anayasal temsil hakkımı kullanmak istiyorum.
- Et qui a fait venir Rowan ici? - Je veux exercer - mon droit d'avoir un avocat
Dediğim gibi.
C'est ce que j'ai dit.
Dediğim gibi, benim verebileceğim bir karar değil.
Comme je l'ai dit, c'est pas moi d'en décider.
Telefonda da dediğim gibi, kardeşim tam olarak ne imzaladığını bilmiyor.
Comme je vous l'ai expliqué au téléphone, ma sœur savait pas exactement ce qu'elle signait.
Bak, dediğim gibi, biraz daha çabalaman gerekiyor sadece, yani...
Tu vas juste devoir travailler un peu plus dur.
- Dediğim gibi, bir fikrim yok.
Toujours aucune idée.
- O halde dediğim gibi belki kız geceleri ona doğru yola çıkıyordu.
- Comme je l'ai dit, peut-être qu'elle allait chez lui la nuit.
Dediğim gibi bu şirketler birçok masum insanın parasını çaldı. Biri benim paramı o şekilde çorlasaydı acayip huysuzlaşırdım be yav.
Je disais, heu, ces entreprises ont volé de nombreux innocents, et, vous savez, si quelqu'un avait tapé dans mon nid comme ça, heu, je serais plutôt fâché.
Dediğim gibi.
Comme je t'ai dit...
Ve dediğim gibi elimden geldiğince hızlı bir şekilde sizi burdan çıkartacağım.
Et comme je l'ai dit, je vous libéral aussi vite que possible.
Dediğim gibi, fazlasıyla disfonksiyonel bir aileydi.
Comme je le disais, tragique dysfonctionnelle famille.
Dediğim gibi, kral ve kraliçe güvende, ama diğerleri öldürülmüş... Muhafızlar, hizmetçiler.
On m'a dit que le roi et la reine étaient en sécurité, mais d'autres sont morts... des gardes, des domestiques.
Dediğim gibi, burası oldukça sakin bir kasaba.
Comme je l'ai dit, c'est une petite ville tranquille.
Evet, dediğim gibi.. Saraya geri dönüyordum, ve atlarımın dinlemesi gerektiğini fark ettim.
Je revenais à la cour depuis le village, comme je disais, quand j'ai remarqué que mes chevaux avaient besoin d'une pause.
Dediğim gibi Moshe'yi severdim.
Comme dit, j'aimais Moshe.
Her zaman dediğim gibi geri dönüp korkaklar gibi kaçmak için çok geç değil.
J'ai toujours dit, qu'il n'est jamais trop tard pour fuir comme des lâche.
- Bunu kaçırmana şaşırdım Sanjeet. - Bir şey kaçırmadım. Dediğim gibi, yeni başlıyorum.
Je suis surpris que tu aies oublié ça, Sanjeet.
Nike'a da dediğim gibi, "Sadece yap."
Eh bien, comme je l'ai dit à Nike, "Just do it" ( faites-le )
Pekala, az önce de dediğim gibi.
Donc, comme je disais.
Az önce de dediğim gibi baba. Olumsuz sonuçları olabilir.
Comme je l'ai dis, Papa, beaucoup de choses peuvent revenir comme un boomerang.
Dediğim gibi, Jack'i tanımıyoruz.
Comme j'ai dis, on ne la connaît pas.
- Dediğim gibi, ameliyatın riskli.
Comme je le disais, ton opération est risquée.
Dediğim gibi, onlarca ülkede onlarca Noel yaşadım.
Comme je disais, j'ai vu des douzaines de Noël dans une douzaine de pays
- Siktir. - Dediğim gibi, Boston'luydu kendisi.
Comme je disais, il vient de Boston.
Dediğim gibi.
J'ai cet alien que vous recherchiez.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğin gibi olsun 64
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40
dediği gibi 26
dediğimde 47
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğin gibi olsun 64
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40
dediği gibi 26
dediğimde 47