Kendine bir iyilik yap tradutor Francês
314 parallel translation
Kendine bir iyilik yap, olur mu, Rico?
Rends-toi service Rico, tu veux?
Bak Helen, kendine bir iyilik yap.
Ecoute, fais-toi une faveur.
Yine de kendimi iyi ifade edemediysem kendine bir iyilik yap eşyalarını topla ve yarın buradan çek git.
Pour parler clair, tu ferais mieux de partir demain, à la première heure.
Sky, fazla ısrarcı olmak istemem, ama kendine bir iyilik yap.
Sky, je veux pas t'embêter, mais fais-toi plaisir.
Şeker, kendine bir iyilik yap.
Rends-toi service.
Yani... kendine bir iyilik yap ve onu düşünmeyi bırak.
Alors fais-toi une fleur et cesse de penser à lui.
Neden kendine bir iyilik yapıp buradan çekip gitmiyorsun?
Alors, fais-toi une fleur. L'attends pas. Tire-toi!
Kendine bir iyilik yap ve yoluna git ve dikkatli ol.
Je n'ai rien demandé à personne, et voilà qu'on m'accuse de tous les maux.
- Bunun yerine, neden kendine bir iyilik yapıp randevu defterini göremeyeceğim bir yere kaldırmıyorsun?
Vous feriez mieux de faire quelque chose d'utile. Rangez cet agenda quelque part hors de ma vue.
Lütfen kendine bir iyilik yap.
Plus tard. Rends-toi service.
Kendine bir iyilik yap ve dışarı gel.
Rends-toi service... et sors.
Neden kendine bir iyilik yapıp defolup gitmiyorsun? Ha?
Pourquoi tu ne me rendrais pas service en foutant le camp?
Kendine bir iyilik yap, ha?
Rends-toi service.
Kendine bir iyilik yap da soğuktan don.
Pourquoi ne pas gentiment te laisser congeler?
Sam, kendine bir iyilik yap.
Sam, rends-toi service.
Neden kendine bir iyilik yapıp, onu neden aradığını söylemiyorsun bana.
Faites-vous du bien, dites-moi ce que vous lui voulez.
Kendine bir iyilik yap ve iç çamaşırı bölümüne bir göz at.
N'oubliez pas ça. Faites-vous plaisir.
Kendine bir iyilik yap evlat.
Rends-moi service, fiston.
Kendine bir iyilik yap. Arabaya geri dönme.
Pour ton bien, ne retourne pas à la voiture.
Bugün kendine bir iyilik yap ;
Un petit conseil... mettez une cravate.
Bu yüzden kendine bir iyilik yap da işini başka yerde gör.
Alors, rends-toi service et va faire tes affaires ailleurs.
Kendine bir iyilik yap, Peter.
Rends-toi service.
Kendine bir iyilik yap. Larry'yi ara.
Faites une faveur à vous même, appellez Larry.
Neden kendine bir iyilik yapıpta Okuldan ayrılmıyorsun?
Rends-toi donc service et fiche le camp d'ici.
Kendine bir iyilik yap Richard, kafanı yıka.
Rends-toi un petit peu service, Richard, lave-toi la tête.
Kendine bir iyilik yap. Ondan uzak dur.
Un petit conseil : méfie-toi d'elle.
Ama kendine bir iyilik yap. Daha rahat bir şeyler giy.
Dans votre propre intérêt, vous devriez changer de vêtements.
Bak, kendine bir iyilik yap Brodie.
Faites-vous une faveur, Brodie.
Kendine bir iyilik yap.
Rends-toi service.
Kendine bir iyilik yap...
Rends-toi service...
Kendine bir iyilik yap ve avukatını ara.
Rends-toi service.
Vazgeç. Kendine bir iyilik yap.
C'est notre politique.
Kendine bir iyilik yap. Kıza geçmişindeki kör noktayı sor.
Fais-toi une faveur : demande-lui de te parler de son passé, point.
Kendine bir iyilik yap ve bu yaptığına bir son ver.
On sait de toute façon. Alors sauve ta peau, et arrête de jouer au con.
Kendine bir iyilik yap ve o bıçağı ait olduğu yere koy!
Rends-toi un service, plante ce couteau où il faut!
Kendine bir iyilik yap ve ben oraya geldiğimde orada ol.
Alors, fais pas le con, sois là quand j'arrive.
Bu Sarı MegaMan, kendine bir iyilik yap ve pasta kek ve dondurmalardan al.
Oh, le Mégaman jaune. Tu peux manger du gâteau.
Kendine bir iyilik yap. Onu geliştirme.
Un bon conseil : n'évolue jamais.
Kendine bir iyilik yap, bu adamdan kurtul. Ölmene sebep olacak.
Débarrasse-toi de lui ou tu te feras buter.
Kendine bir iyilik yap ve aceleye getirme.
Fais-toi une fleur! Prends ton temps!
Kendine bir iyilik yap.
Ne te fais pas de mal.
- Kendine bir iyilik yap, Maguire. - Tamam, Roy.
Rendez-vous service, McGuire.
Kendine bir iyilik yap sakın beni kızdırma çünkü ben açılmaması gereken bir "Pantera'nın" kutusuyum.
Soyez sympa, ne faites pas monter ma tension. Je suis la boîte de Panthère qu'on n'ouvre pas.
Kendine bir iyilik yap.
Vous voulez un bon conseil?
Potter, kendine bir iyilik yap.
Je vais te donner un conseil.
Kendine bir iyilik yap ve onu kızdırma.
Je suis en famille, ici, ce soir.
Kendine bir iyilik yap.
Fais-toi ce plaisir.
Kendine ve seni seven herkese bir iyilik yap.
Dans ton intérêt et celui des autres...
Bana bir iyilik yap, git ve kendine başka birşeyler al!
S'il vous plaît, allez prendre autre chose!
Bize bir iyilik yap. Kendine iç çamaşırı icat et.
Fais-nous plaisir et invente-toi des sous-vêtements.
Bu Sarı MegaMan, kendine bir iyilik yap ve pasta kek ve dondurmalardan al.
C'est horrible.
kendine bir bak 207
kendine bir baksana 19
kendine bir içki al 20
bir iyilik yap 46
bir iyilik yapar mısın 23
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine bir baksana 19
kendine bir içki al 20
bir iyilik yap 46
bir iyilik yapar mısın 23
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendim 56
kendini bırak 36
kendime 92