English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Nasıl istersen

Nasıl istersen tradutor Francês

2,396 parallel translation
Nasıl istersen.
Whatever.
Dört saatlik tren yolculuğu gibi, hafta sonları sırayla buluşabiliriz, nasıl istersen.
Il faut 4 h de train. Chacun fera la route un week-end sur 2.
Elbette, Anne kazandığın parayı nasıl istersen öyle harcarsın.
Bien sûr, Maman, tu as le droit de dépenser comme tu l'entends.
Nasıl istersen.
Comme tu voudras.
Nasıl istersen.
- Comme vous l'entendez.
Nasıl istersen.
Comme tu veux.
Nasıl istersen.
- Fais-toi plaisir.
- Nasıl istersen dostum.
- Comme tu veux, mec.
İyi, nasıl istersen, gel!
Non, mais... amène-toi! Amène-toi.
Benim resimlerimi çekebilirsin. Çıplak veya her nasıl istersen.
Tu peux me prendre en photos, nue ou pas, à toi de voir...
Nasıl istersen öyle hisset, Sam.
Fais comme tu le sens, Sam, comme toujours.
Tabi, sen nasıl istersen.
Ouais. Tout ce que... tout ce que tu veux.
Nasıl istersen, Adrian. Nasıl mutlu olacaksan.
Tout ce que vous voulez, Adrian, si ça vous rend heureux.
Sen nasıl istersen.
si tu veux.
Nasıl istersen.
Tout ce que tu veux.
Nasıl istersen öyle yap.
Fais comme tu voudras.
Nasıl istersen.
Comme vous voulez.
Nasıl istersen.
Pour ça, vous voyez avec eux.
Pekala, nasıl istersen öyle olsun ama önümüzde atlatmamız gereken koca bir hafta var.
D'accord, fais ça à ta manière, mais on a une grande semaine devant nous ma grande.
Nasıl istersen.
Tout ce qui te plaira.
Sen nasıl istersen.
- Comme tu veux
Nasıl istersen!
Après toi.
Sen nasıl istersen, patron.
Comme vous voudrez, patron.
Tamam, nasıl istersen.
D'accord, comme vous voulez.
Sen nasıl istersen.
Si vous voyez ça comme ça.
- Nasıl istersen Willy.
Tu es vraiment bizarre.
Nasıl istersen.
Tout ce que tu voudras. - À plus.
Nasıl istersen.
Je veux dire, qu'importe?
Nasıl istersen öyle yap.
Mais, tu fais ce que tu veux.
- Nasıl istersen.
Okya, je vais le faire moi même.
Nasıl istersen, babacık.
Comme tu veux, papa.
Nasıl istersen, Doktor.
Comme tu veux, docteur.
Nasıl istersen.
- Ca marche.
- İyi, nasıl istersen.
- Crois ce que tu voudras.
Nasıl istersen.
Que tu dis.
Eğer sen ödemek istersen, nasıl istersen öyle olsun.
Si tu veux payer, tu peux le payer
Nasıl istersen.
Ouais, comme tu veux.
Becerikli, güçlü, sessiz, açık sözlü, nasıl istersen.
Actif, fort et silencieux, direct, à toi de décider.
- Nasıl istersen.
- Absolutely.
Nasıl istersen.
D'accord.
Nasıl istersen.
C'est comme tu veux!
ışte şımdı bır fırsat çagırdığın yada çağırmadığın bir şans Bir şey, olasılık şans, yada kader, Bütünde hiçbir şey... yada, sen nasıl kabul etmek istersen o neden kısmet ile kader bir bağlantıya sahiptir.
Maintenant que vous l'appeliez l'occasion, le hasard la fortune, la chance, quoi que ce soit ou rien du tout, vous devez admettre qu'il y a bien quelque chose en lien avec le destin.
Nasıl istersen, gel!
Amène-toi.
Nasıl istersen.
- Si tu veux.
Nasıl istersen.
Et maintenant tu te mets de son côté?
Elbette, nasıl istersen. Tamam.
Bien, comme tu veux.
Ara istersen, ama bilirsin, sonra nasıl da üstüne gelir.
Si tu veux, mais elle va encore te pousser à bout.
Şimdi nasıl olur? Ne zaman istersen tanışabiliriz.
Que dirais-tu... qu'on puisse se voir quand tu le veux?
- Nasıl istersen.
- Comme tu veux.
Oradan nasıl görünüyor, ne istersen.
- Comme ça, tout ce que tu veux.
Sorun değil, ne zaman istersen. Bak. Nasıl dönüyorum.
- A ton service.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]