English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nasıl olmuş

Nasıl olmuş tradutor Francês

996 parallel translation
"Ee, nasıl olmuş?"
Alors de quoi ça a l'air?
- Nasıl olmuş?
- Comment ça?
Nasıl olmuş?
Qu'en dis-tu?
- Sakallarım nasıl olmuş? şık olmuş, değil mi?
- Comment tu trouves ma barbe?
- Nasıl olmuş?
- Comment c'est?
Bu kadar anî, nasıl olmuş?
Comment cela a-t-il pu arriver si brusquement b?
Hey, nasıl olmuş? o kağıdı yüzüne geri çekemez misin?
Vous ne pouvez pas enlever ce drap sur son visage?
Başka kim nasıl olmuş olabilir?
Qui d'autre ça pourrait être?
Nasıl olmuş?
Comment?
- Nasıl olmuş?
- De quelle façon?
- Nasıl olmuş?
- Que lui est-il arrivé?
Nasıl olmuş?
Qu'en penses-tu?
Nasıl olmuş.
Alors?
Harika bir fikir. Nasıl olmuş da bugüne kadar kimsenin aklına gelmemiş.
J'ai une idée encore plus originale.
Nasıl olmuş?
Comment est-ce arrivé?
Babanın eli nasıl olmuş, biliyor musun?
Encore la main de papa?
Nasıl olmuş? Ve nerede olmuş?
Comment ça s'est passé?
- Nasıl olmuş?
Comment, il est?
Kaza nasıl olmuş?
Puis-je savoir comment c'est arrivé?
Bu nasıl olmuş?
Essaie ceci.
Fakat nasıl olmuş?
Que s'est-il passé?
- Nasıl olmuş?
- Comment ça s'est passé?
Sence nasıl olmuş?
Comment ça?
- Nasıl olmuş?
- Comment?
Nasıl olmuş?
Comment cela s'est-il passé?
Nasıl olmuş?
Pas mal, hein?
Başkan, bu tür bir olay burada nasıl olmuş olabilir?
M. Le préfet, comment une telle chose a-t-elle pu arriver?
Nasıl olmuş? Sen merkeze inene kadar şeflerinden detayları öğrenirim.
Je saurai tout, le temps que tu arrives en ville.
Çatışma nasıl olmuş?
Et la fusillade?
- Kaza tam olarak nasıl olmuş?
Comment l'accident s'est-il produit?
Bir bakalım nasıl olmuş.
Laisse-moi te regarder.
Nasıl olmuş?
C'est comment?
Nasıl olmuş ki bu? Çok uzun boylu biri inşa etmiş olmalı.
Celui qui a bâti ça... devait être un grand homme.
Nasıl olmuş?
Comment c'est arrivé?
Bu meslekte işlerin nasıl değiştiğini öğren. Ne olmuş, biliyor musun?
Tu sais ce qui s'est passé hier soir?
Bu adam nasıl general olmuş?
Lui, un général?
Nasıl aşık olmuş olabileceğimi anlamıyorum.
J'ignore comment j'ai pu l'être.
Nasıl da cesur bir çocuk olmuş, değil mi?
Mon fils est courageux!
Eee, nasıl olmuş?
Il est comment?
Nasıl, olmuş mu?
Ca vous convient?
Nasıl olduğunu hiç sormayın, ama olmuş işte.
C'est pourtant ce qui est arrivé.
- Nasıl olmuş?
- Comment est-ce arrivé?
Düğünümüzün ertesi günü beni Amerika'ya götürdü daha nasıl olduğunu bile anlayamadan, bir de baktım iki oğlum olmuş.
Le lendemain des noces, il m'a emmenée en Amérique. J'ai eu deux fils.
Duyduğuma göre çocuğun olmuş. Durumu nasıl?
Votre enfant se porte bien?
Bu tepetaklak olmuş lanet medeniyet nasıl başladı?
Comment cette civilisation à l'envers a - t-elle commencé?
Üstlerinde nasıl bir baskı oluştuysa, çok ani olmuş olmalı.
Les changements ont dû se produire très rapidement.
Paris'in bundan nasıl haberi olmuş? Ruslar mı söylemiş?
Curieux, vous ne trouvez pas?
Nasıl olmuş?
Je le présume.
Nasıl olmuş peki?
Comment ça s'est passé?
Bakalım nasıl olmuş?
C'est bon, on a terminé, voyons le résultat.
- Nasıl olmuş, kötü mü?
- C'est grave?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]