Efsaneye göre tradutor Francês
396 parallel translation
Hem efsaneye göre sen beni öldürüyorsun.
C'est toi qui est censé me tuer.
BU YAMAÇ EFSANEYE GÖRE " OVALARDAN YÜKSELEREK...
DONT LA LEGENDE dit QU'il -
Efsaneye göre, bir vampir güneş doğmadan mezarına dönmelidir.
Selon la légende, un vampire doit retourner à sa tombe avant l'aube.
Efsaneye göre ondan su içen aşıklar artık sadece yüreklerinden geçenleri söyler ve birbirlerinden asla sır saklamazlarmış ve bu sayede iki yürek tam anlamıyla tek yürek olurmuş.
D'après la légende, si des amoureux y boivent, ils laisseront toujours parler leur cœur et n'auront plus de secret l'un pour l'autre. Leurs deux cœurs ne feront plus qu'un.
Efsaneye göre Uçan Hollandalı ebediyen denizleri dolaşmakla lanetlendi.
Le doigt mobile écrit, et ayant écrit, Poursuit : ni votre piété ni votre esprit
- Pek olası değil. Efsaneye göre Uçan Hollandalı yedi yılda bir karaya ayak basıp onu kurtaracak kadını arayabilir.
Selon la légende, il touche terre tous les sept ans pour rechercher la femme qui le rachètera.
Efsaneye göre, eğer yalancıysan ve elini şuraya koyarsan, ısırır.
La légende raconte que si vous mentez et que vous y mettez la main, elle sera arrachée.
Efsaneye göre bu şarap suyu solgun kabuğundan bir kan gibi akan üzümlerden yapılmıştır.
Selon la légende, ce vin vient d'une grappe dont la sève sort comme du sang sur sa peau transparente.
Efsaneye göre Curwen köye geldikten sonra bir sürü garip olay meydana gelmiş.
D'après la légende des événements étranges... se sont produits à l'arrivée de Curwen ici.
Efsaneye göre, üçüncü kardeş olan Megaera'nın bu bölgeye kaçtığı söylenir.
deux ont été faites prisonnières. Selon la légende, La troisième, Mégère, aurait fui jusqu'à vos contrées.
Öylesine canlı bir heykel ki ; efsaneye göre Michelangelo Musa'nın dizine çekiçle vurup "Haydi şimdi konuş." demiş.
Michel-Ange l'aurait frappé au genou, en pleurant :
Efsaneye göre, Triacus bir çapulcular çetesi yatağıydı, tüm Epsilon Indi boyunca savaş içindeydiler.
Selon la légende, Triacus est le siège d'une bande de maraudeurs qui semaient la terreur dans Epsilon Indi.
Efsaneye göre, Apaçi tanrılarının koruduğu, altın kaynayan, gizli bir kanyon varmış.
Elle parlait d'un canyon caché, gardé par les dieux apaches, et plein d'or.
Efsaneye göre o hala yaşıyor.
La légende dit qu'elle est vivante.
Efsaneye göre vampir tarafından öldürülenler vampir olarak yeniden hayata dönmektedirler ve aynı yolla öldürülmelidirler.
Selon la légende, la victime d'un vampire ressurgira en fin de compte comme un mort vivant, et doit être détruite de la même manière.
Yerel efsaneye göre bu mağara eviydi.
La légende raconte... que cette grotte était sa maison.
Efsaneye göre taşlar bir arada olduğunda içlerindeki elmaslar parlarmış.
Quand les pierres sont réunies, les diamants qu'elles renferment brillent.
Efsaneye göre, Prydian'ın gizemli topraklarında tanrıların bile korktuğu, çok zalim ve acımasız bir kral varmış.
[Le narrateur] La légende dit, que dans la mythique terre de Prydain, il était une fois un roi si cruel et si démoniaque... que même les dieux l'ont craint.
Efsaneye göre, Kral Süleyman'ın Hazineleri'nin yolunu koruyan diğer kabile.
Une tribu qui, d'après la légende, garde le chemin des mines.
Firavunun biri, kraliçesi için bir gülü mora boyatmış..... ve efsaneye göre şimdi mezarında mor güller bitiyormuş.
Un pharaon fit peindre une rose en pourpre pour sa reine. Et des roses pourpres pousseraient au pied de sa tombe.
Efsaneye göre gerçek dilek çocuğu taşın üzerinde işaret oluşturacak.
La légende raconte que l'incarnation de l'Enfant Désiré trouvera un signe dans cette pierre.
- Efsaneye göre dilek çocuğu taşın ruhunu ortaya çıkartacak.
- Selon la légende, l'Enfant Désiré peut trouver l'esprit de la pierre.
Efsaneye göre ruhunu önünkiyle birleştirirsen ölümsüzlük kazanırsın.
Selon la légende, si tu lies ton âme à la sienne, tu deviens immortel.
Efsaneye göre bir timsah bacağınızın yarısını koparmış.
La légende dit qu'un crocodile vous a arraché la moitié de la jambe.
Efsaneye göre, kaleye kadar yarışıp kazanırsan dileğin gerçekleşirmiş.
Selon la légende, si tu gagnes la course jusqu'au château, ton voeu se réalise.
Efsaneye göre insan şekline bürünebiliyorlarmış.
Selon le mythe, ils pouvaient prendre une forme humaine.
Efsaneye göre, bilinmeyen sihirli güçleri olan...
" La légende parle d'un second crâne au pouvoir démesuré
Efsaneye göre opera sanatçıları çok azgın olurmuş!
La légende dit que les cantatrices sont incroyablement portées là-dessus. Vraiment!
Ve film ekipleriyle ilgili bir efsaneye göre...
Et dans votre domaine vous avez une légende semblable...
Evet, ama efsaneye göre denizin dibinde yeniden birleşirler. Ne zaman bir köpük oluşsa bunlar onlardır.
- Mais selon la légende... ils se réunirent au fond de l'eau, là-bas... et chaque fois que l'on voit des embruns, ce sont eux.
Efsaneye göre buranın etrafını tamamen çeviriyor.
D'apres la legende, elle encercle completement la propriete.
Efsaneye göre Stonerich Mağarası D'Ampton Solucanı'nın iniydi.
Selon la légende, Stone Rigg Cavern est le repaire du ver blanc
Efsaneye göre bir adam bir diğer adama kötü bir şeyler yaparsa, ki bu gerçekten de çok kötü birşey, cinayet gibi... O zaman diğer adam büyü yoluyla Kabakkafayı çağırıp intikam alabilir.
Selon la légende... si on fait quelque chose de mal envers un homme... comme de tuer... la victime peut invoquer Potiron pour se venger.
- Efsaneye göre öyle.
- Oui, d'après les légendes.
"... efsaneye göre bir tür büyü. " " Kilisenin çöküşüne neden oldu. " " Ve birçok kişinin ölümüne sebebiyet verdi. "
D'après la légende, c'est ce genre de magie qui a provoqué l'effondrement de l'édifice, entraînant la mort de nombreuses personnes.
Efsaneye göre Jason intikam için geri döndü, bölgedeki tüm gençleri öldürmeye yeminliydi.
La légende raconte que Jason revint pour se venger en jurant de tuer tous les adolescents du coin.
Efsaneye göre kusursuzluğa giden yolda her ruh oradan geçmelidir.
La legende dit Que chaque esprit doit passer par là pour aller vers la perfection.
Efsaneye göre kütüphane, ulu bilgelik ruhu Wan Shi Tong tarafından, bilgi arayıcı tilkilerin yardımı ile kurulmuş.
D'après la légende, elle a été construite par l'esprit de la connaissance, Wan Shi Tong, avec l'aide de ses fins renards chercheurs.
Efsaneye göre yağmur çöllerine tırmananlar geri dönmezmiş. Ama biz küçük hayvan avcıları tırmanmayız. Uçarız.
D'après la légende, personne ne revient jamais du désert tropical, mais ne vous en faites pas, nous allons chasser le petit gibier en hélicoptère.
"Efsaneye göre, Cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir."
"D'après la légende, c'était le fruit défendu du Jardin d'Eden."
Geçen gün kimsenin bir Vorlon görmemiş olduğundan bahsederken efsaneye göre sadece bir insanın Vorlon gördüğünü söylemiştin.
On discutait l'autre jour sur le fait que personne n'a jamais vu un Vorlon et il a dit que, selon une légende, un humain a bien vu un Vorlon
Efsaneye göre bir keresinde bölgesi bir köpeği öldürmüştü.
La légende disait que son ombre avait déjà tué un chien.
Efsaneye göre, yarın, 2 Şubatta köstebek uyanır ve gölgesini görürse 6 hafta daha kış olacak demektir.
Selon la légende, demain, le 2 février... si la marmotte voit son ombre... l'hiver durera six semaines de plus.
- -Köstebek, efsaneye göre, baharın geleceğini bilebiliyor.
... Ia marmotte qui, d'après la légende, peut prédire un printemps précoce.
Efsaneye göre, duvarların içinde yüz çocuk iskeleti gömülüymüş.
La légende raconte, comment une centaine d'enfants, ont péris derrière ces murs... ( Dani ) :
Ama efsaneye göre, taş tanrılar tarafından yok edilmişti.
Selon la légende, la pierre a été détruite par les dieux.
Efsaneye göre bir adamı hayalete dönüştürüp ona çeliğin gücünü veriyormuş.
La légende dit qu'il peut transformer un homme dans un fantôme... et de lui donner force de l'acier.
Efsaneye göre mağara Hikone Şatosu'nun altında.
D'après la légende... Ia grotte se trouve sous le château Hikone.
Efsaneye göre kalbe çok yardımı oluyor.
Cela permet au coeur de ne faire qu'un avec la main.
Efsaneye göre onu parçalayıp, kemiklerinden dünyayı yaratmış.
La légende dit qu'elle lui a brisé les os pour bâtir le monde.
Efsaneye göre ölü ruhları Uyandırırmış...
Selon la légende..
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20