Eğer olursa tradutor Francês
5,334 parallel translation
Eğer olursa seni bebek hapishanesine atarım.
Si c'est la cas, je vous mettrais dans une prison pour bébé.
Ama eğer olursa, arayacağım ilk kişi sensin.
Si je change d'avis, c'est vous que j'appellerai.
Eğer burada olursa ben de tehlikeye girerim.
Et s'il est ici, je suis en danger.
Eğer gören olursa, "BuUçağıBulun" hashtag'i ile uçağın konumunu tweet'lemelerini söyleriz.
Et si quelqu'un le voit, on lui demande de tweeter la localisation avec le hashtag "TrouveCetAvion".
- Eğer bir saldırı olursa... terörist, kimyasal, nükleer...
- S'il y a une attaque... terroriste, chimique, nucléaire...
Eğer ona bir şey olursa birilerini öldüreceğim.
Si quoi que ce soit lui arrive, je vais tuer quelqu'un.
Eğer ölümlü olursa da bir cadı olur. Bir cadı olarak ölürse de öbür tarafta sonsuza dek sıkışıp kalır.
S'il est mortel, alors c'est un sorcier, et s'il meurt en tant que sorcier, alors il restera de l'autre côté pour l'éternité.
Hayır, ona eğer konuşmaya ihtiyacı olursa beni arayabileceğini söylemiştim.
Non, je lui avais dit de m'appeler si elle avait besoin de parler.
Eğer o hayvan koyunlara yaklaşacak olursa... Tak!
Comme ça, si la Bête s'approche des moutons...
Adamlarına söyle, eğer herkes sakin olursa, her şey yoluna girer.
Faire savoir à tout le monde que ça marchera si on reste tous pareils.
Eğer böyle bir şey olursa da...
Et si ça arrive... sans vouloir t'offenser...
Etrafa bakabilirsiniz. Eğer bir sorunuz olursa hemen burada olacağım.
Si vous avez des questions, je suis dehors.
Eğer bir sorunuz olursa kapının önünde olacağım.
Je serai près de la porte d'entrée, si vous avez...
Pekâlâ, avukatları kontrol edeceğim,... bu arada eğer birisi Chumhum davasından bahsedecek olursa,... bunu muhtemel bir ihmal olarak kaydedin.
Ok, Je vais voir avec l'avocat, et en même temps, si quelqu'un fait référence à cette requête de Chumhum, fait la passer comme une possible omission.
Eğer şirkete zarar verseydi, bu miktar ne olursa olsun genel masraflarla birlikte indirime giderdik.
Si elle entache le cabinet, je dis que nous baisserons le prix - quelque soit le montant. - Avec les frais généraux.
Peki, eğer başka bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeterli.
S'il y a quelque chose d'autre que tu voudrais n'hésite pas à me le dire.
Eğer bir acil sağlık durumu olursa, sadece butona basıyorsunuz ve bizi yardım için çağırıyorsunuz.
Si il y a une urgence médicale, vous avez juste à appuyer sur le bouton et on vous envoie de l'aide.
Eğer bu kadın başarılı olursa...
Mais si elle gagnait...
Hani olmaz ya, eğer bir şarkıya ihtiyacın olursa Fancie'yle kâfiyeli bir şeyler bulmana yardım edebilirim.
Et, pas que tu le veuilles, mais si tu as besoin d'un jingle, je peux t'aider à trouver des rimes pour le Fancie's. Ça va pas être facile par contre.
Eğer bu makale inanılmaz olursa etkisi uzun sürer.
Si tu rends un devoir génial, ça te mènera loin.
Eğer öyle olursa da bu ayakkabı satıcısı sana dediği için olmuş olmayacak.
Et si tu te blesse, ça ne sera pas parce que quelque vendeur de chaussures l'aura prédit.
Eğer konuşmak için birine ihtiyacın olursa lütfen bil ki Watson senin için her zaman müsait olur.
Si vous avez besoin d'en parler à quelqu'un, sachez que... je mettrais Watson à votre disposition.
Numarası sadece sizde ve bende var. Eğer herhangi bir nedenle Ron'a ihtiyacınız olursa, sadece arayın ve o anında yanınızda olur.
Si vous avez besoin de Ron, vous l'appelez et il viendra.
Eğer annem çıldıracak olursa onlar anneme benim yaşımdayken ne hatalar yaptığını hatırlatacak ve annem bana hak verecek.
Maman tape une crise, ils lui rappellent des histoires de comment elle s'est plantée quand elle avait mon âge et que finalement elle s'en est sortie.
Eğer bunu sorduğunu işiten olursa...
Si quiconque apprenait que vous demandez...
Eğer yapabileceğim bir şey olursa haber verin.
Euh, dites moi si je peux faire quoi que ce soit.
Eğer bana ihtiyacın olursa bir telefon uzağında olacağım.
Appelez moi si vous avez besoin.
Öyle buraya gelip "eğer bir şey olursa" saçmalığından söz etmek yok.
Ne me faites pas le coup de "S'il m'arrive quelque chose".
Eğer Taylor için yapabileceğim bir şey olursa yani ikiniz için numaram burada yazılı.
Si je peux faire quelque chose pour toi ou Taylor, voici mon numéro.
Şey, eğer oğlumuz olursa..
Bien, si nous avons un garçon,
Bize bir şey olursa, eğer ayrılırsak, hepsi seni seçecek.
Si quelque chose nous arrivait, si on se séparait, ils te choisiraient tous.
Eğer başarılı olursa, ne de ben.
Ni si quelqu'un a été touché.
Eğer bir darbe olursa, Amerika Birleşik Devletleri,... bu kitle imha silahlarının yanlış ellere düşmeyeceğinden emin olmak istiyor.
Si un coup d'État se produit les USA veulent s'assurer que ces armes de destruction massive ne tombent pas entre de mauvaises mains.
Eğer bu konu hakkında herhangi bir sorun olursa, sormaya çekinmeyin sakın.
Si vous avez des questions, n'hésitez pas à nous les poser.
Çünkü eğer böyle olursa, inan bana evlat seni mahvedecek. Sevdiğin her şeyi de.
Car si ça arrive, je vous promets, fiston, ça vous détruira vous et tout ce que vous aimez.
Eğer İngiltere İskoçya'yı istila eder ve başarılı olursa Fransa için daha güçlü bir düşman haline gelecektir.
Si l'Angleterre envahit l'Écosse, la France aura un fort ennemi.
Eğer Mary oğlumla evlenir de, öngördüğün gibi bu onun ölümüne sebep olursa bu kale daha önce hiç görmediği bir şiddeti görür.
Si Mary épouse mon fils, et que cela cause sa mort, comme vous l'avez prédit, le château connaitra la violence comme jamais auparavant.
- Eğer ona bir şey olursa...
- S'il lui arrive quelque chose...
Eğer kralın piçi borcunu ödemekte başarısız olursa, öğrenmesi gerekecek.
Si le bâtard du Roi échoue encore à payer sa dette, il devra apprendre.
Eğer plânlarında bir değişiklik olursa teklifim hâlâ geçerli.
Si tu changes d'avis, tiens-moi au courant.
Hayır, eğer size bir şey olursa...
Non, si quelque chose t'arrivait...
Eğer Henry'nin Catherine ile olan evliliği iptal olursa...
Si l'union d'Henri et Catherine était annulée...
- Eğer duyacak olursa.
Mais seulement si elle le découvre.
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa, bana haber verin.
Si vous avez besoin de quoi que ce soit, dites-le moi.
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen bana haber verin, tamam mı?
Si tu as besoin de quoi que ce soit d'autre, fais-le-moi savoir.
Eğer bana bir şeyler olursa bunu kullan, tamam mı?
Si quelqu'un arrive, tu l'utilises d'accord?
Dahası da gelecek, eğer bir ikinci dönemimiz daha olursa.
Il y en aura beaucoup d'autres si on est réélu.
Eğer o vali olursa, eğer o gerçek bir politikacı olursa, eğer o hakimiyet koridorlarında yürürse, senin hayır işin o olur.
Si il devient gouverneur, si il devient un politicien sérieux, si il marche dans les couloirs du pouvoir, il est votre oeuvre de charité.
Biliyorsun eğer erkek olursa adını Jerry koyduracak.
Tu sais que si c'est un garçon, il va nous obliger à l'appeler Jerry.
Ve eğer tedavi gerçekse doğru yerlerde araştırılacaktır. Peki ya bu Ethan için geç olursa?
Et si c'est trop tard pour Ethan à ce moment-là?
Atla. Eğer bir şey olursa herkes tek başına. Dangalak.
En cas de problème c'est chacun pour soi, crétin.
olursa 17
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer yapabilirsen 22