Onu götürdüler tradutor Francês
405 parallel translation
- Onu götürdüler mi? - Evet. Çok korkunçtu, değil mi?
Et on l'a emmené?
Onu götürdüler, Tarzan.
Ils l'ont emmené.
Bu sabah onu götürdüler.
Ils l'ont emmené ce matin.
onu götürdüler mi?
L'ont-ils emmené?
Onu götürdüler.
Ils l'ont emmené.
İki gün boyunca yalnızdı. Sonra gelip onu götürdüler.
Elle est restée seule deux jours, puis on est venu l'emmener.
Ve Moriyama, dün gece hari-kiri yaptı onu götürdüler.
Et... Ils ont emmené Moriyama qui a tout avoué.
Onları durdurmaya çalıştım. Ama onu götürdüler.
Ils sont arrivés, j'ai essayé de les arrêter.
Avluya geldiler ve onu götürdüler.
Ils l'ont embarqué, comme ça.
- Onu götürdüler.
- Ils l'ont pris.
Askerlerin çiftliğime gelip onu götürdüler. - Neden?
Vos gens sont venus sur ma ferme, et ils l'ont pris.
- Niye onu götürdüler?
- Pourquoi l'avoir gardée?
- Onu götürdüler mi? - Dışarı taşıdılar.
- Ils I'ont emmené?
Söyledim ya iğrenç maymunlar onu götürdüler.
Je te l'ai dit! Les singes l'ont emporté!
Onu götürdüler.
Lls l'ont emmené.
O zaman onu götürdüler.
Alors ils l'ont emmené.
Lia Hua... onu götürdüler.
Lia Hua... Ils l'ont enlevée.
- Onu götürdüler.
- lls l'ont emmené ailleurs.
- Onu götürdüler.
- lls l'ont emmené.
- Onu götürdüler...
- Ils l'ont emmené...
- Onu götürdüler!
- Ils l'ont emmené!
Saraya giren bir yol buldular ve güç farkedilen bir ilaçla, onu uyutup götürdüler.
Ils s'étaient introduits dans le palais et, grâce à une potion, l'avaient endormie et emmenée.
Onu hatların gerisine götürdüler ve ve bir daha ondan haber almadık.
Ils l'ont attrapé derrière les lignes et on n'en a plus entendu parler.
- Onu nereye götürdüler?
- Où l'ont-ils emmenée?
Sonra panik içinde cesedi ya kadının ya da adamın arabasına koydular. Onu bulunduğu yere götürdüler.
Pris de panique, ils ont transporté le corps là où on l'a trouvé.
Onu tekerlekli sandalyede kendi kendisiyle konuşurken götürdüler.
Ils marmonnait comme un fou quand ils l'ont emmené en fauteuil roulant.
Onu nereye götürdüler?
Où ils l'ont emmené?
Onu hastaneye götürdüler. Acile. Öylesine uğramıştım.
On l'emmène à l'hôpital.
Sonra da onu alıp götürdüler.
Puis ils l'ont emmenée.
İki gün önce hastaneye götürdüler onu.
Ils l'ont amené à l'hôpital il y a deux jours.
Sonra öğrenciler onu evine kadar götürdüler.
Ses copains l'ont ramené à la maison.
- Onu morga götürdüler.
On vient de l'emmener à la morgue.
Evlenirken, ben "kabul ediyorum" der demez,.. ... alıp götürdüler onu,.. ... mihrabın önünde bekaretimle kalakaldım.
A peine j'avais dit "oui", ils l'ont emmené et je suis restée sur l'autel!
Onu hastaneye götürdüler, ama hiç umut yok.
Il s'est tué d'un coup de fusil.
- Onu mahküm olarak mı götürdüler?
Tu crois qu'ils l'ont remis en tant que prisonnier?
Buradaydı ama sonra onu müzayedeye götürdüler.
Elle était ici avec moi mais ils l'ont emmenée aux enchères.
Onu öylesine götürdüler.
Et ils l'ont embarqué.
Onu, ağır koruma altında meclis odasına götürdüler.
Ils l'ont emmené dans la salle du Conseil.
- Onu hapishaneye götürdüler.
- Ils l'ont jeté en prison.
Onu Matsugoro'nun evine götürdüler.
Shizu est... chez Matsugoro.
Hayır, bir araya gelip onu toprağın altına götürdüler.
Elles l'ont tiré dans le trou.
Onu nereye götürdüler, Teğmen?
Que lui est-il arrivé, lieutenant?
Onu nereye götürdüler bilmiyorum.
Je ne sais pas où ils l'ont emmené.
- Onu atlarla götürdüler bütün atlarla.
Ils l'ont emmené avec les chevaux, tous les chevaux.
Onu zorla yanlarında götürdüler.
Ils l'ont forcée à les suivre sous la menace.
Onlar onu neredeyse kaçırır gibi götürdüler..
On aurait dit un enlèvement.
Evet, onu da götürdüler.
Oui, ils l'ont enlevée.
Götürdüler onu. Yeniden toparlandık ve yürümeye başladık.
On l'a immédiatement emporté, je ne me souviens plus où...
Onu nereye götürdüler?
Où l'ont-ils emmenée?
Onu nereye götürdüler zenci?
Où ça, sale nègre?
Onu bir veterinere götürdüler.
Ils l'ont emmené chez le vétérinaire.
onu görmek ister misin 19
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35
onu geri ver 55
onu geri getir 39
onu geri koy 21
onu geri istiyorum 52
onu görmem lazım 21
onu görmek istiyorum 148
onu geri getireceğim 20
onu görmedim 104
onu görmek istemiyorum 35