Hepimiz insanız tradutor Francês
121 parallel translation
- Hepimiz insanız sonuçta.
Nous sommes tous humains.
Evet, hepimiz insanız, değil mi?
Oui. Nous sommes tous des humains, non?
- Şey, ben... - Hepimiz insanız, Bayan Manion.
Nous sommes tous humains.
Hepimiz insanız. Uzaydan gelen canavar değiliz.
Nous sommes des humains, pas des monstres intersidéraux.
Hepimiz insanız. Söylemeye çalıştığım, Yüzbaşı Colt'un arkadaşın olduğunu biliyorum.
Ce que j'essaie de dire... c'est que je ralise que le Capitaine Colt tait votre ami.
Hem sonra, hepimiz insanız.
Après tout, nous ne sommes que des humains.
Farklılıklarımız ne olursa olsun, hepimiz insanız.
Quelles que soient nos différences, c'est à nous de décider.
- Tabii ki hepimiz insanız.
- On est humaines, bien sûr.
Hepimiz insanız. - Pek tabii.
Bien sûr, je comprends.
Hepimiz insanız, ama bunun gibi şeyler yapmıyoruz.
Et si tout le monde en faisait autant?
Hepimiz insanız.
- Non, non.
Yani... sonuçta hepimiz insanız.
Vous savez... Nous sommes des êtres humains.
Hepimiz insanız.
On est humains.
Kadınlar da dahil, hepimiz insanız.
Une bonne femme aussi est un être humain!
Gözlüklerini çıkart, burada hepimiz insanız.
Enlevez vos lunettes. Nous sommes tous humains ici.
Burada hepimiz insanız.
On est tous des humains ici.
Tabi ki hepimiz insanız.
Bien sûr, nous sommes tous humains.
Hepimiz insanız.
Nous ne sommes que des humains.
Bu insanların her zaman doğru şeyleri yapmamış olması gayet mümkün ama hepimiz insanız.
Il est fort possible que ces gens n'aient pas toujours été bons, mais nous sommes tous des êtres humains.
Hepimiz insanız.
Allez, on est des êtres humains.
Tamam mı? Hepimiz insanız.
Pénis ou pas pénis... on reste des êtres humains!
Hepimiz insanız.
On est tous humains.
Hepimiz insanız, hepimiz birlikteyiz.
En 1968 Rubin, chef des Yippies, avait conduit une marche sur Chicago.
Önemli değil, hepimiz insanız.
Pas la peine. Dans ce genre de situations...
- Hepimiz insanız, Bay Monk. - Tabii ki öyleyiz.
- On est tous égaux, M. Monk.
Hepimiz insanız ve Bay Efendi de duygusal biri, hepimiz gibi.
Nous sommes tous des êtres humains. Et M. Monsieur est un homme très sensible. Comme nous tous.
Hepimiz insanız.
Nous sommes humains.
Sadece hepimiz insanız, o kadar.
Je dis juste qu'on est humains, c'est tout.
Sen kadınsın falan ama, hepimiz insanız işte.
Enfin, t'es une meuf. Mais on est des hommes.
Ben kadınım falan ama, hepimiz insanız işte.
Je sais, je suis une meuf. Mais on est des êtres humains.
Hepimiz insanız.
Nous sommes juste des hommes.
- Ve hepimiz insanız.
- Parce que nous sommes tous humains.
Ne fark eder ki? Hepimiz sahne insanıyız.
Où est la différence?
Tanrı aşkına, hepimiz insan haklarından yanayız. Ama eğitim isteyen gençlerin de hakları var!
Les droits de l'homme nous concernent tous, mais les étudiants ont un droit, eux aussi!
Hepimiz insanız.
On est des humains.
Bizler sadece insanız ve hepimiz hata yapabiliriz.
Je disais juste qu'on est seulement humains et qu'on fait tous des erreurs.
Hepimiz insanız.
Tout est charnel.
Bir insanın özgürlüğünü ayaklar altına aldığınız ilk an, hepimiz de zarar görürüz.
Si la liberté d'un homme est mise en péril, celle de tous est menacée.
"Hepimiz anneyiz ve buna hakkımız olduğunu biliyorsunuz." "Hepimiz insan gibi yaşamayı hakediyoruz."
Vous avez une drôle de conception de la justice, après la façon dont vous avez traité mère, après la façon dont vous nous avez traité tous.
Hepimiz biliyoruz ki... ... davamızı başarabilecek özel bir yetisi olan sadece tek bir insan var ve...
Un seul homme, dans notre mouvement, possède en lui une source de lumière qui nous nourrit toutes.
- Sayın konuklar biz hepimiz iki insanın kutsal evlilik bağıyla bağlanmalarına şahitlik etmek için buradayız.
Nous sommes réunis pour célébrer le mariage de ces personnes.
Koca bir insan ömrü, cennette sadece bir kalp atışı. Hepimiz birlikte olacağız.
Au ciel, la vie humaine dure l'espace d'une pulsation, puis, nous serons tous ensemble, pour toujours.
Gördüğün gibi hepimiz bir avuç rezil, aşağılık ve kaplan bıçaklayan insanız.
Comme vous le voyez, nous sommes des bandits et des tueurs de tigres.
Ama hepimiz Patrick'le aynıyız. Kadınlar onlar gibi normal olduğumuzu sanıyor. Çünkü onlarla normal insan gibi konuşuruz.
Les femmes nous croient normaux parce qu'on parle comme des êtres normaux, on dit :
- Ama, hepimiz insanız.
Mais on est des gens, non?
Hepimiz hapsi boylayacağız. Böyle söyleme. İnsanı ürpertiyor.
J'ai pas de veine, la fiesta vient de s'achever dans les décors.
Evet, hepimiz sadece insanız şerif.
Nous sommes des êtres humains, c'est bien normal.
Hepimiz canlıyız ve insan dışındaki hayvanlar da duyuları aynı bizim gibi hissediyor.
Nous sommes tous des animaux de cette planète. Nous sommes tous des créatures. Tous les animaux ressentent des sensations, comme nous.
Hepimiz birilerini ararız, o özel insan, hayatımızdaki eksikliği dolduracak biri.
Nous cherchons tous quelqu'un. Cette personne spéciale qui nous fournira ce qui manque à notre vie.
Ama hepimiz, sonuçta birer insanız.
Mais nous ne sommes que des êtres humains, après tout.
Bir avukat ile savcının birlikte limonata içmesinde ne sakınca var? Hepimiz insanız sonuçta.
On est tous des êtres humains.
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz birimiz 20
hepimiz biliyoruz 28