English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / Eğer istediğin buysa

Eğer istediğin buysa tradutor Francês

392 parallel translation
Pekala, eğer istediğin buysa gideceğim.
D'accord, je pars, si c'est comme ça que tu le prends.
Pekala, eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que vous souhaitez.
Peki, eğer istediğin buysa.
Si c ´ est ce que vous voulez...
Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que vous voulez.
Eğer istediğin buysa, hiç karışmayacağım.
Si c'est ce que tu veux, je ne te contrarierai pas.
- Sana inanıyorum, eğer istediğin buysa.
si c'est ce que vous voulez.
Eğer istediğin buysa Ona bir şans vericem.
Si c'est ce que vous voulez, il va avoir sa chance.
tamam o zaman, eğer istediğin buysa.
D'accord, si c'est ce que vous voulez.
- Eğer istediğin buysa başarırsın. - Nasıl?
- Si vous le voulez, vous réussirez.
Pekala eğer istediğin buysa, yapalım öyleyse.
D'accord. Si telle est ta conviction, il faut agir.
Eğer istediğin buysa tanrım, Kararına boyun eğiyorum.
Si c " est là Ta volonté, ô Dieu, je me soumets à Ton jugement.
Eğer istediğin buysa giderim.
Je vais partir si vous voulez.
Eğer istediğin buysa seve seve ölürüm.
Je mourrai si vous le voulez.
Eğer istediğin buysa, ilgilenebilirim.
Pas du tout. Je suis sérieux, ça dépend de toi.
Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que tu veux.
Artık senin değilim, eğer istediğin buysa. Herşey bitti.
Tu ne peux plus m'avoir, alors tu me veux, voilà.
Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa.
Après tu pourras aller où tu voudras. Tu pourras même te laisser tomber dans le déshonneur, si c'est ce que tu veux.
Eğer istediğin buysa, ölene kadar burda kalacağım demek.
Si c'est ça, je suis là jusqu'à ma mort.
Eğer istediğin buysa, cesedinde ararım.
Je fouillerai ton cadavre si tu préfères.
İstifa etmeyeceğim, eğer istediğin buysa...
N'espérez pas ma démission.
Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que tu désires.
Tamam o zaman, eğer istediğin buysa öyle olsun.
Si c'est ce que vous voulez.
İstiyorsan eğer istediğin buysa.
Comme tu veux.
Eğer istediğin buysa... -... kabul.
Si c'est ça que tu veux, c'est bien.
Eğer istediğin buysa öyle olsun. Ama niye kızdığını anlayamıyorum.
Comme tu veux, mais je ne comprends pas ta colère.
Tamam eğer istediğin buysa.
D'accord, si c'est ce que tu veux.
Eğer istediğin buysa yapacağım.
Si c'est ce que tu veux, soit.
Beni gerçekten korkuttun... Eğer istediğin buysa.
Vous m'avez vraiment fait peur... si c'est ce que vous cherchiez.
Pekala, eğer istediğin buysa ; zevkle!
Parfait, c'est avec plaisir que je disparais.
OK, eğer istediğin buysa.
Bon, si t'y tiens.
- Eğer istediğin buysa, yap o zaman.
Si c'est ce que tu veux, faut pas te gêner.
Tamam, koçum. Eğer istediğin buysa.
Si c'est ce que tu veux.
Eğer istediğin buysa.
- Si tu veux.
Eğer istediğin buysa
Ouais, Bill c'est à vous...
- Hayır. Rocky, hayır! - Eğer istediğin buysa, yaparım.
je le ferai.
Eğer istediğin buysa, benimle gel.
Si c'est ce que vous voulez, venez avec moi.
Pekala John, istediğin eğer buysa.
Très bien, John, si c'est ce que tu veux.
Pekala, eğer istediğin şey buysa.
Si c'est ce que vous voulez, je vais l'appeler.
Sığırlarım Büyük Çamur'da tekrar sulanıyor. Ve çok yakında Henry Terrill'ı istediğim yerde yakalayacağım, eğer demek istediğin buysa.
Mes vaches boivent de nouveau à Big Muddy, et Henry Terrill en viendra bientôt à faire ce que je veux.
Eğer tüm istediğin buysa bunun çok daha ucuz bir yolu var.
Si c'est tout ce que tu veux, il y a un moyen bien moins cher.
Ciddi ciddi sorunu çözmeye koyulduğumuz falan yok, eğer demek istediğin buysa.
On ne les règle pas en adultes, si c'est ce que tu veux savoir.
Eger istediğin buysa.
C'est cela que tu veux de moi.
Tamam, o zaman, eğer yapmamı istediğin buysa yapacağım. Zaten söyledim!
Alors j'y vais, si c'est ce que tu veux.
Ölüm adına dövüş, istediğin buysa eğer.
Combats pour la mort si c'est elle que tu désires!
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
Tu pourrais me tuer. Si tu veux le faire... vas-y, mais t'as les flics au cul, et on peut t'aider.
Tamam o halde. Eğer istediğin şey buysa.
D'accord, si c'est ce que tu veux.
Şey, eğer istediğin yol buysa.
Si c'est ce que tu veux.
Eğer bilmek istediğin buysa. Nasıldı?
Il faut tenir le coup.
Eğer istediğin buysa, ancak geri geldiğinde. - Başlamak için sabırsızlanıyorum.
Cependant, si c'est ce que vous voulez, je lui téléphonerai dès mon retour au bureau.
Onu dövmeyi bırakıp bana saldırdılar, eğer demek istediğin buysa.
Ils l'ont laissé pour me frapper, si c'est ce que vous voulez dire.
Eğer gerçekten istediğin buysa... güzelliğini geri verebilirim.
Je pourrais vous rendre votre beauté, si c'est vraiment ce que vous voulez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]