English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / O zamana kadar

O zamana kadar tradutor Francês

2,941 parallel translation
O zamana kadar...
Ensuite,
Sadece o zamana kadar dayanmamız gerekiyor.
Il faut juste qu'on tienne jusque là.
Çünkü o zamana kadar kimse bunu yapmamıştı. En azıdan ben görmemiştim.
À l'époque, personne ne faisait ça.
Biz de o zamana kadar seni korumak zorundayız.
Et on doit te protéger jusque là.
O zamana kadar sana kalacak güvenli bir yer bulmalıyız.
Et jusque là, on doit te trouver un endroit sûr pour séjourner.
Ama o zamana kadar...
Mais jusque là...
O zamana kadar yakamdan düşsün.
En attendant qu'elle aille se faire foutre.
Peki, ama o zamana kadar birkaç yıl daha şu "Yapacaklar mı, yapmayacaklar mı?" şeklinde ki seksüel heyecanı yaşayalım.
OK mais en attendant, restons encore quelques années dans le "vont-ils ou pas?" céder à la tension sexuelle.
O zamana kadar görevinin başında kal belki fırtınayı atlatırız.
Jusque la, restez au boulot, et peut être que nou pourrons affronter l'orage.
Ama o zamana kadar istasyon patlamış olur.
Mais je suis à peu près sûre que la station de train aura explosé d'ici là.
O zamana kadar, gizlenin.
restez tranquilles.
O zamana kadar gerçekleşmemiş olursa ciddi bir sorunum var demektir.
Si ça ne m'est toujours pas arrivé à ce moment là, Il y a vraiment quelque chose qui ne va pas chez moi!
O zamana kadar da bu sorgu bitmiştir, Dedektif.
En attendant, cet interrogatoire est fini, Inspecteur.
O zamana kadar, dikkatli davranmaliyiz.
Jusque là, nous devons agir avec précautions.
O zamana kadar, annem burada olacak.
En attendant, ma mère sera là.
O zamana kadar, bununla ilgili hiçbir şey yazılmayacak.
D'ici là, il n'y a rien à imprimer.
Tamam, hamilelik testi altı güne kadar işe yaramaz, hafta sonu tekrar deneriz ve o zamana kadar Schmidt'e söylemediğinden emin ol.
Le test de grossesse ne fonctionne qu'après six jours. Laissons passer le week-end, et dis rien à Schmidt avant d'être sûre.
O zamana kadar hallederiz.
On aura terminé.
O zamana kadar Castillo'ların kızı için geç kalınmış olabilir.
Mais ce sera peut être trop tard pour la petite Castillo.
O zamana kadar da başka yere transfer edilebilir.
D'ici là, l'argent peut être transféré ailleurs.
O zamana kadar...
Entre-temps...
O zamana kadar ölürüm.
- Je serai peut-être mort avant. Vous pensez au suicide?
Jake eve döndüğünde her şey daha farlı olacak ama ama o zamana kadar ortalığı karıştırma riskini göze alamam.
Quand Jake reviendra à la maison les choses seront différentes, mais... d'ici là je ne peux pas prendre le risque de tout faire capoter.
O zamana kadar anca yetiştirme evine perde takarım.
En attendant, j'accrocherais de plus gros rideau à la maison de culture ou un rideau de douche noir.
- O zamana kadar doğum yapamaz. - Suni sancı oluşturalım.
Elle n'accouchera pas d'ici là.
Siz de o zamana kadar kararınızı vermiş olacaksınız.
Vous me ferez alors part de votre décision.
Biliyorum, pek çoğunuz bana bu konuda katılmıyor fakat fikrinizi değiştirmek için en sert şekilde savaşacağım. Ve o zamana kadar, bu kınamayı alacağım şeref nişanı gibi üstümde gururla taşıyacağım.
Je sais que la plupart d'entre vous ne sont pas d'accord avec moi, mais je vais me battre très fort pour vous faire changer d'avis, et jusqu'à là, j'accepte cette censure, et je vais la porter fièrement, comme une insigne d'honneur.
O zamana kadar ölebilir demiştin.
Tu as dit que tu pourrais mourir d'ici là.
Destek kuvvet treni orada yakalar. O zamana kadar kendi başlarınalar.
Nous aurons des renforts au rendez-vous du train là-bas, mais d'ici là, ils sont livrés à eux-mêmes.
O zamana kadar kendinizi çok zorlamayın.
Jusque là, essayez de vous ménager
Tabii o zamana kadar ayrılmazsak.
Tu sais, si on est toujours ensemble d'ici là.
O zamana kadar gitmiş olurum.
Je pense que je serai parti d'ici là.
O zamana kadar, kendi efendiniz olun ve başkalarına kulak vermeyin.
Mais jusqu'à là, soyez votre propre maître et écoutez votre voix.
O zamana kadar, bu işlere bulaşma. Senin harcın değil.
En attendant, reste à ta place.
O zamana kadar yaptığım ve olduğum her şey yok olup birlikte sahip olduğumuz şeye dönüştü.
Tout ce que j'avais été ou fait jusqu'à présent a juste semblé... se transformer... en ce que nous sommes devenu ensemble.
O zamana kadar hep seni düşüneceğim.
Et je ne penserai qu'à toi jusque là.
1944'te, Özel Operasyonlar Başkanlığı, Arşiv Müdürlüğü bombalandığında ölmüş. Eğer onun hakkında daha çok şey bilirsek - O zamana kadar ben çoktan departmandan ayrılmıştım.
Dans ce cas, peut-être qu'elle apparaît quelque part dans la liste des agents.
Bunu bilmiyorsundur herhalde değil mi? İşte o zamana kadar istediği her şeyle birlikte ben devreye girdim.
Et c'est là que je me suis pointé avec tout ce qu'elle a toujours voulu.
O zamana kadar tek kuralımız uyanık kalmak.
En attendant, la seule règle est de rester réveillé.
O zamana kadar diğerleri için adaleti sağlayacağım.
Jusque là, je la rendrai pour les autres.
O zamana kadar, Christine ucuz bir bebek arabasında rahat edecek ve insanların duyduğu o renk....
Et jusqu'à là, Christine sera bien dans une poussette moins chère dans une couleur dont j'ai entendu parler, comme...
O zamana kadar bir dostum ona göz kulak olacak.
J'ai un ami qui s'occupe de lui jusque-là.
O zamana kadar, her koşulda yapmanız gereken bir işiniz var.
Jusque là je crois que vous avez un travail à faire. Quoi qu'il en soit.
O zamana kadar, Superintendent Royczyk ile şu an ki iletişimi Şef Malley, ve Vali Cullen yürütecek.
Pendant ce temps il est en contact permanent avec le super intendant Royczyk, le chef Malley et le gouverneur Cullen.
O zamana kadar maaşlı uzaklaştırma sürecin devam edecek.
Jusque-là, vous continuerez avec votre suspension rémunéré.
O zamana kadar kalıntıları bir Donanma morgunda bekletilecek - süresiz olarak.
Son corps restera dans une morgue de la marine jusqu'à ce moment, indéfiniment.
O zamana kadar, kimse bu evden ayrılmayacak. ... ve kimse basınla yalnız görüşmeyecek.
Jusque là, personne ne quitte la maison, et personne ne s'adresse seul à la presse.
Eğer bu tehdidin hakkı varsa o zamana kadar ikimiz de ölmüş olacağız.
Si cette menace a aucun mérite, - toi et moi seront mort alors.
O zamana kadar zayıflığından faydalanmış olabilir.
Cela passera. Jusqu'a que le jour viendra quand il priera sur sa faiblesse
Alışması için biraz zamana ihtiyacı var o kadar.
Il a juste probablement besoin de temps pour le gérer.
O zamana kadar...
A plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]