English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hepimiz

Hepimiz tradutor Francês

30,820 parallel translation
Hey, bu hepimiz için kişisel.
C'est personnel pour nous tous.
Sen de hepimiz gibi bir insansın.
Tu es juste humain comme nous.
Hepimiz... bekliyoruz.
d'attendre. Que se passe-t-il?
Sanki infazcıyla olan görüşmeye hepimiz götürülüyoruz.
C'est comme si nous étions tous conviés à notre rendez-vous avec le bourreau. Mais ce n'est pas le cas.
Hepimiz bir ölçüde maske takarız.
Nous portons tous un masque, plus ou moins.
Sadede geleceğim, burada hepimiz problemliyiz ama bu var ya bu saf kötülük.
Je vais aller droit au but, et on tous un peu détraqués ici, mais celle-ci... c'est le diable en personne.
Bak, hepimiz için gerçekten zor bir durum.
- Écoute... C'est vraiment difficile pour nous tous.
Hepimiz, tek bir alfanın arkasında.
Nous tous, sous les ordres d'un seul Alpha.
- Hepimiz seçtik.
- On l'a tous choisi.
Hepimiz için iyi olabilir.
Mais il ne peut pas être bon pour nous tous.
Fakat anlamalısınız ki hepimiz aynıyız.
Mais comprenez... Nous sommes tous les mêmes.
Tabii ki de hepimiz için riskli ama yine de mümkün, değil mi? Mümkün olan nedir?
Évidemment, mais c'est possible, oui?
Hepimiz kazançlıyız.
On gagne tous.
Hepimiz kendi çocuğumuza inanmak isteriz.
On veut tous croire notre enfant.
Er geç hepimiz öleceğiz, tamam mı?
On doit tous y passer un jour, non? .
"Hepimiz er geç öleceğiz."
"On y passera tous un jour".
Hepimiz öyleyiz Lou.
On y pense tous, Lou.
Burada hepimiz aynı taraftayız.
On est tous du même côté ici.
Hepimiz seninle gurur duyuyoruz.
Nous sommes tous très fiers de toi.
Todd, burada hepimiz yetişkin insanlarız. Sana karşı dürüst olacağım.
Todd, nous sommes entre adultes, et je vais être hônnete avec toi
- Hepimiz güvendeyiz.
On est en sécurité. Pas tous.
Peki, öncelikle, şöyle ki... Bence hepimiz Kaliforniya'daki kuraklık konusunda endişeliyiz.
Tout d'abord, je dirai simplement que je pense que nous sommes tous concernés par la sécheresse en Californie.
Hepimiz için konuşuyorum.
Pour aucun de nous.
Başkan olduğumda, inanıyorum ki hayır, eminim ki hepimiz sayesinde Gotham Tekrar Güvenli Olacak!
Et quand je serai maire, je crois... je sais, qu'ensemble, nous rendrons Gotham sûre à nouveau!
Hepimiz zarifiz dedim.
On a tous du panache.
Uzmanlık alanının eğlenmek olmadığını hepimiz biliyoruz.
On sait tous que l'amusement n'est pas ton point fort.
Hepimiz için.
Pour nous tous.
Doğrusu şansımız varken hepimiz o kasabadan ayrılmalıydık.
Honnêtement, on aurait dû quitter cette ville quand nous en avions l'occasion.
Hepimiz için bu işin ciddi sonuçları olacak, Lucifer.
Il y aura de réelles conséquences, Luci, pour nous tous.
Hepimiz adaletin yerini bulmasını istiyoruz canım.
On veut tous que justice soit faite, très chère.
Adalet, hepimiz için doğuştan gelen bir haktır ve Führer tarafından belirlenen adalet sağlayıcılar tarafından garanti altına alınmıştır.
La justice est de droit divin, garantie pour tous et établie par le Führer, qui en assure toutes ses formes.
Farkındaysan, kasayı delerken iç kenarını bir milim bile geçersek, hepimiz havaya uçarız.
Tu es conscient que si nous perçons ne serait-ce qu'un millimètre de trop dans le revêtement, nous sauterons tous.
Eğer bunu batırırsak, hepimiz öleceğiz.
Et si on échoue, on mourra tous.
Hepimiz yeniden yapılanma sürecindeki bir ülke için en iyi düzenlemenin bu olduğu konusunda hemfikirdik.
Nous avons finalement décidé que c'était les meilleures dispositions pour le pays en reconstruction.
Hepimiz onun için çalışıyoruz.
Et toi aussi.
Hepimiz, bir sonraki hamlemizi belirlemeye çalışıyoruz.
Chacun de nous essaie de trouver ce qu'on doit faire après.
Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz. Güzel.
Disons qu'on parle de la même façon.
- O zaman hepimiz burada ne yapıyoruz?
- Alors qu'est-ce qu'on fait ici?
Hepimiz buraya nasıl geldik?
Comment nous sommes-nous tous retrouvés ici aujourd'hui?
Bugün buraya hepimiz nasıl geldik?
Comment sommes-nous arrivés ici?
Hepimiz için iyi oldu.
C'est bien pour nous.
Hepimiz hata yaparız, hatta parlak çocuk
On fait tous des erreurs, même le génial
- Hepimiz birer pound koyduk.
- On a tous mis une livre chacun.
Hepimiz hazırız.
On est prêts.
O hafta olanların geri kalanına hepimiz feci şekilde aşinayız.
Nous connaissons tous la suite tragique des événements de cette semaine.
Hepimiz Tanrı'nin gözünde biriz.
Nous sommes tous pareils aux yeux de Dieu.
Hepimiz birer kız, birer kadınız.
On est toutes filles, puis femmes.
Evet, hepimiz buradayız.
Allons-y.
Yani, hepimiz seviyorduk.
Je sais, on l'aimait tous.
- Hepimiz hak ediyoruz.
Nous faisons tous.
Hepimiz korktuk.
Tout le monde était horrifié!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]