Değil mi çocuklar tradutor Francês
1,110 parallel translation
Pekâlâ. O zaman bize daha çok yiyecek kalıyor, değil mi çocuklar?
Très bien, ça en fera plus pour nous, hein, les enfants?
Amerika'yı gerçekten görüyoruz değil mi çocuklar?
On est vraiment en train de voir l'Amérique, les enfants.
Hayat o kadar da kötü değil, değil mi çocuklar?
La vie n'est pas si mal, hein, les enfants?
İyi espriydi, değil mi çocuklar?
Elle est bien bonne!
Oldukça korkutucuydu, değil mi çocuklar?
C'était très épeurant, n'est-ce pas?
Seni özlerdik, değil mi çocuklar?
Tu nous manquerais. Pas vrai, les gars?
Malum, bizler idam mangaları biraz'vergi memurları'gibiyizdir efendim. Herkes bizden nefret eder. Ama biz sadece işimizi yapıyoruz, değil mi çocuklar?
On est comme les mecs du fisc, personne nous aime, mais on fait notre boulot.
Oh, olur mu hiç öyle şey, değil mi çocuklar?
Non, ce ne serait pas possible.
Arkadaşlar, çalışan adamların şerefine! Son Amerikan kahramanı, değil mi çocuklar?
Les gars, un toast pour le travailleur, le dernier héros américain.
Canım kocam biliyorsun, eğer eve gerçekten hediyesiz geldiysen... Umursamayız, değil mi çocuklar?
Chaton, si tu es vraiment revenu les mains vides, on ne t'en voudra pas, n'est-ce pas, les enfants?
Babamızı anlarız, değil mi çocuklar?
On adore notre papa, n'est-ce pas, les enfants?
Ben sizin Nutzy Amcanızım çocuklar, ve bugün çok eğleneceğiz, değil mi çocuklar?
Qu'est-ce qu'on va s'amuser aujourd'hui, hein, les enfants?
Siz korkmuyorsunuz, değil mi çocuklar?
Vous n'avez pas peur, les enfants?
- Hepimiz teslim edeceğiz, değil mi çocuklar? - Tabii.
c'est ça.
Hoş bir gün geçireceğiz değil mi çocuklar?
Alors, les enfants, on a quand même passé une bonne journée, hein?
- Mahsuru yok, değil mi çocuklar?
- Ça vous embête pas, les gars?
Değil mi çocuklar? Biraz önce koridorda giderlerken görmüştüm.
Je viens de les voir aller par là-bas...
Sizi tutan kimse yok, değil mi çocuklar?
Vous poussez un peu, les gars.
Eğer, gerçekten şehir dışına çıkmak istiyorsanız hafta sonu çocuklarınıza bakmayı isteriz değil mi, Steve?
Si vous voulez vraiment partir, on pourrait s'en occuper.
Harika çocuklar değil mi?
Ils sont fantastiques, ces petits gars, pas vrai?
Ah, ne önemi var çocuklar? Siz zaten üniversitede okumak istemiyordunuz, değil mi?
Vous n'aviez pas très envie d'aller à l'université, les enfants, si?
Gerçekten. Çocuklar, o fareyi seviyoruz değil mi?
Les enfants, dites que vous aimez cette souris.
Siz çocuklar, ergenlik çağında falansınız, değil mi?
Bien, vous êtes maintenant adolescents, non?
Çocuklar... Siz şu çocuklarsınız, değil mi?
Les gamins... n'est-ce pas?
Değil mi? Çocukların uyuşturucu almasına izin veremezsin.
Les enfants risqueraient d'en avoir?
Hala anlamıyorsunuz değil mi çocuklar?
Vous pigez toujours pas?
Size tuhaf çocuklar olduğunuzu söylemiştim değil mi?
J'ai bien dit que vous êtes des enfants étranges.
Çocuklarım, Bu heyecan verici değil mi?
Mes enfants, n'est-ce pas excitant?
Diyorum ki, bu çocuklar küheylanlarında pek gürleyemiyorlar, değil mi?
Tudieu! Nos preux chevaliers du ciel font cracher le feu à leurs cavales volantes!
Güzel hikayeydi değil mi, çocuklar?
- Sacrée histoire, hein?
Örneğin çocukları sen doğurmuştun, değil mi?
Une briquette de lait avec un arbre dedans. Abats-le et cuisine-le.
Çocukları fena kandırdım, değil mi?
Je les ai bien eus!
Öyle değil mi, çocuklar?
Pas vrai, les enfants?
Değil mi, çocuklar? Evet efendim.
- N'est-ce pas, soldat?
Çocuklar, hepimiz beraberiz bunda değil mi?
- Il est pire que moi. Messieurs. Allez.
Siz çocuklar Riley'nin tiyatro ekibi olmalısınız değil mi?
Vous êtes du groupe de théâtre de Riley, n'est-ce pas?
Siz çocuklar sürekli böylesiniz değil mi?
Vous autres! Vous ne cessez pas de jouer, n'est-ce pas?
Bu çok saçma değil mi, çocuklar?
Vous m'écœurez.
Evindeki bütün kötü çocukları tanır. Neden bahsettiğimi biliyorsun değil mi?
Avec tous les voyous qui traînent ici.
- Çocukları biraz korkutacak, öyle değil mi?
- Ça va faire peur aux enfants, non?
Ebeveynlerin çocuklarına nasıl davrandıkları önemli değil mi yani?
Donc, la façon dont on est éduqué n'a rien à voir avec ce que l'on devient?
Çocuklar iyi, değil mi?
Mes amis sont sympas, non?
Bu gece herkes çocukların piyesinde mi olacak, değil mi?
Tout le monde sera à la pièce des enfants ce soir, non?
Peki çocuklar nedir, tüketici değil mi?
Les enfants sont de simples consommateurs en formation.
Çocuklar üniformadan korkar, öyle değil mi?
Les gosses sont effrayés par l'uniforme, non?
Bütün bu çocukları istemiyorsun değil mi?
Tu me feras autant de bébés?
Bu tür koçları nereden buluyorlar? Biz çok etkileyici çocuklarız değil mi?
Où vont-iIs chercher ces coaches?
Siz cocuklar, anlaşılmamanın ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Vous avez déjà été mal compris?
Şurası genç çocukların, tahtadan kulübeler yaptığı, ülke değil mi?
N'est-ce pas le pays où les garçons du village vont dans les bois construire un abri géant, une sorte de hutte?
Kocalar ve çocuklar en önemli şeylerdir, değil mi?
Un mari et des enfants, rien ne compte davantage, pour nous.
Çocuklar için buradayız, değil mi?
On fait ça pour les enfants.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değil misiniz 34
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değil misiniz 34