English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Orada dur

Orada dur tradutor Francês

2,232 parallel translation
Kale işaretinin orada dur ve gelen her topa vur.
Frappe tout ce qui est proche.
Orada dur ve babamı çağır.
Ne bouge pas et appelle papa.
Orada dur.
Arrêtez.
Orada dur. Bir dakika.
Attends un peu.
Beni bir sonraki kuruluma götürmeye ne dersin? Orada dur bakalım.
Tu m'emmènes sur une installation?
Orada dur, tamam mı?
Ne bouge pas.
Sadece orada dur.
Ne bouge pas!
Arkamda dur, tamam mı? Orada dur!
Reste derrière moi, O.K.?
- Baba? - Orada dur! Tamam.
Reste où tu es, O.K.?
Orada dur bakalım, seni taşra insanı.
Attendez. Arrêtez-vous, espèces d'idiots.
Orada dur. Daha yaz gelmedi.
Ce n'est pas encore l'été.
Orada durma. Bu saçmalıkları senin karşında olmadan okumak zaten yeterince kötü.
Ce charabia est déjà assez dur à lire sans avoir à le faire devant toi.
orada dur!
Bouge pas de là.
orada dur.
Reste ici.
Orada dur, Gandhi.
Une seconde, Gandhi.
Orada dur ve tişörtünü çıkar. Başlıyoruz.
Viens par ici et enlève ta chemise.
Orada dur biraz. Odası bizim evimizde. Teknik olarak izinsiz giriyor falan değiliz.
Sa chambre est dans notre maison, donc techniquement, on fouille rien du tout.
Orada dur bakalım! Bunu öğrenmek istiyorsan, gidip doktora viski ikram et.
Si vous avez des questions, offrez un verre de whisky au médecin.
Santos, 30 kilometre güneye gidip kayaların orada dur.
Santos, dirigigez-vous 20 miles au sud et arrêtez-vous aux rochers.
Orada dur.
Arrête, tout de suite!
Bilinen bir gerçek bu. Dur bakalım orada.
Attends.
Orada bir rezervasyon ne kadar zor biliyor musun?
Tu sais à quel point c'est dur d'obtenir une réservation pour là-dedans?
Dur orada. orospu çocuğu.
Arrête, fils de pute.
Dur orada.
Ne bougez plus.
Dur orada hemen.
Bouge pas.
Tabii orada hiç dostumuz yokken bunu yapmak oldukça zor olacak.
Ça va être dur, car on a aucun ami là-bas.
Dur orada!
Arrêtez-vous!
Sen Tesco'da alışveriş yapmaya giderken bizler orada her lanet günü son günümüz gibi yaşıyorduk.
En Irak, chaque jour peut être le dernier. Après ça, c'est dur de retourner à une vie normale.
Dur orada! Polis!
Police!
Hey! Dur orada!
Arrêtez!
Orada dur!
Poussez-vous!
- Hiçbir şey. Dur orada yerinde.
- Rien, sortez tout de suite.
Hey sen dur orada.
Petit gars, attends.
dinle... söylediklerinden tek bir kelime anlamadım... sadece orada dur ve bakalım... istemiyorum... tamam, tamam.
Ecoute. Je comprends rien. Assieds-toi et on verra.
Dur bakalım orada.
Pas un mot de plus.
Orada dur. Geliyorum.
J'y arrive!
Kurt, Lütfen...'Hayır orada bekle.. 'Dinle beni.'Dur bekle!
Non, attends, attends!
Dur Orada!
Arrête!
Dur orada, saçmalamaya başladın yine.
- Attends, tu racontes n'importe quoi.
Dur orada, seni pislik.
Arrête-toi!
Orada bekle. Kapının dışında dur.
Écarte-toi de la porte.
Orada dur.
Restez là.
Sweets, hemen orada dur!
Sweets!
Dur bakalım orada, V.
Attends un peu, V.
- Annabelle! Annabelle! - Dur orada!
Arrête-toi!
- Dur orada.
- Doucement.
- Dur, orada. Lenin'in resimleriydi.
- Je te coupe.
Dur bakalım orada.
Attends.
Bu benim için çok zor çünkü onu davet etmeye çok isterdim çünkü çok tatlı ama davet edersem, orada kendini rahat hissetmeyebilir diye endişeliyim.
C'est vraiment trop dur pour moi, parce que j'aimerais tellement l'inviter, elle est trop gentille, mais j'ai peur qu'elle ne soit pas à l'aise si elle vient.
Orada dur bakalım.
Disons que Jules, Andy et moi, on ait un accident d'avion.
Dur orada!
Arrête-toi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]