Kendimi tradutor Francês
41,614 parallel translation
Derin izler bırakacak olan zararlar. Neyse, ben sürekli başkalarının benim için hayatlarını ortaya koymaları, zaman kaybı olmam buna değmediğimi düşünmem sebebiyle kendimi suçlu hissediyordum.
Je me suis toujours senti coupable que les autres gâchent leurs vies pour moi, d'être sans intérêt, d'être une perte de temps.
Ve sonra kendimi hayal kırıklığına uğratmak istememe duygusu belirdi, anlıyor musun?
Et puis j'ai ressenti un début de volonté... de ne pas me laisser tomber moi-même.
O zaman kendimi neden kadının hayatına bu kadar girdiğin konusunda endişelendirmeyeyim.
Oh, donc... Je ne devrais pas être inquiète par le degré auquel tu t'impliques dans ses affaires.
Neden kendimi işten attırmak için para vereyim?
Pourquoi est-ce que je me mettrais moi-même au chômage?
Evet ama kendimi abartmak istemiyorum.
Oui, mais je veux pas m'emballer trop vite.
Kendimi zorladığımdan endişenlediğin için hızlı sayma.
Ne compte pas trop vite pour me préserver.
Kendimi herkesin önüne koymayı orada öğrendim.
Depuis, j'ai appris à ne penser qu'à ma gueule.
Her neyse, burada kendimi güvende hissetmiyorum.
En tout cas, je ne me sens pas en sécurité ici.
Şarkıya adını verdiğini düşünmekten kendimi alamıyorum.
J'aime imaginer qu'elle a été appelée comme ça d'après la chanson.
Ben de kendimi tanıtma fırsatını değerlendirdim.
J'en ai profité pour me présenter.
Kendimi tutamadım.
Je n'ai pas pu m'en empêcher.
Beni tanıdığın andan beri kendimi tek bir şeye adamıştım, o şey artık geride kaldı.
Et depuis que tu m'as rencontré, j'ai dédié ma vie à une seule chose, mais c'est terminé.
Daha yeni tanıştık fakat sanki onu kendimi bildim bileli tanıyormuşum gibi hissediyorum.
On vient de se rencontrer. mais... j'ai l'impression de le connaitre depuis toujours.
Beni tanımayanlar için kendimi tanıtayım, adım Jervis Tetch.
Pour ceux d'entre vous qui ne me connaissent pas, je m'appelle Jervis Tetch.
Ona zarar verirsem kendimi asla affedemem.
Si je lui fais vraiment du mal, je ne me le pardonnerai jamais.
Onca yıl sisteme, yasalara güvenip gerçekten yapmak istediklerimden kendimi alıkoydum.
Toutes ces années, j'ai mis ma confiance dans le système, ma confiance dans la loi, je me suis retenu de faire ce que je voulais vraiment faire.
Sonra da kendimi taksi şoförüne adresini söylerken buldum.
Et j'ai donné ton adresse au chauffeur de taxi.
Evet, bütün gün alışveriş yaptım, şimdi ise kendimi kollarına bırakmaya hazırım.
J'ai acheté, et j'ai acheté, et maintenant, je suis prête à tomber dans tes bras.
Kendimi gördüm.
Je me suis vu.
Kendimi onu kurtarmaya çalışırken gördüm ama yeterince hızlı değildim.
Je me suis vu tenter de la sauver, mais je n'étais pas assez rapide.
Tüm olanlardan sonra yalnız kalmak, kendimi yalnız hissetmemi sağladı...
- Merci. Après ce qu'il s'est passé, être seul me semblait un peu solitaire, donc...
Teoride özgür bir adamım. Ama hala kendimi bir şeyler yaparken buluyorum. Bence bunları yapmamı o istiyor.
En théorie, je suis un homme libre, mais je retrouve toujours à faire exactement tout ce qu'elle veut que je fasse.
Utanç verici bir konuşmadan kendimi kurtarayım dedim.
J'ai juste voulu m'éviter un appel embarrassant.
Neyse, duvarı bulup içinden geçmek için görme yeteneğimden ve sesten kendimi mahrum bırakmam gerek.
Pour trouver ce mur et le traverser, je dois me rendre aveugle et sourd.
Kendimi uçurumdan attım.
Je me suis jetée de la falaise.
- Kendimi salmadım, sadece... Bay Richards, tişörtünüze kocaman bir salam parçası yapışmış.
Vous avez une tranche entière de salami collée sur votre t-shirt.
Kendimi affettirmem gereken birçok şey var.
Voyez, j'ai beaucoup à expier.
- Los Angeles'da kendimi güvende hissetmiyorum artık.
Je ne me sens plus en sécurité à L.A désormais.
Yani hayır, kendimi başarısız hissediyorum.
Alors, non, je me sens nulle.
Kendi kocam ve çocuklarımdan sıkıldığım için kendimi işime vereyim dedim.
Je commençais à m'ennuyer avec mon mari et mes enfants, donc j'ai pensé me plonger dans mon travail.
Göbeklerini eritmek için bile ruhlarını satmaya hazırlar, fakat... Neden kötü hissediyorum? Neden kendimi sorumlu hissediyorum?
Ils sont prêts à échanger leurs âmes pour perdre un ventre disgracieux... pourquoi devrais-je me sentir mal?
- Kendimi işe vereyim dedim.
Je pensais me plonger dans mon travail.
Kendimi işime vereyim dedim.
J'ai pensé me plonger dans mon travail.
Bana kendimi anlat.
Parlez-moi de moi.
Kendimi ameliyattan sonrasına hazırlıyorum.
J'aime m'imaginer après l'opération.
Bunu sadece kendimi daha iyi hissetmem için söylüyorsun.
Tu dis ça juste pour me rassurer.
Belki bu kendimi toparlamama yardımcı olur.
Je pense... Ça m'aidera à me recalibrer.
Biliyorsun, sonunda kendimi kendim gibi hissediyorum.
Tu sais quoi? Je me sens à nouveau moi-même. - Oh.
Kendimi biraz sorumlu hissediyorum.
Je me sens un peu responsable.
Kendimi Bobbi konusunda kandırıyordum.
Je me mentais à moi-même à propos de Bobbi.
Tam 53 kere sana güvenerek kendimi öne attım.
Cinquante-trois où j'ai pris des risques croyant que vous me souteniez.
Ben olsam kendimi asardım.
Je me pendrais à ta place.
Yani hızlıydı, kendimi korudum.
Ça s'est passé vite. C'était de l'autodéfense.
Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.
J'accepte qui je suis.
- Yürüyemiyorum, kendimi iyi hissetmiyorum.
- Je ne peux pas. Je ne me sens pas bien.
Uzun zamandır ilk defa kendimi huzurlu hissettim.
C'est la première fois que je me sens en paix depuis très longtemps.
Kendimi mutlu bir adam olarak tanımlayabilirim.
Je me suis toujours considéré comme un homme heureux.
Kendimi iyi hissediyorum.
Je me sens bien.
Kendimi tutacağım.
Je vais rester en retrait cette fois.
Bu sefer daha dirençli yapacağım. Yavaşlayacağım ama arabayı kendimi öldürmeden durdurma imkanım olacak.
Cette fois je vais le faire avec plus de trainée, ce qui va me ralentir, mais je serai capable de freiner sans me tuer.
Bobby Dean'i görmek beni sinirlendirdi ve bir anlığına kendimi kaybettim.
Honte de quoi?
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendimizi 18
kendimi iyi hissediyorum 81
kendimi pek iyi hissetmiyorum 40
kendimi kaybettim 48
kendimi kaybediyorum 18
kendimi harika hissediyorum 28
kendimi çok iyi hissediyorum 48
kendimi berbat hissediyorum 37
kendimi tutamadım 34
kendimizi 18
kendimi iyi hissediyorum 81
kendimi pek iyi hissetmiyorum 40
kendimi kaybettim 48
kendimi kaybediyorum 18
kendimi harika hissediyorum 28
kendimi çok iyi hissediyorum 48
kendimi berbat hissediyorum 37
kendimi tutamadım 34
kendimi çok daha iyi hissediyorum 18
kendimi sorumlu hissediyorum 17
kendimi aptal gibi hissediyorum 46
kendimi tanıtayım 40
kendimi daha iyi hissediyorum 38
kendimi çok kötü hissediyorum 52
kendimi öldüreceğim 45
kendimi kötü hissediyorum 52
kendimi tutamıyorum 23
kendimi öldürürüm 30
kendimi sorumlu hissediyorum 17
kendimi aptal gibi hissediyorum 46
kendimi tanıtayım 40
kendimi daha iyi hissediyorum 38
kendimi çok kötü hissediyorum 52
kendimi öldüreceğim 45
kendimi kötü hissediyorum 52
kendimi tutamıyorum 23
kendimi öldürürüm 30
kendimizi kandırmayalım 26
kendimi suçluyorum 26
kendimi suçlu hissediyorum 34
kendimi tanıtmama izin verin 52
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendine gel 419
kendisi 191
kendimi suçluyorum 26
kendimi suçlu hissediyorum 34
kendimi tanıtmama izin verin 52
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendisini 27
kendisine 42
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendim 56
kendinize dikkat edin 70
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendisini 27
kendisine 42