Hepimiz için tradutor Francês
3,479 parallel translation
Hepimiz için evleneceksin Lucrezia!
Vous vous mariez pour nous tous, Lucrezia!
Hepimiz için büyük şok oldu.
Ça a été un choc pour nous tous.
Hepimiz için.
Pour nous tous.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.
Un pour tous et tous pour un. C'est un espace de travail ouvert.
Dediğin gibi hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.
Tous pour un et un pour tous et tout ce que tu as dit avant.
Hepimiz için yorucu bir gün oldu.
Nous avons tous eu une longue journée. Hmm?
Senin, benim, hepimiz için.
C'est pour toi, pour moi, c'est pour nous tous.
Hepimiz için korku dolu zamanlardı bunlar.
Ce furent des temps terrifiants pour nous tous.
- Hepimiz için zafer. - Doğru.
C'est une victoire pour nous tous.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.
Tous pour un, et un pour tous.
Hepimiz için. Belki bulamıştır da.
Et peut-être qu'il l'a fait.
Biliyorsun, içeri gir ve hepimiz için devam et.
Alors, tu vois, entre là-dedans, et gagne pour nous tous.
Artık affetme vakti geldi. Hem de hepimiz için.
Mais maintenant il est temps de pardonner, pour nous tous.
Hepimiz için öyle.
Pour nous tous.
Ama inanın bana Pegasus Horizons'ın bize sunduğu şeyin hepimiz için en iyisi olduğuna inanmasam sizden bunlara katlanmanızı istemezdim.
Mais, crois-moi, je... Je ne vous demanderais pas de traverser ça Si je ne croyais pas que l'offre de Pegasus Horizons était la meilleure chose pour tous.
Burada hepimiz için yer var.
Vous réagissez excessivement.
- Hepimiz için yapacağım!
- Je vais le faire pour nous tous.
Hepimiz için, tüm aile için iyi olur.
Ce sera bien pour nous tous, toute la famille.
Söz veriyorum, bu şehir hepimiz için daha iyi bir hale gelecek.
Je vous promets que cette ville sera meilleure pour nous tous.
Hem de hepimiz için.
Pour nous tous.
Burada hepimiz için yaptıkların gerçekten çok güzel.
C'est vraiment beau ce que tu fais ici pour nous tous.
Afrika ormanlarının geleceği bugün hepimiz için çok hayati.
L'avenir des forêts d'Afrique n'a jamais été aussi critique pour nous tous.
Hayat hepimiz için bir keşmekeş, canım.
La vie n'est pas un long fleuve tranquille.
Kaderin işine bak ki, hain bir yeni gelin hepimiz için basit bir seçim yapmış.
Par un caprice du sort, une traîtresse de jeune mariée a rendu ce choix très simple pour nous tous.
Aslında bu hepimiz için güzel bir gün oldu.
En fait, la journée a été bonne pour nous tous.
Bugün hepimiz için çok özel bir gün olacak.
Aujourd'hui sera le jour le plus spécial pour nous tous.
Az önce şahit olduğun şey hepimiz için sonun başlangıcıydı.
Ce que tu viens de voir c'est le début de la fin pour nous tous.
Devletle arasındaki yazılı olmayan akit, ki hepimiz için geçerlidir tek taraflı olarak sona erdirilmiştir.
Le contrat tacite qu'il a, comme nous tous, avec l'État a été résilié unilatéralement.
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk.
Les gars, si ces autocollant changeaient l'esprit des gens, nous ne serions même pas ici en ce moment parce qu'on serait plutôt en train de pêcher et de freiner à la vue des nichons.
Hepimiz bu hafta sonu T.J. Maxx'de yapılacak ayakkabı indirimi konusunda heyecanlıyız ve kızların hepsi, alışveriş için bana kaç para verdiğini merak ediyor.
On était tous très excités à propos de la vente de chaussure qui a lieu chez T.J. Maxx ce weekend Et les filles ont voulu savoir combien tu me donnes pour faire du shopping.
- Hepimiz Oscar ödülleri için Polly'nin evine gideceğiz.
Nous allons tous chez Polly pour les Oscars.
Hayır hepimiz için.
Non, pour nous tous.
Eminim hepimiz ailenin güvenliğinin her şeyden üstün olduğunu kabul edebiliriz ve kurtuldukları için ikinize de teşekkür ederiz.
Je suis certain que nous sommes tous d'accord que la sécurité de la famille était primordiale, et nous vous remercions tous les deux de leur avoir porté secours.
Bir bakalım. Hepimiz bebeğin hatırı için buradaydık.
Rappelons-nous bien, nous sommes tous ici pour l'amour de ce bébé.
Test alanına götürmek için hepimiz çalıştık.
Il a fallu tout le monde pour l'emmener.
Burada hepimiz sessizce oturduk, sizin ve oğlunuzun eski karısını hor görmesini bu mahkeme salonunu onu canavar, kendisini de bu trajedideki payınızın hiçbir sorumluluğunu üstlenmeyen kurban olarak göstermek için oturum olarak kullanmasını dinliyoruz.
Nous nous sommes assis ici patiemment vous écoutant vous et votre fils dénigrer son ex-femme, utilisant cette salle d'audience comme un forum pour la traiter de monstre et lui comme une victime sans prendre votre part de responsabilité dans cette tragédie.
Sarı Sayfaları kapmak için senin oynadığın küçücük rol yüzünden hepimiz çok gurur duyuyoruz.
On est tous si fiers du petit rôle que tu as joué pour signer les Pages blanches.
Eğer notumuzu değiştirteceksek hepimiz bunun için uğraşmalıyız.
Il va falloir arranger ça si on veut changer la note.
Ow. şüpheleri önlemek için hepimiz buraya geldik.
Nous sommes tous venus ici pour éviter un examen.
Insanlar geldikleri yere donse hepimiz icin daha iyi olur bence.
Je pense que ça irait mieux si les gens retournaient d'où ils viennent.
Hepimiz sevdiği hayvan için endişeleniyorsun.
Tu étais inquiet pour l'animal que nous aimons tous.
Hepimiz gerçeği bulmak için buradayız.
Nous sommes tous ici pour trouver la vérité.
Ona çiçek almak için hepimiz katkıda bulunacağız ve onu Maui'de güzel bir tatile göndereceğiz.
Nous nous mettrons tous au travail pour lui acheter des fleurs, Et l'envoyer pour de belles vacances à Maui.
Hepimiz onun için deli olmuştuk ama sen fikrini değiştirdin, hem de çok acayip bir ifade kullanarak.
Et puis tu as changé d'avis, et tu as eu des mots discutables.
Hepimiz sizi avlamak için varız.
On est tous là pour vous emmerder.
Hepimiz zaten yakında öleceğimiz için beni tehdit etmen biraz mantıksız kaçıyor. Sayende işte.
Menacer de me tuer est inutile, car on va tous mourir bientôt.
Biliyorum hepimiz Melinda Perkins için adalet istiyoruz.
Je sais que nous voulons tous que justice soit faite pour Melinda Perkins.
Hepimiz için en iyisi.
Ça arrive aux meilleurs d'entre nous.
"Tanrı Amerika'yı korusun." u söylemek için hepimiz ayağa kalkalım
Levons-nous tous pour "God bless America."
Belgesel yayınlacağı için hepimiz biraz hassasız.
On est tous un peu dans tous nos états avec la diffusion du documentaire.
Bu iş için hepimiz yalan söylüyoruz. Herkes Graceland'e geliyorsunuz, rahatsınız ve kendiniz olabiliyorsunuz.
On ment tous pour notre boulot, mais... vous les gars, vous pouvez... être à Graceland vous détendre et être vous-mêmes.
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz için 25
hepimiz öleceğiz 103