Her ne istersen tradutor Francês
163 parallel translation
- Bu taraftan. Dinle, her ne istersen iste... alacağım sana Zouk.
Tout ce que vous voulez... j'irai vous l'acheter.
Her ne istersen. Yaratıklarının performansını da mı görmek istiyorlar?
Pour qu'ils voient comment leur spécimen s'en sort?
Dinlenmek ya da oturmak ya da her ne istersen
Assieds-toi, repose-toi, comme tu veux.
Her ne istersen.
Tout ce que vous pourrez boire.
Gerçekten, Barney, her ne istersen.
Vraiment, Barney, ce que tu veux.
Her ne istersen yapıyorlar.
Système D, c'est tout.
Ne olursa. Her ne istersen.
C " est bon, ton prix sera le mien.
Her ne istersen daima elde ettiğini.
Que vous obtenez toujours ce que vous voulez. Ne le niez pas.
Tanrı aşkına ya da Bakunin. Ya da her ne istersen en iyisi, bu gece onunla uyuman.
Au nom d'un dieu, ou de Bakounine, comme tu voudras, tu ferais mieux de dormir avec elle ce soir.
Her ne istersen.
Tout ce que tu voudras.
Her ne istersen.
Je ferai tout ce que tu voudras.
Bir şehirdeyiz. Her ne istersen yapabilirsin.
On y fait ce qu'on veut.
Her ne istersen.
Tout ce que tu veux.
Herşeye baştan başlayabilirsin ve hayatın en iyi şekilde sürebilir, dostlar, Sofia ya da her ne istersen.
Nous pouvons réessayer et te faire vivre le meilleur des rêves Riche, entouré d'amis, avec Sofia... qui tu voudras
Bizim hakkımızda her ne istersen düşünebilirsin, Zeyna, bizi tanıyorsun.
Quoi que tu penses de nous, tu nous connais.
Her ne istersen.
Celui que tu veux.
Ben Vali olunca sen de Belediye Başkanısın yada her ne istersen.
Quand je serai Gouverneur tu seras maire ou ce que tu veux!
Her ne istersen.
- Ce que tu veux.
Her ne istersen ama yavaş yap, tamam mı?
Ce que tu veux mais lentement, d'accord?
Bana işimi yapmamda yardım et... ben de sana, her ne istersen onu almanda yardımcı olayım. her ne olursa.
Aide-moi à accomplir ma mission... et je t'aiderai à obtenir ce que tu veux, quoi que ce soit.
Evet, her ne istersen tatlım.
Tout ce que tu veux, mon chéri. Ah, le chocolat.
Havai Gecesi. Ne istersin? Her ne istersen.
"Canasson", "Glace Hawaïenne", tout ce que tu veux.
- Her ne istersen.
- Ce que vous voudrez.
Ve her ne istersen yapabilirsin.
Et tu y fais ce qui te chante.
- Her şeyi yaparım. Ne istersen.
- Je ferai tout ce que vous voulez.
Her ne zaman istersen.
Quand vous voudrez.
Kendini gelecek nesillere her ne zaman göstermek istersen uğrayıp beni görebilirsin.
Si tu veux passer à la postérité, monte me voir.
Her ne yapmak istersen kabulüm.
Tout ce que tu veux me va.
İhtiyacın olan her şeye sahipsin. Benden ne istersen alabilirsin.
Maintenant, tu peux me poursuivre, je suis à ta merci.
Her ne zaman istersen buyur.
Toujours à votre service.
Yani bundan, bana istediğin her şeyi, ne zaman istersen yapabileceğini mi anlamalıyım?
Vous vous sentez libre de disposer de moi... à votre guise?
Ne olur yardım et bana. Ne istersen yaparım. Her şeyi.
Aidez-moi... je vous obéirai... je ferai tout.
Sen ne istersen ben her şeyi yaparım.
Je ferais n'importe quoi pour toi.
Ama, yani, eğer sen uyumak istiyorsan her neyse, bu sorun değil. Her ne yapmak istersen.
Mais si vous voulez dormir ou n'importe, ça va...
Ne zaman istersen ofisime gelebilirsin. Kapım sana her daim açıktır.
Passez au bureau, Ma porte est toujours ouverte,
Böylece, gelebilir ve alabilirsin onu, her ne zaman istersen.
Comme ça, tu peux venir, et la prendre quand tu veux.
Bu konuda genelde pek fazla... Dinle, bu gece her şey sınırsız. Ne istersen söyle.
Tout ce que tu veux!
Doğrusunu istersen, daha sen dünyaya bile gelmemişken hemen her gün kendimi öldürmeye kalkışmıştım ama bak, taş gibiyim!
Consciencieusement, chaque jour depuis des années... avant même que tu ne sois venu au monde... j'essaie de me détruire... et je suis dans une forme étonnante!
İki saat içinde ne istersen olacak. İhtiyacın olan her bir şey.
Dans deux heures, Tu auras tout ce que tu veux.
Her zaman ne istersen elde etmişsin. Şimdiyse isteyip elde edemediğin bir şey var.
Tu as toujours obtenu ce que tu voulais mais maintenant tu veux quelque chose que tu ne peux pas obtenir.
Ne zaman istersen. Bilirsin, her zaman beni çok gururlandırdı.
Lance le film, rafraîchis-toi l'haleine et sortons la momie de son tombeau.
Kiralaman için sana her türlü kolaylığı gösteriyorlar, ilk iki ay bedava, yeniden dekorasyon, ne istersen.
ils sont prêts à tout pour louer.
Wayne, şu inanılmaz kadını gördüğün her an, birşey fırlatmak istersen sen ne yaparsın?
Wayne, tu fais quoi si chaque fois que tu vois la même nana top-bonne, tu as la gerbe?
- Evet tabii. Ne istersen yapmana izin verir, istediğin her şeyi.
Il te permet de faire, de dire, d'être, tout ce que tu veux.
Her türlü şey. Ne istersen yapar, kim olmak istersen olursun.
Tout ce que tu veux.
Ne demek istediğimi öğrenmek istersen her zaman boş bir saniye vardır, İsa aşkına, bölümümü oynuyorum.
Nom de Dieu, je joue mon rôle!
Bu hiç adil değil, biliyor musun? Her zaman ne istersen elde eder misin?
Tu obtiens toujours ce que tu veux dans la vie?
Her şey yeniden eski haline döndürülemez. Ne kadar istersen iste.
On ne peut pas toujours recoller les morceaux.
Senin için her zaman, ne istersen hayatım.
T'es le meilleur. A ton service, ma chère.
Orada istediğin her seyi yapabilirsin. Ne istersen.
Que dirais-tu si tu pouvais faire ce que tu veux?
Bir şey unutursan, bir şeyin yerini öğrenmek istersen ya da her ne olursa bizi ara...
Vous pourrez me contacter s'il y a un problème.
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her ne olduysa 22
ne istersen 261
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her ne olduysa 22
ne istersen 261