English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Size yardım edemem

Size yardım edemem tradutor Francês

300 parallel translation
Sanırım size yardım edemem?
- Je suppose que je n'arrangerai rien.
Size yardım edemem.
Je ne puis.
Size yardım edemem.
Je ne puis vous aider.
Size yardım edemem.
Je ne peux vous aider.
Size yardım edemem. Elim silah tutmaz benim.
Je ne suis pas bon tireur.
Ayrıca, istesem de size yardım edemem. - Bankalar dünden beri grevde.
Et d'ailleurs, quand bien même le voudrais-je, je ne pourrais pas vous aider les banques sont en grève depuis hier!
Hayır, korkarım size yardım edemem, sultanım.
Je crains ne pouvoir vous aider, majesté.
Ne yazık ki, size yardım edemem.
Malheureusement, il est trop tard.
Susan'la konuştuğunuzdan beri çok endişelenmiş olmalısınız ama size yardım edemem işte.
Vous devez être morts d'inquiétude depuis que vous avez parlé à Susan, mais je... je ne peux pas vous aider.
Size yardım edemem.
Je ne peux rien pour vous.
Oradan sonra size yardım edemem.
A partir de là, je ne pourrai plus vous aider.
Üzgünüm, ama korkarım, size yardım edemem.
Désolé, j'ai bien peur de ne pas pouvoir vous aider.
Korkarım size yardım edemem Bayan Schuyler.
Je ne peux pas vous aider, Mme Schuyler.
Size yardım edemem.
Je ne peux pas vous aider, Richard.
Bu konuda size yardım edemem.
Je regrette. Impossible.
- Size yardım edemem mi?
- Je ne peux pas t'aider?
- Size yardım edemem.
- Je ne peux rien pour vous.
Size yardım edemem.
Je regrette, je ne l'ai pas vu.
Bana yardım etmezseniz, ben de size yardım edemem.
Aidez-moi ou je ne peux rien.
Üzgünüm, size yardım edemem.
Mais c'est une affaire urgente!
Size yardım edemem.
Je ne peux pas vous aider.
- Size yardım edemem.
- Je ne peux pas vous aider.
Benimle konuşmazsanız size yardım edemem.
Si vous ne me parlez pas, je ne peux pas vous aider.
Ben Nikaragua'ya ilgi duyuyorum Walker, sen de öyle. Bunun farkında ol ya da olma. O hâlde üzgünüm, size yardım edemem.
Le Nicaragua m'intéresse, et vous aussi, Walker, que vous le sachiez maintenant ou non.
- Çok ciddi bir durum. - Size yardım edemem.
C'est très grave.
- Size yardım edemem.
- J'y peux rien.
Bunun dışında, size yardım edemem.
Je ne peux rien pour vous.
Özür dilerim, Doktor, ama size yardım edemem.
Je suis désolé, docteur, mais je ne peux rien pour vous.
Size yardım edemem ama, paranın önemli olmadığıyla ilgili küçük şakanıza kulak misafiri oldum.
Je n'ai pas pu m'empêcher d'entendre votre humour sur le fric qui n'a pas d'importance.
- Yardım mı? Bu konuda size yardım edemem!
- Je ne peux pas t'aider pour ça.
Eğer Bay Lam'ı getirmezseniz size yardım edemem.
Si vous ne pouvez pas m'amener Mr Lam ici alors je ne peux rien faire pour vous.
Şu andan itibaren size yardım edemem.
Je ne peux pas vous aider maintenant.
Bu sebepten size yardım edemem.
Je ne peux rien pour vous.
- Size yardım edemem.
Désolé.
Şey, korkarım size yardım edemem.
Je crains de ne rien pouvoir pour vous.
Size yardım edemem.
Je ne peux plus rien.
- Üzgünüm, Detektif Forge bana yardım edemezsiniz. Ve ben de size yardım edemem.
Vous ne pouvez pas m'aider et je ne peux vous aider.
Üzgünüm, size yardım edemem.
Désolé, je ne peux pas vous aider.
Keşke size yardım edebilsem, ama ne yazık ki edemem.
J'aimerais vous aider, mais hélas...
- Size yardım edemem, şerif.
Je ne peux pas vous aider.
Şimdi size daha fazla yardım edemem.
Je n'ai pas le choix.
Size hiçbir şeyi garanti edemem fakat gerçekleri söylerseniz, yardımım dokunabilir.
Je ne vous garantis rien mais je peux peut-être vous aider.
Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bilmezsem, size istediğim gibi kolayca yardım edemem. Vicky?
Si je ne sais pas qui vous êtes et ce que vous voulez, je vais avoir du mal à vous aider.
Eğer bir içip bir güzelleşmezsek, yardım edemem ki size
D'autant que si vous ne m'accompagnez pas, je ne vous soignerai pas.
Bana yardım etmezseniz, ben de size edemem.
Je ne peux rien sans votre aide.
Size yardım edemem, efendim.
Je ne peux pas.
Size yardım edemem.
Où tu vas?
Size yardım etmek isterdim, ama edemem. Neden söz ettiğinizi anlamadım.
J'aimerais bien vous aider, mais je sais pas de quoi vous parlez.
Bay Young ben sizin avukatınızım ama size bu şekilde yardım edemem.
M. Young... Je dois vous défendre, mais j'aurai du mal si l'un de nous deux est... catatonique.
Oraya giderseniz, size yardım edemem.
Si vous descendez, je ne peux pas vous aider.
Size yardım edemem.
- Désolé, je ne peux pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]