Nefesim tradutor Francês
423 parallel translation
Nefesim kokuyor.
On m'y traque comme un bête affamée.
Nefesim kesildi.
Vous me coupez le souffle.
Biraz nefesim kesildi.
Je suis un peu essoufflé.
Nefesim kesildi o kadar.
J'ai eu le souffle coupé, c'est tout.
Şarap kokan nefesim ve elimin tersinden başka bir şey vermedim ona.
Tout ce que je lui ai donné, c'est une haleine d'ivrogne et des coups.
Şarap evi gibi kokan bir nefesim olsun ve hayatımı çöplükten izmarit toplayarak geçireyim diye.
Pour que je finisse ivrogne comme lui. Et que je ramasse les mégots par terre.
Nefesim kesilirse bir ya da iki ya da bütün hapları kutusuyla birden alırım.
Si je halète, je prendrai un comprimé, voire deux ou la boîte entière.
Nefes alamam. Seine nehrinden bir kilometre uzaklaşsam nefesim kesilir.
Il s'est barbouillé parce que ça travaille dans le charbon.
Ulan deli gibi koşmaktan nefesim tıkandı be!
J'ai couru! J'en peux plus.
Artık nefesim tükendi.
J'en ai assez dit.
İçeri girdiğin an nefesim kesildi.
Les rayures te vont bien.
Sammy, ona sen laf yetiştir, Nefesim tükendi.
- Samy, prends le relais.
Dur! Nefesim kesildi.
J'en peux plus, arrête-toi!
Ses çok fazla olunca... nefesim kesiliyor.
D'être près de toi me laisse sans voix et me coupe le souffle.
- Bir dakika içinde, nefesim normale döner dönmez söylerim.
- Je te Ie dirai dès que - je respirerai.
Nefesim kesildi. O basamakları boş yere çıkamam.
Je suis essoufflée, et je n'ai pas fait tout ce chemin pour rien.
- Bir dakika Walter. Nefesim kesildi. - Ona köşesinde...
Votre suite était retenue pour le meeting de demain.
- Beni tanımıyor gibisin. - Hayır, seni görünce nefesim tutuldu.
Ce matin, tu m'as coupé le souffle quand tu es arrivée.
Nefesim kesildi. Biraz durup dinlensek?
Peut-on se reposer une minute?
Birbirimize baktığımız zamanlar oldu. Neredeyse nefesim kesilmişti.
Parfois, quand on se regardait... je pouvais à peine respirer.
Nefesim kesildi.
Je manque de souffle.
Günün erken saatinde nefesim sake kokarsa, yine Bayan Shizu'nun azarına maruz kalırım.
Si je sens le saké de très bonne heure, Mlle Shizu risquerait encore de me réprimander.
Nefesim kesildi.
Je n'arrivais plus à respirer.
Yalancı şahitler bana karşı çıkıyor ve nefesim kesiliyor.
Je ferai face à des âmes cruelles.
Her saban nefesim kokuyor diye korkuyla uyanıyorum.
Chaque matin, je m'éveille en rêvant que j'ai mauvaise haleine.
Resmen nefesim kesildi. Ben...
J'en ai le souffle coupé.
Burada nefesim daraldı. Biraz temiz hava almam lazım.
J'étouffe ici, j'ai besoin d'air.
Afedersin. Nefesim kesildi.
Excuse-moi, je suis essoufflée.
Son nefesim... Kelimeler... Sonsuzluk...
Je respire une dernière fois le monde sans fin des esprits se noyer...
Ve nefesim ölüm demektir!
Et mon souffle... est mortel!
Nefesim kesildi.
Je n'arrive plus à respirer.
Mexico City, Cuernavaca. Nefesim ensendeydi ama farkında bile değildin.
Mexico, Cuernavaca, j'étais derrière ton dos.
Sadece biraz üşüdüm, soğuk soğuk terliyorum ve biraz da nefesim kesildi.
Ça va, je me sens juste un peu fébrile et un peu oppressée.
- Bana yarın geri verirsin. - Biraz yavaş git. Nefesim kesildi.
Si je ne parle pas, je pourrais marcher plus vite.
Nefesim kesildi.
Je suis epuisee.
Oh, Tanrım, nefesim kesildi!
J'ai le souffle coupé.
kolay da... nefesim tükenecek
Ralentis, ralentis, ou je vais perdre mon souffle.
- Yoksa nefesim mi kokuyor?
– J'ai mauvaise haleine, peut-être?
Nefesim kesilmeye başladığı zaman... Maria! ... kocam, Claus von Bulow,
Quand j'ai eu du mal à respirer, mon mari, Claus von Bulow, a fait ce que réclamait ma bonne.
Olmayan bardak, evin hali ve kötü kokan nefesim için özür diliyorum.
Excusez le verre, le désordre et mon haleine.
Nefesim tıkanıyor.
J'ai un chat dans la gorge.
- Nefesim kesiliyor.
Je m'essouffle vite.
Nefesim kesiliyor.
Que tu t'essouffles vite.
- Nefesim mi kokuyor? - Hayır.
- J'ai mauvaise haleine?
- Yapamıyorum! Nefesim kesildi.
- Je peux pas, je peux plus respirer.
Nefesim kesildi.
Je ne sais pas quoi dire.
Bütün nefesim tükendi.
Je suis hors d'haleine.
Bir şey beni rahatsız edince nefesim daralıyor.
Chance.
Nefesim kötü mü kokuyor?
Je pue?
Nefesim kötü kokuyor, üzgünüm.
Je pue.
Sizi seviyorum, nefesim kesiliyor, seni seviyorum çılgınca. Dayanamıyorum. Bu çok fazla.
Je vous aime, j'étouffe, je t'aime je suis fou, je n'en peux plus, c'est trop.