English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Işine bak

Işine bak tradutor Francês

1,521 parallel translation
Sen kendi işine bak.
Occupe-toi de tes affaires.
Sen kendi işine bak, sik kafalı.
Occupe-toi de tes affaires, gommeux de merde.
Kendi işine bak Cagurrio, çeneni de kapat.
Occupe-toi de tes affaires Cagurrio, et ferme-la.
Kendi işine bak.
Occupe-toi de tes affaires.
- Sen kendi işine bak.
- Mêle-toi de tes oignons.
Sen işine bak. - Tamam.
Garde le contact.
- Eski, güzel ortak kanı tersini söylese bile. - Sen kendi işine bak, küçük bayan.
- C'est aussi une question de bon sens.
Sen kendi işine bak.
Occupe-toi de tes oignons!
Sen kendi işine bak. Efendim, gerçekten de onunla konuşmanız gerektiğine inanıyorum.
Partout où je vais, ses yeux me suivent.
Kendi işine bak.
- Tu veux t'occuper de tes affaires!
Sen işine bak.
- Prends-le. - T'as l'air de t'ennuyer.
Sıçtığımın işine bak!
Putain de bordel de merde!
Sen kendi işine bak kadın!
Occupe-toi de tes oignons, femme!
Sen işine bak mı?
Occupez-vous de vos oignons?
Vızıldanmayı bırak da işine bak.
- Cesse de râler et bosse.
Sen dedektif değilsin. Kendi işine bak.
Vous êtes sur le terrain, pas enquêteur.
Kendi işine bak.
C'était pas ses oignons, à Deusdete.
Ona yiyecek başka bir şey hazırla. Yoksa kendi işine bak.
Fais-lui autre chose à bouffer ou ferme-la.
- Kendi işine bak sen.
- T'occupe!
Roy, gidip işine bak ve İngiltere'deki kardeşini düşün.
Chon, va faire ce que t'as à faire et pense à ta sœurette en Angleterre.
- Kendi işine bak.
- T'occupe.
Whoa! Sen işine bak.
Prend ton temps.
Sen kendi işine bak.
Occupe-toi de tes fesses.
- Evet eminim işine bak sen.
Fais juste ton boulot.
Sen kendi işine bak, ben de kendiminkine.
Vis ta vie. Je vis la mienne.
O kendi işine bakıyor.
Il ne s'occupe pas de vous.
Ne diyorsun sen? Kendi işine bak, dedikoducu!
Occupe-toi de tes oignons?
Los Angeles kulübünün de haddini aşıyorsun, işine bak diyorum.
Maintenant vous plumez Los Angeles.
- Kendi işine bak!
- Mêle toi de tes affaires!
"Hayır. işine bak." Dedim,
Je lui dis : "Non. Allez-y."
Yataktan çıkamıyor. Onun için işine bakıyorum.
Il est coincé au lit alors je m'occupe de son business pour lui.
Sen işine bak.
Retourne à ton travail.
Sen kendi işine bak sürtük. Yoksa polis çağırırım! Sen ve o yasadışı göçmen varken kimi tutuklarlar sanıyorsun?
Occupe-toi de ton cul connasse, sinon, c'est moi qui vais appeler les flics et j'te fais arrêter toi et ce sans-papiers qui a le courage de te sauter!
— Sen kendi işine bak — Kapatın çenenizi!
- Occupe-toi de tes affaires. - Hé, ferme-la!
- Sen kendi işine bak
- Fais gaffe!
sen kendi işine bak geri zekalı.
Casse-toi et reviens pas. Ça va chier.
Bunu dert etme. Kendi işine bak sen.
Te tracasse pas pour eux, occupe-toi de toi.
Sen işine bak.
Occupez-vous de vos affaires.
Haydi bak işine.
File.
İşine bak.
Au boulot!
Yargılayana bak, Frank. Kendi işine bak.
Occupe-toi de tes oignons.
Sen kendi işine bak.
- Hoshi, des signes du vaisseau Vulcain?
- Hadi işine bak.
- Oh, ça va!
Bakıyorum, eski işine dönmüşsün.
Il paraît que tu es en conditionnelle.
Bak, bundan sonra, senin işine karışmayacağım.
Hey, écoutes, à partir de maintenant, je reste en dehors de tes affaires.
Bak şu kaderin işine.
- Regardez ce que le destin ramène.
İşine bak!
T'occupe!
İşine bak, dayanabilirim.
Vas-y franco, j'suis pas douillet.
Sen işine bak.
Finis ce que t'es en train de faire.
Bak şu Allahın işine!
Ça alors...
- İşine bak.
C'est dément.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]