English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Konuşana bak

Konuşana bak tradutor Francês

291 parallel translation
Konuşana bak hele.
Dis-donc, tu peux parler.
- Konuşana bak! - Böylece 51.maddeye tabi olup.. .. ölene kadar devletin sana bakmasını sağlayabilirsin.
Alors tu invoquerais le paragraphe 51 et dépenserais le reste de ta vie dans une institution aux frais de l'État.
Konuşana bakın.
Et c'est toi qui me dis ça!
Konuşana bakın, taş kalpliymiş.
Écoute-le, son vieux cœur endurci.
Sadece senin için saçımı korumaya çalışıyorum. Ayrıca şu konuşana bakın.
J'essaie de préserver mes cheveux pour toi.
Pahalı alışkanlıklardan konuşana bak. Ama kahvaltı yok.
Tu gaspilles l'argent et on se prive de petit-déjeuner.
Konuşana bakın.
voyez-vous ça.
Konuşana bak!
- Tu es bien placé pour dire ça!
Konuşana bak. Sen Alarico ile kırıştırıp kardeşi Ataulfo ile evlendin ya.
Et toi, maîtresse d'Alaric, et épouse d'Athaulf!
Başkalarının kötü niyetlerinden konuşana bak!
Ça te va bien, de les juger!
Konuşana bak.
Ecrase!
Konuşana bak. O kadar çirkinsin ki, cesetle karşılaşsan yolunu değiştirir.
De toute manière, rien à redire à son plan jusque-là.
Sadece bu vardı ve bitti! Şu konuşana bak.
Oh, mon Dieu, non.
Şu konuşana bak!
- Écoutez-moi ça.
Drew hakkında konuşana bak?
Vous parlez pour Drew.
Şu konuşana bak sen.
Et c'est toi qui dis ça!
- Konuşana bak!
- C'est toi qui le dis!
Konuşana bak. Kendine genç bir kız bulmuşsun ve bu eve bana bir şey demeden yeni bir ipotek çıkartmışsın. Duyduğuma göre yeni yosmana bir bar açmışsın.
Tu as dit que tu rembourserais la maison et que tu la mettrais à mon nom.
Konuşana bak.
Qu'est-ce que je devrais dire?
Bu makale ve sen Pauline, hiç şüphesiz ki % 100 mertebesinde bokla dolusunuz. Şu konuşana bak.
Ton papier et toi, Pauline, c'est radicalement et à 100 % de la merde.
- Konuşana bak.
Tu peux parler, toi.
Holigan mı? Konuşana bak.
Un hooligan... tu peux parler toi.
Konuşana bak hele!
Pourquoi tu prends ce ton?
- Konuşana bak.
- C'est bien à toi de dire ça!
Konuşana bak.
- Qu'est-ce qu'on fait ici?
Konuşana bak.
Tu peux parler.
- Bakın şu konuşana.
- Tu peux parler, toi!
Şu konuşana bak!
Tu peux parler!
Şu konuşana da bakın. Hangi beyefendi, ev sahibinin ayakkabılarını boyuyor acaba?
Ecoutez-moi ce gentleman qui cirait les bottines de son pensionnaire!
Şu konuşana da bakın hele! Ona bir haller olmuş.
Vous l'entendez?
Konusana bak. Sana kız arkadasım dememi biIe kabuI edemedin.
Tu ne m'as même pas permis de te présenter comme ma copine.
Şu konuşana da bakın hele!
Écoutez celui qui nous a fait des sermons sur l'ordre public...
Konuşana bak!
Regarde-toi!
Konuşana da bak hele!
Et vous?
Sen konuşana kadar iyiydi Perkins, işine bak sen.
Attendez qu'on vous parle, et continuez ce que vous faites.
Şu konuşana bir bakın!
Ecoutez qui me parle!
Şu konuşana da bir bak. Senin Yuki öldüğünde, onca işin altından nasıl kalktığını merak edip durdum.
Quand tu as perdu ta femme, je me suis demandé comment tu saurais élever ton fils.
Bakın şu konuşana!
Écoutez qui parle.
Bak şu konuşana hele?
Oh, la ferme!
- Şu konuşana da bak.
- C'est toi qui dis ça?
Hiç olmazsa uyursun. Bak şu konuşana!
Tu ne te rendras compte de rien.
Konuşana da bak, sütten çıkmış ak kaşık.
L'hôpital se moque de la charité!
- Ailem olduğunuza inanamıyorum. Bak sen şu konuşana.
- Je ne peux pas croire que vous êtes ma famille.
Şu konuşana bak!
- Quel culot.
Bak şu konuşana, Bay Oink-oink.
Vous pouvez parler, M. Oink oink.
Konuşana bir bak hele.
Tu peux parler!
Bak şu konuşana.
Non, mais écoutez-le.
Konuşana da bakın!
Qui parle :
Bak şu konuşana.
C'est toi qui causes.
- Şu konuşana da bakın.
Regardez qui cause!
- Bak şu konuşana.
- Oh regardez qui dit ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]