English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hepimizin

Hepimizin tradutor Francês

7,597 parallel translation
Yedi'nin gözünde hepimizin eşit olduğu düşüncesi bazılarına uymadığı için beni aşağılıyorlar.
La notion d'équité aux yeux des Sept n'est pas clair pour tous alors ils me rabaissent.
Tyrell Hanesi'nin güzelliği sökülüp alınacak. Yalanları yıkılacak ve saf vicdanları hepimizin gözleri önüne serilecek.
Otons leurs atours aux Tyrell, brisons leurs mensonges, et la vérité de leur cœur éclatera au grand jour.
Öyle söyleme. Hepimizin sigortaya ihtiyacımız var. Onlar bizi güvende tutuyor.
Ne dîtes pas ça, ces gens nous tiennent à l'abri.
Hepimizin geldiği, onların tanıştığı yer.
C'est de là que nous venons. C'est là qu'ils se sont rencontrer.
Hepimizin çok sevdiği bir adamın sağlığından bahsediyoruz.
Voilà un homme qu'on aime dont la santé nous préoccupe.
İğrenç. O sandalye Frank'in götüne kokuyor. Bence sadece Frank'in götüne değil, hepimizin götünün karışımına kokuyor.
Pas vraiment, je pense que c'est plutôt un mélange de toutes nos odeurs, non?
Ghost'un ölmesi hepimizin istediği bir şey.
Nous voulons tous la mort de Ghost.
Hadi babanıza bir kez sarılın. Hepimizin yapacak işleri var.
Faites un câlin à votre père.
Hepimizin de bildiği gibi...
Nous savons tous...
Ama bunların kaynağı, hepimizin paylaştığı bir şey.
Mais je sais aussi que nous avons tous une chose en commun.
Oturun ve hepimizin gerçek Ruslar gibi içip eğlenmesine izin verin.
Asseyez-vous, buvons et rions ensemble comme de vrais Russes.
Aaron Williams hariç, o ingiliz değildi. Aaron ölmüş olabilir, fakat ruhu hepimizin içinde yaşıyor.
qui n'était pas anglais. mais son esprit vit maintenant en chacun de nous.
Fakat hepimizin bir geleneğe ihtiyacı vardı, bu da onunkiydi.
" Mais on a tous besoin d'un rituel, et tel était le sien.
Hepimizin oynaması gereken bir rolü ötesine geçemeyeceği bir seviyesi var.
On nous donne tous un rôle à jouer. On a tous une limite... à ne pas dépasser.
- Hepimizin kız arkadaşı var.
Nous avons tous des copines.
Hepimizin pişmanlıkları vardır.
On a tous des regrets.
Hepimizin umudu o yönde.
Nous l'espérons tous.
Sanırım hepimizin sorunları var.
On a tous nos problèmes.
Hepimizin kısa vadeli kredi ödemesi var.
Nous devons tous rembourser nos emprunts à court terme.
Hepimizin aynı düşüncede olmasını istiyorum.
Je veux qu'on soit d'accord.
Hepimizin kendi öcümüz var.
On a tous notre propre croque-mitaine.
Hepimizin kendimizce sorunları var. Belki de böyle bir şeyle başa çıkmaya çalışmak senin açından iyidir.
Et, tu sais, on a tous des problèmes, alors peut être que c'est bon pour toi de passer par quelque chose comme ça.
Hepimizin sıkıntıları var.
On a tous nos problèmes.
Umurumda değil. Hepimizin gey olduğunu sanıyor.
Elle croit qu'on est tous homos.
O yer, hepimizin birlikte olması için yapılmıştı.
Cet endroit a été créé pour nous, ensemble.
Hepimizin hayatlarını sonsuza dek değiştirecek haberlerim var size.
J'ai des nouvelles à vous apprendre qui changeront nos vies à jamais.
Hepimizin yakın zamanda yapması gereken bir değişim.
Une transition que l'on va tous être amenés à faire bientôt.
Hepimizin.
C'est notre avenir.
- Hepimizin sırrı vardır. - Aynen.
- On a tous nos secrets.
Hepimizin içinde biraz canavar olma olasılığı var.
Tout le monde a un peu de monstre en soi.
Müvekkilim hepimizin uyacağına yemin ettiği hukukun kutsallığı ışığında yalnızca o suçlamalardan sorumlu tutulmalıdır.
Mon client, sur les fondements de la loi, que nous avons juré de respecter, doit être acquitté de cette accusation.
Hepimizin istediği bu, değil mi?
C'est ce que nous voulons tous, n'est-ce pas?
Hepimizin ayı bizim haç var.
On a tous nos croix à porter.
Hepimizin yok.
On y croit tous.
Burada kalıp da hepimizin Dahlia'nın oyuncağı olduğunu izlememi istiyorsun.
Tu me demanderais de rester à regarder alors que nous devenons tous le bétail de Dahlia.
Hepimizin zayıflıkları vardır.
On a tous nos faiblesses.
Hayır. Hepimizin burada kalıp Hope'u koruması gerek.
On a besoin de tout le monde ici avec Hope.
Hepimizin.
La nôtre.
Öldüğünü sandığımızda hepimizin bütün bunları neden yaptığımızı düşünmesi gerekti.
Quand on pensait que tu étais mort, chacun de nous a du comprendre pourquoi on faisait tout ça.
Canım, hepimizin çok sevdiği bir adamın doğum gününü kutlamayı unuttuğum için çok özür dilerim. Affedilmeyecek bir şey.
Cherie, je suis vraiment désolée d'avoir oublié de fêter de la naissance d'un homme que nous aimons tous...
Sanırım hepimizin mali bir planlamaya yapmamıza ihtiyacımız var
Je pense qu'on a toutes quelques cadavres financiers
Eğer bunu yürütmek istiyorsak, hepimizin fedakarlık yapması gerekecek.
Si on veut que ça marche, il va falloir qu'on fasse des sacrifices.
Hepimizin aynı görüşte olduğunu sanıyordum.
On devait tous signer.
Hepimizin hayatı pamuk ipliğine bağlı.
Et il est moins probable vous pouvez survivre.
Başlarda hepimizin çok iyi niyetleri vardı.
Dans un premier temps, vous le savez, nous avons de bonnes intentions.
Hepimizin güvende olacağına söz verdiler.
Il a promis qu'ils seraient tous nous fixer.
Hepimizin sana ihtiyacı var.
Nous avons tous besoin de vous.
Hepimizin şeytanları vardır. Bağımlılıklar, öfke.
On a tous des démons... des dépendances, de la colère.
Anlıyorum. Hepimizin görevi var.
Je comprends.
Hepimizin oynaması gereken birer rol var.
On a tous un rôle à jouer.
Hepimizin.
Nous tous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]