Sarhoş değilim tradutor Francês
342 parallel translation
Ben çok sarhoş değilim, Melly.
Je ne suis pas tellement ivre...
Sarhoş değilim, ama tavan yerde ne arıyor?
Je ne suis pas soûl mais que fait le plafond par terre?
Hayır bayan, sarhoş değilim, ama biraz içmek bana iyi gelecek!
Non, je ne suis pas ivre! Pas encore!
Çok içtim, ama sarhoş değilim.
J'ai beaucoup bu, mais Je ne suis pas soûl.
İçtim ama sarhoş değilim.
- Oui! J'ai bu mais je suis pas soûl!
- Ne için? Alınmayı beklemeyeceğim. O kadar sarhoş değilim.
- Je vais pas attendre qu'ils viennent me cueillir ici.
Sarhoş değilim Michael.
Non, je n'ai pas bu.
Sarhoş değilim, ayıldım.
Je suis pas soûl. Je suis sobre.
Hayır, sarhoş değilim Bay Boot.
Non, je ne suis pas ivre, M. Boot.
Haklısın, o kadar da sarhoş değilim.
Vous êtes intelligent. Je ne suis pas soûle du tout.
Sarhoş değilim, hata halıda.
C'est pas que je sois ivre, c'est le tapis qui a glissé
- Hayır, sarhoş değilim.
Non, je ne suis pas ivre!
O kadar da sarhoş değilim.
Je suis parfaitement lucide.
İçiyordum ama bak, sarhoş değilim ben.
J'ai bu, mais je ne suis pas ivre.
Sarhoş değilim, sadece bıkkınım.
Je ne suis pas ivre, mais écœuré!
- Hepiniz! Sarhoş değilim, değilim!
écoutez vous tous!
- Hayır, değilim. Sarhoş değilim.
- Non, je n'ai pas bu.
Kendimden geçmiş olabilirim, ama sarhoş değilim.
Je suis peut-être ivre, mais je n'ai pas bu.
Sarhoş değilim ben.
Je suis pas soûle, tu sais.
Bağışlayın bayan, balkonda hava alırken elimde olmadan konuşulanları duydum, bakın sarhoş değilim,... ama biri, bir diğerini bir şey yapmaya zorladığında, tepem atar.
Pardonnez-moi, madame... mais je fumais sur cette galerie. Je n'ai pu éviter d'entendre. Je n'espionnais pas.
Yok bir şey. Sarhoş değilim, topalım.
Ça va, je ne suis pas soûle, je boite.
Ama ben sarhoş değilim!
Je suis pas saoul.
Körlük, adam yiyen bitkiler... Sarhoş değilim değil mi?
Cécité, des plantes mangeuses d'hommes...
Ve ben sarhoş değilim.
Je ne suis pas un ivrogne!
Bundan ince bir alay var ama, bunu anlayacak kadar sarhoş değilim.
Si ironie il y a, j'ai pas assez bu pour la trouver.
- Ben sarhoş değilim.
- Je ne suis pas ivre.
Özür dilerim. - Sarhoş kocamı da getirmişsiniz. - Hadi ama, daha sarhoş değilim.
Vous avez ramené mon ivrogne de mari.
Hayır, sarhoş değilim.
Non, je ne me soûle pas.
- Ama ben sarhoş değilim.
Je ne suis pas saoul.
Sarhoş değilim.
Je ne suis pas soûl.
Tekneyle açılacak kadar sarhoş değilim.
Je suis pas assez ivre pour venir.
Sarhoş değilim efendim.
Je ne suis pas ivre, colonel.
Hayır, tatlım. Sarhoş değilim. Tam aksine...
Non, mon trésor, pas saoule, au contraire...
- Sarhoş değilim. Beni rahat bırak!
- Parce que j'agis pas comme un animal?
Sarhoş değilim.
Je suis en pleine forme!
Sarhoş değilim. Neden Annie'ye Conrad'ın psikiyatristinden bahsettin?
Pourquoi tu as dit que ton fils voyait un psychiatre?
Sarhoş değilim.
- Pas moi.
Ben, bayım, sarhoş değilim.
J'suis pas saoul!
Hayır, hayır, sarhoş değilim.
Non, je ne suis pas saoul.
Sarhoş değilim.
Je suis pas bourré.
Sarhoş olduğumu sanmayın, değilim.
Tu dois penser que Je suis soûl. Mais non.
Hayır, sarhoş değilim.
Non, je ne suis pas ivre.
O kadar sarhos değilim ve süreceğim.
Je suis pas si soul, je conduis.
- Sarhoş değilim ben.
Pourquoi partais-tu sans moi?
Burada durup, sarhoş bir adamla gece yarısı münakaşası yapacak değilim.
Je n'ai pas l'intention de faire la conversation à minuit avec un ivrogne!
Sarhoş değilim ben.
Qu'est-ce que tu as?
Hadi ama, sarhos degilim.
Non, je ne suis pas saoule.
Emin değilim ama sanırım oldukça sarhoş.
qu'est-ce qui se passe?
Öncelikle, sarhoş falan değilim,
Je ne suis pas du tout saoul.
Biliyorsun ben doktor değilim ama, bu serserilerin sarhoş olduklarına yemin edebilirim.
Je suis pas médecin, mais je jurerais qu'il est ivre.
Merak etme. Ben sarhoş bir aptal değilim.
Ça va, je ne suis pas un idiot aviné.
değilim 815
sarhoş 94
sarhoşum 46
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştum 66
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16
sarhoş 94
sarhoşum 46
sarhoş oldum 18
sarhoşsun 100
sarhoş musun 75
sarhoştum 66
sarhoştu 30
sarhoş mu 44
sarhoş musun sen 16