Her neyse tradutor Francês
17,629 parallel translation
Ama her neyse, çok sağlam parası var.
Mais quoi que ce soit, ça paie extrêmement bien.
Her neyse, Mesa Verde'ye dönelim.
Reparlons de Mesa Verde.
Her neyse. Geç benim yerimde dur.
Va te mettre à ma place.
Her neyse.
Peu importe.
Her neyse, plan taslağına bakalım, tamam mı?
Bon, vous savez quoi? Revoyons le plan.
Her neyse, bunu yapalım.
Bref, on va faire comme ça.
Her neyse, geçen gece çocuklarımın söylediği bir fikir hoşuma gitti.
Bref, de toute façon, mes enfants m'ont donné une idée hier soir.
Her neyse, kendimi tanıtmalıydım.
Bref, je, um... J'aurai dû me présenter plus tôt.
Her neyse mi? !
Peu importe?
Her neyse mi?
Peu importe?
Her neyse.
Ah, peu importe.
Her neyse. Mac, neden buradasın?
- Okay, bref.
Her neyse, sonuç olarak, bütün bunlar koca bir fiyasko olacak ve her saniyesinden keyif alacağım.
- J'en sais rien. En tous cas, ça va être un sacré fiasco, et je vais le savourer.
İsimlerimizi imzalar, o durum için her kimse veya her neyse ona yemin eder affı kabul eder doğruca hesaplaşmaya giderdik.
Signer, jurer sur peu importe ceux ou ce sur quoi on jure à cette occasion, accepter le pardon, puis retourner à nos affaires.
- Haim, her neyse. Kontrol et. İyidir, tamam mı?
Faites ce que nous avez à faire pour être de l'autre côté.
Raul'u ben hallederim. Sen şu bahisçi Haim, Ham ya da her neyse işte onunla ilgilen.
Je lui ai donné 1000 dollars chaque mois depuis 10 ans...
Her neyse, büyük bir uyuşturucu tüccarı oldu.
Il est devenu un gros dealer.
Her neyse senin için bazı aksesuarlarımız var.
Nous avons des accessoires pour vous.
Bu her neyse seni korumak için orada olmalıydım.
J'aurais dû être là pour te protéger de ce qui a bien pu t'attaquer.
Her neyse, daha ileriye bakmaya başlamak istedik.
On a voulu anticiper.
Her neyse, işte bu da köpekçiğim, Abattoir.
Voici mon chienchien, Abattoir.
Yani Hakuna Matatacı olduğumu biliyorsun ama sadece şu her neyse ondan farklı olacağını söyleyebilirim.
Je suis plutôt du genre "Hakuna Matata", mais je peux te promettre que ce sera différent de ça.
Her neyse... Bu gece yükseleceğiz.
Ce soir, nous allons nous élever.
Her neyse, artık bitti.
De toute façon, c'est presque fini.
Her neyse, Andrea.
Comme vous voudrez.
Her neyse. Git hadi.
Fais ce que tu veux.
Her neyse, boş ver.
Ah, oublie ça.
Her neyse, karar verildi.
De toute façon, la décision a été prise.
Her neyse, toparlan başlamalıyız.
Peu importe, mec. Prends ta merde, on va y aller..
- Her neyse...
- Bref...
- Biliyorum ve sorun her neyse üzgünüm.
Je sais, et je suis désolée de tout ça.
Her neyse, Yorkie'nin ailesi aşırı dinciler ve imzalamıyorlar.
Bref, la famille de Yorkie... ce sont de fervents religieux et ils ne signeront pas.
Her neyse, tasarıya karşı çıkacak dört senatör daha bulursak geri çekmesi için Jacobs'ı sıkıştırabiliriz. Ne yapacaksın?
Plus que cinq sénateurs à convaincre de voter contre la loi et on peut compter sur Jacobs pour la retirer.
Her neyse, saldırganlar silahları satın almamışlardı bile.
On dira que je suis trop émotive. De toute façon, les tireurs n'avaient même pas eu à acheter leurs armes.
Her neyse, ara beni, 312...
Bref, rappelle-moi. 3 - 1 - 2...
- Her neyse ben buna açığım. - Öyle olduğunuza eminim Ajan Miller.
J'en suis certaine.
Ray'in iddiasına göre Leila ile beraberlermiş ya da adı her neyse.
Peu importe, Ray prétend qu'il était avec cette fille,
Yaşlı bilge baykuş misali. - Her neyse.
Le vieux sage pour ainsi dire.
Her neyse...
Enfin bref...
Her neyse Londra da ne yapıyorsun?
Qu'est ce que tu fais à Londres?
Her neyse. C-band spektrumuna yerleştirilmiş gizli radyo dalgaları buldum.
J'ai trouvé des signaux cachés dans le spectre de la bande C.
Her neyse, nereye gidiyoruz?
Où on va?
Her neyse ben yapmadım..
- Je suis innocent.
Her neyse.
ailleurs.
Gerisi her neyse ne.
C'est la seule chose qui m'intéresse.
- En yakın arkadaşımın aklımı oynattığımı düşünmemesi için büyüyü kaldırır mısın? - Ne... Ya da her neyse.
Peux-tu te décharmer, que mon ami ne me prenne pas pour une folle?
Ya da her neyse.
Ce que tu veux.
Her neyse, burnumu sokmak istemem. Sadece selam vermek istedim.
Enfin bref, je voulais juste te dire bonjour.
Her neyse, ne diyordum?
Peu importe, qu'est-ce-que je disais?
Kim, bu sohbeti yalnızca seninle yapmayı umuyordum. Ama neyse. Her şeyi açığa çıkarmanın zamanı geldi demek ki.
Kim, j'espérais avoir cette conversation avec toi seule, mais je suppose qu'il est temps de mettre enfin les choses au clair.
# Her ne ise ben de varim. # - Tamam, her neyse
- Okay, peu importe.
her neyse işte 22
neyse 3091
neyse ne 68
neyse ki 178
neyse boşver 38
neyse boş ver 40
neyse artık 17
neyse işte 50
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
neyse 3091
neyse ne 68
neyse ki 178
neyse boşver 38
neyse boş ver 40
neyse artık 17
neyse işte 50
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80