Güzel bir şey tradutor Francês
4,411 parallel translation
Güzel bir şey, değil mi? Çok güzel görünüyorsun.
C'est sympa, t'es superbe.
Güzel bir şey bulamazsak çok sinirleniyor... Bana sinirleniyor.
Quand on ne trouve rien de bien, il devient vraiment en colère... contre moi.
O kadar paranın hazırda olduğunu bilmek güzel bir şey olmalı.
Ca doit être vraiment bien d'avoir tout cet argent prêt et qui t'attend.
Ama bu kadar çok umursadıklarını görmek çok güzel bir şey.
Mais je pense que c'est sympa qu'il s'inquiète.
Demeliyim Allah korusun güzel bir şey.
Dieu pardonne que j'ai dû dire quelque chose de charmant.
Artık bir şeyi açmıyor ama yanında taşıdığını bilmek güzel bir şey.
Il ne s'ouvre plus, mais j'aime qu'il se soit promené avec.
Sean'ın şans vermesi güzel bir şey.
Sean est sympa de prendre un risque.
Saçma geleceğini biliyorum ama çocukluğumdan beri o gün çok güzel bir şey olacağını hayal etmişimdir.
Je sais que ça a l'air fou mais depuis mon enfance, j'ai toujours imaginé que quelque chose de merveilleux se produirait ce jour.
Bugün güzel bir şey oldu en azından.
Au moins quelque chose de bien s'est produit aujourd'hui.
Güzel bir şey, değil mi?
C'est quand même joli, non?
Evet, güzel bir şey.
Oui. C'est... cool.
Bütük bir şirketin CEO'su olmak güzel bir şey olmalı.
C'est l'avantage d'être à la tête d'une grosse compagnie.
O sürtük her havaalanında çalışıyor ve bir kere bile güzel bir şey söylemiyor.
Cette salope est dans tout les aéroport et elle n'a jamais rien de bon à dire.
Güzel bir şey dostum, güven bana.
C'est une bonne chose mec. Crois moi.
Şu an fiskeyi kullanmak için güzel bir şey düşünemedim.
Je ne vois pas en quoi un poing peut être bien utilisé.
Yaşlı ve tecrübeli Arthur Nielsen'ın bile şaşırabileceğini görmek güzel bir şey.
C'est agréable de savoir que même grincheux, fatigué Arthur Nilsen est toujours surpris par un émerveillement sans fin.
İnsanlara ibne demek güzel bir şey değildir.
C'est mal de traiter les gens de tarlouzes.
Güzel bir şey çıksın!
Bon challenge!
Temizlik yapmanız güzel bir şey.
C'est bien que vous nettoyiez.
Güzel bir şey değil.
Mauvais signe.
Hayallerini yaşamak güzel bir şey olmalı.
C'est génial de vivre son rêve. Je peux le dire?
Seyirciyle bir ilişkinin olması güzel bir şey.
Avoir une relation avec ton public est cool.
Sonunda bunu dile getirebilmen güzel bir şey.
C'est bien que tu sois capable de le dire.
Biri için güzel bir şey yaptığında ve bu şey onun hayatını değiştirdiğindeki hissi bilirsin değil mi?
Tu connais ce ressenti quand tu as fait un truc bien pour quelqu'un et que tu sais que ça va changer sa vie?
Erica için çok güzel bir şey yaptım.
J'ai fait un truc vraiment bien pour Erica.
Tam da biri için güzel bir şey yaptığında yaşadığın histen bahsediyordun.
Tu parlais du sentiment qu'on a quand on aide quelqu'un.
Güzel bir şey almasını söylemiştim.
Je leur avais demandé de m'en avoir une jolie.
Buna güzel bir şey olarak başladım. Ama sonra Deena Bashan'ı gördüm ve...
Ça avait l'air d'être une bonne idée mais après avoir vu Deena Bashan et...
Güzel bir şey söyle.
Dis quelque chose de gentil.
Başka, güzel bir şey seç.
Choisis juste quelque chose de sympa.
Noel'de çocuklarının istediği her şeyi alma imkanının olması güzel bir şey olmalı.
Ça doit être chouette, de pouvoir offrir aux gosses tout ce qu'ils veulent à Noël.
Sanırım bir boşluk bulmam güzel bir şey.
Alors c'est une bonne chose que j'y ai trouvé une faille.
Güzel bir şey yapmak istedim ama...
Je voulais faire un super truc...
Bu.. Bu benim için güzel bir şey.
C'est bon pour moi.
Güzel bir şey yaptık güzel bir şey yaptık.
On a fait ce qu'il fallait. On a fait ce qu'il fallait.
Kaltağın birine güzel bir kilise şapkası giydirmek gibi bir şey.
C'est comme mettre un joli chapeau d'Église sur une pute.
Güzellik uykuna yatmadan önce kızını tutabilir misin? Bir gün bugüne kadar başıma gelen en güzel şey olacağından eminim ama şu an senden gerçekten nefret ediyorum.
Est ce que tu peux tenir ta fille avant de continuer ton sommeil revigorant? Je suis sûr que tu seras la meilleure chose qu'il me soit arriver un jour, mais pour le moment, je te déteste. - Adam.
Böyle bir şeyi istemek çok büyük bir şey ve benim için sana bunu sormak çok aptalca bir şey ama sen her zaman derdin ki yazmak için güzel bir yere ihtiyacının olduğunu ve her yerde yaşayabileceğini söylemiştin.
Je sais que c'est beaucoup demander, et c'est fou et stupide de ma part de te demander ça, mais tu as toujours dit que, tu avais juste besoin d'un bon endroit où écrire, et que tu pourrais vivre... n'importe où.
Çok yakında o şey kusacak bu öyle güzel bir kusmuk ki hayalleri gerçeğe çevirebilir.
Bientôt ce truc va vomir, le bon genre de vomi, le genre de vomi dont tes rêves sont faits.
Vay vay... Güzel bir şey yapmışsın.
Bien, bien...
Güzel bir şey.
C'est une bonne chose.
- Sorun değil, bence bu güzel bir şey.
Ne t'inquiète pas, c'est cool.
Ama hakkında bir iki güzel şey söylerim.
Mais je plaiderai en votre faveur.
Ryan, eğer bu Phyllis sınavından öğrendiğim bir şey varsa o da hayatında ilerlemenin güzel hissettirdiğidir.
Ryan, si toute cette épreuve avec Phyllis m'a appris quelque chose, c'est que ça fait du bien d'avancer dans la vie.
Çok güzel bir sey.
Ça l'est.
İçinde bir çeşit güzel İtalyan krem peyniri olan bir şey.
Ce magnifique fromage italien crémeux à l'intérieur.
"En güzel kızın dikkatini çekmek için ikinci güzele asıl." diye bir şey duymadın mı?
Connais-tu le, "va voir la deuxième plus jolie pour avoir l'attention de la plus belle"?
Bir yerde hükümet, rüşvet ve bağlantılarla işliyorsa güzel bir takım elbise ve bir çanta nakitle bir çok şey yapabilirsiniz.
Dans un pays ou le gouvernement fonctionne avec des pots de vin et des relations, vous pouvez faire beaucoup de choses avec un beau costume et un sac rempli de dollar
Fakat tüm bunlara rağmen aklında kalan tek şey çok güzel bir gece geçirdiğiniz.
À part ça, tu te souviens seulement que tout était parfait.
Sanırım bu şey de kolumda güzel bir kız.
Une jolie femme à mon bras.
İyi güzel de bu, kaçırmaya değecek bir şey değil ki.
C'est très utile, mais c'est rarement le mobile d'un kidnapping.
güzel bir gün 178
güzel bir kadın 48
güzel bir kız 49
güzel bir gün olacak 16
güzel bir sabah 27
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel bir ev 38
güzel bir gün değil mi 24
güzel bir yer 66
güzel bir kadın 48
güzel bir kız 49
güzel bir gün olacak 16
güzel bir sabah 27
güzel bir akşam 18
güzel bir gece 42
güzel bir ev 38
güzel bir gün değil mi 24
güzel bir yer 66
güzel bir isim 64
güzel bir fikir 28
güzel bir parça 20
güzel bir soru 43
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
güzel bir fikir 28
güzel bir parça 20
güzel bir soru 43
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17