Endişelendim tradutor Francês
1,565 parallel translation
Umarım iyisindir.Senden ses çıkmayınca endişelendim biraz.
J'espère que tu vas bien. Je m'inquiétais un peu de ne pas avoir de tes nouvelles.
Endişelendim.
J'étais inquiète.
Senin için çok endişelendim.
Je m'inquiétais pour toi.
Sadece güzel bir şeyi berbat ettiğim için endişelendim.
Je me demande juste si je n'ai pas gâché quelque chose de bien.
Yanlış anlarsın diye endişelendim ama ona düşündüğün kadar para vermedim.
J'avais peur que tu trouves que je ne m'étais pas assez investie.
Çok endişelendim.
A m'en rendre malade.
Çok endişelendim.
J'étais inquiet.
Endişelendim.
Character design concept :
Senin için endişelendim.
- Je me suis fait du souci pour toi.
Senin için daha çok endişelendim.
C'est toi qui m'inquiètes. - Non.
Çok endişelendim...
J'étais si inquiète...
Senin için çok endişelendim.
J'étais si inquiet à ton sujet.
İşte şimdi iyice endişelendim.
De l'herbe? OK, maintenant, je suis vraiment inquiète.
Senin için endişelendim.
Je suis impliquée.
Virüs olacağından endişelendim ve ana bilgisayarı kontrole geldim.
J'ai peur que ça soit viral, je vais vérifier l'unité centrale.
Buraya geldim, çünkü senin için endişelendim.
- Je suis venu parce que je me soucie de toi.
Senin için çok endişelendim.
Zara! Alors c'était vrai!
Senin için endişelendim, kanka.
On se fait du souci pour toi mon pote.
Endişelendim.
Ca m'a inquiété.
Ben de bu yüzden endişelendim.
C'est ce qui m'inquiète.
Senin için endişelendim.
Je m'inquiétais.
Ama sen benim kız kardeşimsin, ve senin için endişelendim.
Mais tu es ma sœur, et j'étais très inquiète pour toi.
Oh, Maia... Senin hakkında çok endişelendim.
Oh, Maia, j'étais morte d'inquiétude.
Senin için endişelendim.
Je m'inquiète pour toi.
Sadece, onun için biraz endişelendim.
Je suis juste inquiet pour elle.
Sonra senin için endişelendim.
Et puis j'étais inquiète pour toi.
Endişelendim.
J'étais inquiet.
Çok endişelendim!
J'étais inquiet.
Hayatım için endişelendim.
Ma vie était en danger.
Onun için endişelendim. Boğulmasını istemedim.
J'avais peur pour elle, je voulais pas qu'elle s'étrangle.
Tabii ki endişelendim.
Pas de commentaires.
Korktuğunu düşünüp endişelendim.
Je m'inquiétais à cause de votre frayeur.
Onun olduğu yeri bulamayacağın diye endişelendim.
J'ai imaginé qu'il le trouverait.
Ne oldu? Endişelendim.
J'étais inquiète.
Bizimle geleceksin sanıyordum. Endişelendim.
Je croyais que tu allais venir avec nous.
Endişelendim.
Je m'inquiétais!
Aradıklarında endişelendim.
J'étais... Ils ont appelé, j'étais inquiète.
Çok endişelendim. Seni bu korkunç yere getiren ne kadar da korkunç bir kazaydı.
Ce terrible accident t'a propulsée dans cet horrible endroit où il y a tant de tristesse et de douleur.
Senin için çok endişelendim.
Je me suis fait tant de souci pour toi.
Ama endişelendim işte.
J'ai peur.
Endişelendim anladın mı? Nasıl olmayayım? Sen ve Yahudi hilelerinin davayı nasıl da bulandırdığını gördüm.
Je ne peux m'empêcher d'avoir peur quand je vois comment vos combines juives embrouillent une affaire simple.
Senin için çok endişelendim
Je t'attendais à la station.
- Senin için çok endişelendim.
- J'étais très inquiète à ton sujet.
Özür dilerim, ama siz... sizin için endişelendim...
Excusez-moi, mais je me fais du... du souci pour vous...
Endişelendim.
- Je m'inquiétais.
Çok endişelendim.
J'à © tais inquià ¨ te.
Çok endişelendim.
J'Ã © tais super inquiet.
Senin için endişelendim.
J'étais préoccupée par toi.
Sadece senin için endişelendim... Endişelendin? !
Inquiète-toi donc pour toi, Amamiya!
Senin için endişelendim.
- Je m'inquiétais pour toi.
Endişelendim çünkü bilmiyorum yani bu şeyse insan göbek deliksiz yaşayabilir mi?
Est-ce qu'il est possible de vivre sans nombril?
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endişe etmene gerek yok 22
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endişe etmene gerek yok 22